Makedonya ve Balkanlar

Balkanlar, çok etnisiteli, çok kültürlü ve farklı inançlara mensup milletler ve ülkelerden müteşekkildir. Zaman zaman kargaşaların yeri olması hasebiyle tarihte “bal ve kan”diye zikredilmektedir. Balkan halkları uzun yıllar barış ve huzur içinde yaşamış ise de bir kıvılcımla kaos ortamları birbirini takip etmiştir.

Tarihe bakacak olursak durumu daha iyi anlarız. Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’dan çekilmesi, Sovyet Rusya’nın dağılması, Yugoslavya’nın parçalanması, Bosna Savaşı ve devamında oluşan küçük ülkecikler. Bu kargaşadan sonra ortaya çıkan siyasi çekişmeler ve çıkarlar üzerine geçici anlaşmalar yapılmıştır. Bu da ayrılıklara ve etnik unsurların kutuplaşmasına yol açmıştır.

Multi kültürel yapıdan oluşan Makedonya ve hakeza diğer Balkan ülkeleri de çok farklı değildir. Ufak farklar olsa da sonuç itibarıyla aynı coğrafyayı paylaşıyorlar. Meseleler çoğu zaman etnisite ve inançlar üzerinden tartışılmıştır. Evrensel değerler üzerinde durulmamış, insan insan olarak ele alınmamıştır. Sonuç olarak da ayrılıklar kaçınılmaz olmuştur.

Bunların devamında ekonomik krizlerin de etkisiyle Makedonya, coğrafi yakınlığın getirdiği avantajla ve tarihi bağın desteğiyle rotasını Türkiye’ye çevirmiştir.  Bu konuların hepsi ayrı birer başlık olabilecek hacimde ama gayemiz geçmişten ders çıkararak geleceği daha iyi tasarlayabilmenin altını çizmektir.

Son zamanlarda Makedonya ile Türkiye arasındaki işbirlikler ve devlet düzeyindeki münasebetler iyi bir tablo çiziyor. Bunların yanında eğitim de büyük ilgi görüyor. Makedonya’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Makedonya’ya eğitim için gelen genç beyinler bu ilişkileri daha da ileriye taşıyacaklardır.

Bütün bu olumlu gelişmelerin yanında, zaman zaman küçük sıkıntılar yaşanmakla beraber, yapıcı bir unsurun hâkim olması günümüz itibarıyla sevindiricidir.

Bugünlerde bizlerin de bir araya gelip Makedonyalı Öğrenciler Birliği olarak, Türk, Arnavut, Makedon demeden, geçmişte yaşadığımız gibi o huzur dolu zamanları yeniden canlandırabiliriz iddiasıyla varız.

Bu ümitle yola çıktık. Hayırlısı diyelim artık.

Velhasılıkelam, bir örnekle devam edelim ve sözü yıpratmadan noktalayalım. Bir çiçek bahçesinde olduğunuzu farz edin, orada sadece gülün varlığını iddia edemezsiniz. Doğadaki renkleri ve farklılıkları bir değer öğesi olarak görüp bakmak gerekir. Bütün bu farklı renkler bir zenginlik göstergesidir. Günümüzün ortak sorunlarına çözüm sunarak ve geçmiş zamanlardan daha iyi birliktelik örneği inşa ederek, çok daha kalıcı beraberlikler oluşturabiliriz.

Vesselam…

Read Previous

Amerika neden dünyanın en büyük ülkesi! Müthiş cevap

Read Next

Numan Kurtulmuş, Yaşari Ailesi Anıt Mezarı’na çelenk bıraktı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *