Tarihi, geleneği ve modernliği birleştiren turizm merkezi: Tiran Kalesi

Mülkiyeti Arnavutluk’un en büyük ailelerinden olan Toptani ailesinde bulunan Tiran Kalesi başkentin turistik cazibe merkezleri arasında bulunuyor.

Arnavutluk’un tarihi ve kültürel mirasına ait birçok esere ev sahipliği yapan Tiran Kalesi başkentin turistik cazibe merkezleri arasında yer alıyor.

Başkentin merkezine yakın bir yerde bulunan Tiran Kalesi, yerli ve yabancı ziyaretçiler için gözde turistik noktalardan biri olmasının yanı sıra Arnavutluk’ta kültür, tarih, mutfak, sanat, iş hanı, eğlence ve tanıtım merkezi işlevi görüyor.

Mülkiyeti ülkenin en büyük ailelerinden olan Toptani ailesinde bulunan Tiran Kalesi, içindeki çarşısıyla da tarih ile modernliğin kesiştiği yer olarak göze çarpıyor.

Tiran Kalesi’nin tarihi ve dönüşümü

Tiran Belediyesinin 2001 ve 2008 yıllarında gerçekleştirdiği kazılardan elde ettiği verilere göre, kalenin milattan sonra 4-6. yüzyılları arasında İmparator Justinian tarafından yaptırılan veya yeniden inşa edilen surlardan birine ait olduğu düşünülüyor.

Öte yandan, kurumların ve Toptani ailesinin verilerine göre kalenin son hali eski kalenin kalıntıları üzerine 18. yüzyılın ikinci yarısında Ahmet Paşa Bargjini tarafından yaptırıldı. Kale, 1798 yılında Osmanlı Devleti ile güçlü bağları olan Akçahisarlı (Kruja) Toptani ailesinin eline geçmiş ve mülkiyeti günümüze kadar korundu.

Toptani ailesi ve Tiran Belediyesinin gerçekleştirdiği bir projeyle kale 2018 yılında turizm destinasyonuna dönüştürüldü.

Kalede hediyelik eşya dükkanları, fuar ve sergi alanları, bar ve restoranlar, karakteristik Arnavut el sanatları ürünlerinin bulunduğu dükkanlar ve farklı sanatçıların eserlerinin bulunduğu alanlar ilgi çekiyor.

Tiran Kalesi, farklı tatları deneyimlemek, kalenin ve bölgenin tarihiyle tanışmak, arşiv belgeleri ve farklı tarihi dönemlere ait fotoğrafların yer aldığı sergilere katılmak isteyen gençlerin de uğrak yeri konumunda.

Kale içindeki onlarca dükkan arasında “Oda” olarak isimlendirilen ve sanat eserleri, ahşap sanatları, Arnavut el sanatları gibi çalışmalara yer verilen “mini müzeler” mevcut. Bir diğer ilgi toplayan alan ise mini sanat galerisine çevrilen ve farklı sanatçıların resimlerinin, el işlerinin ve diğer sanat eserlerinin toplandığı “Sanat Evi”.

“Geleneği korumaya çalışıyoruz”

Kalenin tanıtımı ve turistik cazibe merkezine dönüştürülmesi projesini yerel ve merkezi kurumlarla iş birliği içinde tasarlayan ve gerçekleştiren Tiran Kalesi yönetiminden sorumlu Klodiana Toptani, kalede geleneği koruyarak modern döneme uyarladıklarını söyledi.

Turistlerin özellikle geleneksel yemekler ve tarihi kısımla ilgilendiğini belirten Toptani, kalenin bireysel ve gruplar halinde çok sayıda ziyaretçi ağırladığını ifade etti.

Kalenin sanatsal yönüne ilişkin Toptani, “(Kalenin içinde) Her şey kendi türünde eşsizdir ancak yenilik katmaya da çalıştık.” dedi.

Turistlerin sayısında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle son dönemde azalma gözlense de Tiran’ın turistik destinasyonlarının başında gelen kaleyi Kosova, Kuzey Makedonya, Türkiye, Avrupa ülkeleri ve ABD’den de turistler ziyaret ediyor.

AA

Read Previous

Yunanistan’ın adımları uluslararası antlaşma ve hukuka aykırı

Read Next

Türkiye A Milli Futbol Takımı, Sırbistan’da