Rusya 1976’da Türk Uçağını Düşürmüş

Rusya’nın 1976’da kısa süreli sınır ihlali yapan bir Türk uçağını uyarıda bulunmadan füze ile düşürdüğü ortaya çıktı.

Iğdır’da 1976’da sınır uçuşu yapan Türk Hava Kuvvetleri’ne ait RF-5A tipi keşif uçağından birinin, Sovyetler Birliği tarafından atılan füzeyle uyarılmadan düşürüldüğü belirtiliyor.

Uzmanlar, eskiden Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB), sonrasında da Rusya’nın geçmişini hatırlatarak “Ruslar, hava sahamızı ihlal ettikten sonra defalarca uyarılan ancak uçuşuna devam ettiği için düşürülen Su-24 savaş uçağında neden bu kadar bağırdıklarını tarihte yaşananlar ortaya koyuyor” diyor.

TÜRK UÇAĞINI UYARMADAN VURDULAR

24 Ağustos 1976’da Diyarbakır’dan 184’üncü Filo’ya ait 2 adet RF-5A uçağı Siirt, Ağrı ve Muş arasında seyrüsefer ve keşif görevi için havalandı. Bu uçaklar, burunlarında yer alan kameralarla havadan fotoğraf çekerek keşif amaçlı kullanılıyordu. Lider uçakta Üsteğmen Sahir Beceren, iki numaralı uçakta ise Üsteğmen Hikmet Boğatır uçuyordu.

Muş’tan sonra Ağrı’ya dönen pilotlar, uçakta meydana gelen arıza nedeniyle sınır hattını tam takip edemedi. Kısa süreli sınır ihlali yapan uçaklara Sovyetler yerden havaya dört füze attı. İki numaralı RF-5A uçağı saat 09.55’te vuruldu.

DÖRT FÜZE BİRDEN ATTI

Pilot, olay anında şiddetli bir patlama duyduğunu belirtirken uçakta tüm ikaz lambaları yandı. Kumanda sistemi boşaldı. Üsteğmen Hikmet Boğatır, uçağı fırlatma koltuğu kullanarak terk etti. RF-5A tipi uçak, Iğdır’ın 7 kilometre güneyine düştü.

Kaza bölgesinde yapılan incelemede radar kontrolünde olan iki uçağın yaklaşık 1-1,5 kilometre hudut ihlalinde bulunduğu, üç adet füzenin kumanda kısımlarının kanopiden 1-1,5 metre ileriye düştüğü belirlendi. Uçağın enkazı ise füze parçalarından 7-8 kilometre ileriye düştüğü ortaya çıktı.

Bilindiği gibi Türk Hava Kuvvetleri’ne ait RF-4E tipi uçak, bu olaydan yıllar sonra 22 Haziran 2012’de Akdeniz’de uluslararası sahada vurulmuştu. Olayda iki pilot şehit olmuş, yapılan incelemede RF-4E’yi vuran füzenin Rus yapısı olduğu belirlenmişti. Bu olayın ardından Türkiye bölgedeki “angajman kuralını” değiştirmişti.

İŞTE RUSLARIN DÜŞÜRDÜĞÜ DİĞER UÇAKLAR

1 Eylül 1983: New York JFK Havalimanı’ndan Seul’e uçan Kore Havayollarına ait 007 Uçuş sefer sayılı yolcu uçağı yanlışlıkla SSCB hava sahasına girdi. 240 yolcu ve 29 mürettebat taşıyan uçak, Rus Su-15 avcı uçağı tarafından iki adet hava-hava füzesi ile vurularak düşürüldü. Olayda 269 kişi hayatını kaybetti. SSCB olaydan bir hafta sonra uçağı düşürdüklerini itiraf etmiş, düşürülen uçağın casus uçağı olduğunu iddia ederek üzüntü duyduklarını açıklamıştı. SSCB olay sonrası özür dilemedi. Uçağın kayıtlarını tutan kara kutular, SSCB dağıldıktan sonra 1993’te Güney Kore’ye verildi.

14 Haziran 2014: Ukrayna Hava Kuvvetlerine ait Ilyushin II-76MD tipi nakliye uçağı, Lugansk kentindeki Rus sempatizanı ayrılıkçılar tarafından iniş için yaklaşırken düşürüldü. 40’ı paraşütçü, 9’ü mürettebat 49 kişiden kurtulan olmadı. Saldırıdan bir hafta önce Lugansk bölgesindeki Rus sempatizanı ayrılıkçılar tarafından “bölgede artık havaalanına uçuş yapılmasını müsaade etmeyeceğiz” şeklinde açıklama yapılmıştı. Askeri analizler sonucu Igla füzelerine ait iki adet ateşleme tüpü bölgede bulunmuş, saldırıda bu füzelerin kullanıldığı anlaşıldı.

17 Temmuz 2014: Amsterdam’dan 283 yolcu ve 15 mürettebatla Kuala Lumpur’a giden Malezya Havayolları’na ait Boeing 777, Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk bölgesinde 33 bin feet (yaklaşık 10 bin metre) yükseklikte uçarken havada vuruldu. Yaşanan olay bütün dünyada infial yarattı. Ukrayna ve Rusya birbirlerini suçlarken Batı’nın tanımadığı bir referandumla bağımsızlığını ilan eden Donetsk Halk Cumhuriyeti Savunma Bakanı İgor Strelkov, uçağın düştüğü dakikalarda paylaştığı “Az önce Ukrayna hükümetine ait bir nakliye uçağını vurduk. Sivil can kaybı yok mesajını, yolcu uçağı olduğu anlaşılınca sildi. Hollandalı uluslararası uzmanların yaptığı araştırma sonrasında hazırlanan kaza raporunda uçağın yerden havaya atılan füzeyle vurulduğu kesinleşti.

 

Dünya Bülteni

Read Previous

“Bize Bir Şey Dikte Ettirilmesine Asla İzin Vermeyiz”

Read Next

Ertan Şaban, Osman Ali ve Luran Ahmedi “Büyük Sürgün Kafkasya’da”

One Comment

  • Your article has answered the question I was wondering about! I would like to write a thesis on this subject, but I would like you to give your opinion once 😀 casinosite

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *