TMBH’den yerel seçimlerle ilgili “zorunlu açıklama”

Türk Milli Birlik Hareketi (TMBH) ülkede 17 Ekim’de düzenlenen yerel seçimlerle ilgili zorunlu açıklama yayınlandı.

TMBH tarafından yayınlanan açıklamada, “Makedonya Türklerinin milli refleksi ve vicdanı olan Türk Milli Birlik Hareketi, TDP Genel Başkanı Beycan İlyas’ın 17 Ekim 2021 tarihinde gerçekleşen ilk tur Belediye seçimleriyle ilgili yaptığı ve bize sataştığı  talihsiz ve mesnetsiz yorumlarına ‘Zorunlu Açıklamamızdır’.” ifadelerine yer verildi.

TMBH’nin zorunlu açıklamasını olduğu gibi yayınlıyoruz:

“Bu zorunlu açıklamayı Ramazanın orta  gününüde evinde sofra kuran birine yapmıyorum. Manevi değerleri hiçe sayan birine ise asla yapmıyorum. Yani benim ölçülerim milli ve manevi değerlere sahip çıkmak, uygulamak ve ülkümüze hizmet etmekten geçer. Başka bir sözle, şartlar ne olursa olsun anavatanımız Türkiye Cumhhuriyeti’nin yanında olmaktır. Ben ne cemaatlerden ne de Sorostan beslenmedim, maddi destek almadım, almam. Bu yüzden 30 yıllık davamı nasıl savunacağıma dair gayretlerimi bu tiplerden öğrenecek değilim. Bu değerleri şahsi menfaatler için kurban edenler asla ve asla benim muhatabım olamaz. Ben ömrümde hesap veremeyeceğim iş yapmamışım ve yapmam. Ömrümde bu davada nasıl fedakarlık etmişsem, feragat etmeyi bilen bir kişiyim. Bu sır olmaktan çıktığı için dile getiriyorum. Tahmin ederim bu çamuru bize atmak isteyen taraf bunu çok iyi bilir ve hatırlar. Bilmez ve hatırlamaz ise anlatmak bize düşer. Ayrıca yürüttüğüm davada Türklüğü hizmet ettiğim kayıtlara yazılmış ve tarihe geçmiştir. Mesela Merkez Jupa, Plasnica, Koliçan, Debreşte ve Kırçova gibi belediyelerde Türkçe eğitimin sağlanması. Veya bu zatın köyü olan Tearçe’de Türkçe eğitimin sağlanması ve ayakta durması için çok değerli öğretmenlerimizle ve iş adamlarımızla sunduğumuz gayretler. Özellikle Türk şuuru ve bilincinin ayakta tutulması gayretlerimiz. Benim rahleyi tedrisatımdan geçen kadrolar şimdi Tearçe’nin güzide aydınlarıdır (o hariç). Yani insan bu kadar vefasız olamaz. Veya benim davam sayesinde kullandığı imtiyazları ve şahsi menfaatleri unutmaması lazım.

         Aziz soydaşlarım

İzin verirseniz  ben de gerçekleri ortaya koyarak kimin bölücü kimin yapıcı olduğunu takdirinize bırakacağım.

  1. TDP Başkanı diyor ki “kuruluşumuzdan bu yana Halka hizmet, Hakka hizmet” şiarındaymışlar. Elbette benim felsefemi hiç utanmadan gasp etmek istiyor. Mutlaka ben ve dava arkadaşlarım bunu uyguladığımız zaman bunun bu piyasada bezi yoktu daha doğrusu bunu anlayacak yaşta değildi. Ancak maalesef asfalt üzere bıraktığım ilk göz ağrımız bugün keçi yolları üzere yürümekte ve er veya geç uçurumdan yuvarlanacaktır. Yuvarlanacaktır çünkü Eski bir TDP Başkan Yardımcımızın ifadesine göre TDP de  Türk kelimesi, ticaretle değiştirilmiştir ve TDP Ticaret teşkilatı olmuştur. Felsefesi ise Halka hizmet yerine “cebe indir” kaydıra dönüşmüştür. Yine eski bir Manastır Şube Başkanımızın ifadesine göre iş yeri için “bizden 3000 mark istiyorlar, yani bize almıyoruz” gerçeğini hatırlatmak istiyorum. Güdümde olmadıkları iddiası da gerçekten bu insanların karakterini ortaya koymaktadır. El bebek, gül bebek misali etekten eteğe gezerek 18 yıldır iktidardadırlar. İktidarda kalmak için her yol onlar için mübah. Allah aşkına hakça temsil ilkesi dışında yaptıkları bir iş var mıdır soruyorum. Hakça temsil ilkesini bile yetersiz yaptıklarını yüzlerce örnekle ispatlayabilirim. Mesela Ombudsmanın verdiği resmi rakamlara göre 1200 üzerinde olan Kamu ve Devlet kuruluşlarımızın 650’sinde Türk temsilci yoktur. Bunlar hak ve hukukumuzu böyle mi korurlar?. Mesela 18 yıllık iktidarları esnasında neden bugüne kadar İçişleri bakanlığına bir yönetici atayamadılar veya Türk personelden birini yönetici konumuna getiremediler. Bu örnekleri çoğaltabilirim ancak mecburen kısa olmam gerek zira verilecek daha çok cevaplar var. Kaldı ki onun 30 yıl dediği süre içinde benim 10 yıl Genel Başkanlığımı da kapsadığını anlaması gerekmektedir. Ondan öncekileri bu zamanı hiçe sayarak hep onlardan başladı türküsünü söylemeye başladılar ama tutmadı, yutturamadılar.
  • Bunlar benden sonra fikir üretemediler, siyaseti dar çerçevede tutup yalnız ve yalnız kendi menfaatleri için soydaşımızı kullandılar. Başka bir sözle Türklükten geçindiler ve geçiniyorlar. Bunların Türklüğü nasıl hizmet ettiklerini de birkaç örnekle anlatmak isterim, izninizle:
  • Bir çok defa Türkler hakkında haddini aşan açıklamalarda bulunmuş olan Başbakan Zoran Zaev, Yunanistan ziyaretlerinde bulunduğu sıralarda basına verdiği demeçlerde Yunanistan’a şirin gözükmek için, Osmanlı dönemi için ‘’Osmanlı esareti’’ tabirini kullanmıştır. Ayrıca Bulgaristanla olan ihtilafları konusunda Goce Delçev ile ilgili “Goce Delçev Makedonya ve Bulgaristan topraklarında Osmanlı esaretine karşı” savaşmış bir devrimci ve kahramandır dedi. TDP’den, Hükümet olmalarına rağmen ses çıkmadı. (Vardar Pres alıntısı) Bu güdümlük değil midir. Biz her haddini aşan bu açıklamalarını sert bir dille kınadık.(yayınladığımız bildirilere bakın)
  • Makedonya AB politikasına üye olmadan, en sadık dostu ve stratejik partneri  olan anavatanımız Türkiyeye karşı ambargo kararını onayladı. Biz kınadık iki Türk partisi sudan havadan bahanelerle bunu unutturmaya çalıştılar. Resmi gazetede Makedonya hükümetinin ambargo kararını yayınlamasıyla, adamların sesi kısıtlandı, ses çıkaracak takatları kalmadı.
  • Makedonya hükümeti Makedonya hava sahasını Yunan silahlı güçlerinin güdümüne vermesini biz TMBH olarak kınarken iktidarda olan TDP dud yemiş bülbül gibi sustu. Bu mu Türklük anlayışları.
  •  Zaev, 2020 hükümeti kurarken  “Hükümette Türk bakan neden yok” gazetecilerin sorusuna cevap vererek “hükümette yer alabilecek kaliteli elemanlar lazım” dedi. Dolayısıyla Türklerden Bakan olacak kadroların olmadığını açıkça ima etti. Hükümeti kurdurmama şansı olan bu iki partimiz, maalesef kulaklarını tıkadılar ve Yunan politikalarına alet oldular. Biz ise bir bildİri yayımlayarak “aramızda öyle kadrolar, yetişmiş elemanlar var ki Zaev bunların ayakkabının tozunu silmeye bile laik değildir” dedik.
  • Diller yasası Mecliste tartışıldığı sırada, bir önerge bile sunmayıp, Türkçenin de resmi dil olması yönünde bir tutum sergilemediler,
  •  Nüfus yasası tartışılırken bile bize uygun olmamasına rağmen yasayı onayladılar… Sayım esnasında bu zat Nüfus sayımı yasasının bize uygun olmadığını itiraf etti. Türklere uygun olmayan bir yasayı nasıl onaylarsın?

Aziz soydaşlarım sabaha kadar bunların tutarsızlıklarını, beceriksizliklerini ve vurdum duymazlık hallerini gösteren örnekler sunabilir. Ancak arife tarif gerekmez, siz bu kadarıyla bile bunların nasıl bir ahlak sahibi olduklarını görmeniz için yeter ve artar örneklerdir sunduklarımız.

– “TMBH’nin bölücük yaptığı külliyen yalan ve büyük bir iftira”

Beycan, açıklamasının bir bölümünde “TMBH’nin yapmış olduğu bölücülük bu belediyelerde soydaşımızın temsil edilmemesine hizmet etmiştir” diyor. Külliyen yalan ve büyük bir iftira. Şimdi sunacağım örneklerden, siz kimin ne yaptığını burdan daha iyi anlayacaksınız.

  1. 2017 Yerel seçimlerde TMBH ortaklarımızın ortak listesiyle bir Türk’ün Butel Belediyesinde Meclis olma hakkına kavuşmuştur. Bugünün Genel Sekreterimiz Sayın Cüneyt Ruşid layıkıyla görevini yapmış ve soydaşlarımızın hak ve hukukunu Butel Belediyesinde savunmuştur. Koalisyon ortağımızın bize sunduğu yerden memnun olmadığımız için kendi adaylarımızla Butel Belediyesine aday listemizi sunduk. Kuruluşundan bu yana Butel’de aday göstermeyen ve oradaki soydaşımızı düşünmeyen TDP, bizi engellemek için Butel Belediyesi’nde  liste çıkarmıştır. Aziz soydaşlar, kim kimin sahasına girmiş, kim bölücülük yapmış buradan gözükmüyor mu? Bizim orada mevcudiyetimiz var iken bize ahlaksız rekabet yaparak bir Türk’ün elenmesine sebep olan TDP’dir. Çair Belediyesi’nde Türklere karşı yapılan haksızlıklarla ilgili TDPnin seyirci kalması yüzünden ve soydaşlarımızın talebi üzere Çair Belediyesi’nde Türklerin alternativi “Çare var” demek istedik. Bölücülük yapmadık.
  2. Lozovo(Cumalı ) Belediyesine gelince hatırlatmak isterim ki 2017 yılında TMBH ilk defa bu belediyede bir Belediye Meclis üyesi aday listesi çıkardı ve 176 oy alarak belediyeye bir meclis üyesi seçebildik. Temsilcimiz Ismail Abdiov orada halen belediye meclis üyesi iken TDP yine bizim sıralardan kandıran biri vasıtasıyla Liste çıkardı. Biz bunu görünce hem ortaklarımızla ortak listemizde yer almadık hem de liste çıkarmadık. Çıkarmadık çünkü arada 30 haneden maksimum bir aday çıkabilir. Yani bölücülük yapmadık, rekabet yapmadık oysa TDP ilk defa bize rekabet yapmak için Türkleri böldü. Kim bölücü kim yapıcı görüyorsunuz. Kesten kes bölücü TDP. Orada bir Meclis üyemiz varken hiçe düştük ve listeleri başarısız çıktı, yani bizim söylediğimiz doğrulandı.  Bunu Türkler unutmayacaktır, Butel ve Lozovo(Cumalı ) belediyelerimizde  Türklerin temsilcisiz kalmasının ana sebebi TDP yanlış politikasıdır. Ayrıca Lozovo Belediyesinin şirin köyü olan Durfullu’da bir cami yapma girişiminde bulunduk. Engellendik. Hükümette TDP var, ama el uzatmadı. Mahkemeye gittik 10 celseden sonra, bilir kişi raporunun olumlu olmasına rağmen var olan camimizin yenilenmesine izin verilmedi. Mahkemeyi siyasi olarak kaybettik. Uluslararası mahkemeye gideceğiz. TDP den ses yok. Ne yüzle orada liste çıkarıyorsun sormazlar mı sana ?
  3. Gostivar’a gelince 2006 bu yana  yani kuruluşumuzdan bu yana, Genel Merkezimizin olduğu Gostivar’da yarışa katılmaktan daha doğal ne olabilir ki. Ancak Gostivar denilince biraz durmak lazım. Gostivar Belediyesi Lisesinde bir sınıfın kapanmasına göz yuman TDP, Atatürk İlkokulu öğretmenlerinin Lise öğretmenleriyle dayanışma içinde olmalarını yasaklayan ve Eğitim  bakanlığında iki kilit görevde olan insanın olmasına rağmen lise sınıfının kapanmasını onaylayan zihniyete, oy nasıl verildiğini gerçekten düşündürücü olduğunun altını çizmekteyim. Ben de Gostivarlıların bu tutumundan son derece üzgünüm, hele pırlanta misali bir Teşkilat Başkanımız olan Orhan NEZİR’in desteklememesi uzun zaman vicdanlarına rahat vermeyeceğini  bilirim. Bize oy vermeyenler utansın. Adayların seçimi TDP’yi felaketten kurtarmıştır, ancak devamlı bu böyle olmayacaktır, Ben bu adayların seçimini tebrik ediyorum ve ümit ederim ki önceki bir meclis adayının yaptığı kayırmacılığı yapmayacaklardır. Her seçimde oy fazlasıyla şehirde ilk parti TMBH olduğu neticelere bakınca anlamak kolaydır. Bu defa olmadı, Yüce Mevla “Hayırda şer vardır, şerde hayır var” diyor “Ben bilirim siz bilemezsiniz” biz de buna inanan kişiler olarak hiç tereddüt etmeden kabul ediyoruz. TDP’nin yaptığı seçim hilelerine biraz sonra geleceğim.
  4. Özellikle bu haddini aşan adamın biraz aynaya gitmesini tavsiye ediyorum. Adeta bir diktatör edasıyla lağv edilmemizi istiyor. E tabii bu onun ve onun gibi düşünenlerin rüyasıdır, hem de  korkulu rüyası olduğumuzu açıkça itiraf ediyor. Evet, sorumluluk gereği ne ise yapılacaktır ancak genel çapta sizi nasıl mağlup ettiğimizi gözden kaçırmak istiyorsun. Biz büyük tabloya göre hesabımızı ayarladık ve bütün diğer belediyelerde sizi hüsrana uğrattık. Geliyoruz haberin var mı?. Yoksa o gün de döneklik mi yapacaksın? Hiç şaşmayız çünkü sen ve TDP muhalefette bir gün bile ayakta kalamazsınız. Siz Türklerin bir bölümünü  para karşılığında oy satmasını öğrettiniz, iş yeri karşılığında oy istediniz, kamu çalışanları iş yerinden uzaklaştıracaksınız tehditini savurdunuz, karşılıksız hizmet götüremeyeceğinizi dillendirdiniz, adaletsizliğiniz yüzünden Türklerin bizden olmayan partilerde yer almasını sağladınız ve yetimin ve yetişmişin hakkını yiyerek, milli menfaatleri kurban ederek, Yunan politikasını desteklediniz. Referandumda isim değişikliğine izin vermeyen Türklere sırt çevirerek Yunanın keyfini yerine getirdiniz ve Makedon hainleriyle beraber isim değişikliğinde ortak oldunuz. Anayasayı değiştirdiniz, Türklere hiçbir fayda sağlamadınız. İktidar sizi oy makinesi gibi kullanarak, kağıt mendili misali muamele gördünüz. Hiç utanmıyor musunuz.
  5.  Belediye Meclis üye sayısının düştüğünü gizliyorsunuz. 2009 olan Meclis üye sayısının 2013 kaç, 2017 kaç ve bugün kaç belediyede meclis üyesi sayınız var bir izah edin. Küçülüyorsunuz Aziz dostlar, benim TDP’yi bıraktığım yıl(Şubat 2002) durumu izah edeyim. TDP Yayınları- Üsküp kitabımızda yayınlandığı gibi size emaneten bıraktığım TDP 15 Belediyede 37 Meclis üyesi ve ittifak ortaklarımızla  ortak listeden daha 5 meclis üyesi çıkarmıştık. Belediye Başkan adaylarımızın listesi DSK nuna göre 7.798 oy almış Belediye Meclis üyeleri listemiz 12.476 oy almıştır. Takdiri size bırakıyorum. Bunları da muhalefet olarak kazandığımızı işaret etmekteyim. Sen 18 yıl iktidar olacaksın ve giderek meclis üyesi sayısı düşecektir ve sen hiç utanmadan başarılıyım diyeceksin. Yutmazlar. Bunun hesabını nasıl vereceksin.
  6. Özellikle Merkez Jupa’daki seçime değinmek istiyorum. Aziz soydaşlarım Merkez Jupa’da TMBH yedi düvele ve onların iş birlikçileriyle savaş vermiştir ve vermeye devam edecektir. Para karşılığında oy almak, işten kovulacağına dair tehdit savurmak, (özellikle öğretmen ve Belediyede) çalışanlara şantaj yapmak TDP’nin marifeti olarak kayda geçmiştir. Ayrıca 9 yıl unutulmuş köylerimize seçim kampanyası sürerken yol yapmak yine yasak olmasına rağmen yapılan usulsüzlüklere ne demeli. Özellikle seçim gününde istihbaratçıların kol gezdiği ve soydaşımıza göz dağı verdiği gerçekleri göz ardı edilemez. Ne dersiniz bunlar kimin yanındaydılar?, Elbette yedi düvelin ve işbirlikçilerinin yanındaydılar. Buna rağmen seçimden vazgeçmedik ve ALLAH’ın izniyle seçimi bizim leyimize sonuçlanması için gayretlerimiz kesintisiz devam edecektir, çünkü Merkez Jupa’daki kardeşlerimiz değişimi hak etmektedirler.

Aziz soydaşlarım, değerli gönül dostlarım

Yukarıda zikredilenlerden yola çıkarak kimin bölücü kimin yapıcı olduğunu rahatlıkla anlayacağınızdan eminim. Kör dövüşü şeklinde birbirimizle uğraşmanın yanlış olduğunu bilirim, ancak birinin haddini bilmesi gereği olduğu için bunu yazdım. Ayrıca bu başkanın bu yazıyı yazacak kapasitede olmadığını inanıyorum. Doldurulmuş ve kulaktan dolma bilgilerle çamur atmaya çalışmıştır. Çamur bizi tutmaz. Bu yüzden bu birlik beraberlik konusundaki görüşlerimi ifade eden ve bugüne kadar değişmeyen görüşlerimi  16 nisan 2008 de seçim öncesi yayımladığım bir çağrıyı da bu iftaralara bir cevap olarak yeniden bilginize arz ediyorum.

Zorunlu açıklama mecburiyetinde kaldığım  için beni anlayışla karşılayacağınızı ümit eder haklıliğımı takdir edeceğinizden eminim. Benden rahatsız olanlara ise kısaca cevap vermek gerekirse, ömrümün son demine kadar bu davamı savunacağıma herkesin bilmesini isterim.”

Read Previous

Türkiye Milli Eğitim Bakanı Özer, Kosova’da eğitim gören Türk öğrencilerle buluştu

Read Next

Üsküplü şair Mehmed Arif “20. Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları”na katıldı