“Makedonya medyası Türkiye’deki olaylara çok az yer veriyor”

TİMEBALKAN’ın “7 Soru 1 Manşet” köşesi konuk olan Birlik Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni Drita Karahasan ile kültür – sanata, siyasete, Birlik Gazetesi günleri ve geçtiğimiz son döneme dair samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Makedonya’da özgür düşünce ve özgür basın anlayışının hala hakim olmadığına vurgu yapan Drita Karahasan “Makedonya medyası Türkiye’deki olaylara çok az yer veriyor” ifadelerini kullandı.

Aydın DAVUD / TİMEBALKAN

Birlik Gazetesi’nde uzun yıllar görev aldınız. Birlik Gazetesi Makedonya Türkleri’nin bir nevi hafızası konumunda. O günlere dönecek olursak bize neler anlatırsınız?

Sizin de dediğiniz gibi Birlik gazetesi gerçekten burada yaşayan Türklerin hafızası, sadece hafızası değil tarihiydi. Bugün Birlik gazetesinin yapraklarını karıştıracak olursanız bir sürü bilgiyi elde etmiş olursunuz; öğrenci sayısı, kültürel bilgiler, köylerde Türklerin yaşamı, gelenek ve göreneklerimiz, başarı ve sorunlarımız sürekli olarak haber veya makale olarak gazetede yer alıyordu. Gazetemizde yazılanları başka bir yerde bulamazdınız.  Bunların hiçbirine Makedon gazete ve medyasında yer verilmiyordu. Bize çoğu kez şöyle diyorlardı ‘Sizin gazete haftada 3 kez çıkıyor eski haberler var’. Bu tür söylemlere gazetede çalışanlar çok  üzülüyorlardı. Gazetede iç siyaset, dış siyaset, ekonomi, kültür konuları haber, makale veya röportaj olarak yer alıyordu. Ayrıca haftada bir kez olarak Gençlik sayfası, Çocuk bahçesi adlı çocuk sayfası, spor sayfası ve eğlence sayfaları vardı. Mesela Çocuk bahçesi sayfasında diğerleri arasında çocukların gönderdikleri yazılar yer alıyordu. Birlik gazetesi ve  ondan sonra Tomurcuk ve Sevinç dergilerine yazanlardan yazarlar, ozanlar, gazeteciler yetişti. Örneğin Necati Zekeriya, İlhami Emin, Fahri Kaya, Avni Engüllü, Suat Engüllü, Fahri Ali ve şu anda adlarını söylemediğim gibi birçok yazarlar yetiştiler. Bunun yanısıra Birlik’te çalışan gazetecilerden ünlü siyasetçiler de oldular ve yüksek görevlerde bulundular. Kitap yayın etkinliğiyle de yazarlarımızın yetişmesine büyük katkıda bulundu. Daha ne anlatacağımı bilemiyorum (gülüyor). Ben 1988 yılında Birlik’te çalışmaya başladım. 16 yıl Birlik’teydim. O zaman, eski sistemde dinden çok söz edilemezdi. Fakat biz Ramazan sayfaları yapmaya, İmsakiye yayınlamaya başladık. Çocuk sayfasında bile çocukların anlayabileceği bilimsel olarak dini tanıtmaya başladık. Bu konuda o dönemde Ankara İlahiyet fakültesi dekanı sayın profesör Beyza Bilgin hanım  çok büyük katkıda bulundu. Sistem değiştikten sonra Türk partisinin kurulmasında gazetemiz de önemli röl oynadı. Partilerin çalışmasına yer vermek görevimizdi. Başlangıçta TDP vardı ardından THP kuruldu. O dönemler bazı sorunlar oluyordu gazetede çünkü sistem değişmeden önce Birlik gazetesi Sosyalist Birliği organıydı. İsmi değiştikten sonra biz yine devlet gazetesiydik ama biz öncelikle Makedonya Türklerinin gazetesi idik.  Taraf tutmak istemiyorduk. Taraf tutsaydık haksızlık yapmış olurduk. Her iki partiden de eleştiriler geliyordu işte bizim için daha az yazıyorsun, diğer partiye daha çok  yer veriyorsunuz gibi eleştiriler geliyordu fakat çok baskı yapılmıyordu.

Deneyimli gazeteci olarak bugün Makedonya medyasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Döneminizle kıyaslama yapıldığında ne gibi farklar görüyorsunuz?

Ben Makedonya’daki medyayı beğenmiyorum. Makedonya’daki medyanın çok büyük bir bölümü iktidarda olan parti taraftarı. İnsanlar gerçek yani her iki taraflı bilgiyi alamıyorlar. Türk medyasına gelince, bence  Yeni Balkan gazetesi bunu bir düzeyde tutmaya çalışıyor. İyi ki de öyle yapıyor.  Türk radyosu ve televizyonu hükümetçe yürütülen siyasete bağlı. Arnavutların özel radyosu, televizyonu var. Keşke bizim de öyle bir imkanımız olsaydı ve kendi yayın siyasetimizi yürütebilseydik.

1
“Makedonya medyası Türkiye’deki olaylara çok az yer veriyor.”

Peki o zamanla bu zamanı kıyasladığınız zaman ne gibi farklar görüyorsunuz?

Biz daha özgürdük, biz devlet gazetesiydik hiçbir zaman bir tepki göstermediler niye bunu yazdınız ya da niye bunu yazmıyorsunuz diye. Yayın siyasetini biz kendimiz seçiyorduk. Mesela 1. ve 2. sayfa siyaset sayfalarıydı. Öteki sayfaların hepsi bizimle ilgiliydi, Türklerle ilgiliydi. İşte dedim ya şimdiki siyaseti sevmiyorum çünkü gerçek bilgi vermiyorlar.

Türkiye’nin Makedonya’ya her alanda son derece destek çıkmasına rağmen ister Rusya ile uçak krizi olsun, ister şimdi Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminde Makedonya medyasının Rusya ve darbe yanlısı tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu bağlamda özgür düşünce ve özgür basın mümkün müdür?

Makedonya her ne kadar Türkiye’yle iyi ilişkileri olduğunu söylüyorsa da her zaman her alanda Türkiye ne kadar yardım ettiyse de Makedonya medyası Türkiye’deki olaylara çok az yer veriyor. Hala da devam ediyor bu tutum. Şimdi ise daha fazla Rusya tarafını tutuyorlar. Her ne kadar Recep Tayyip Erdoğan taraftarı görünseler de ikilemde kalıyorlar. Bunlar çok eski mesela Türkiye, Makedonya’yı ilk tanıyan ülke. Onlar Bulgaristan diyorlar. Fakat Bulgaristan Makedonya’yı tanıdı Makedon milletini tanımadı. Türkiye tamamen Makedonya devletini tanıdı, Makedon milletini tanıdı ardından büyük maddi destekler sundu. Uluslararası kuruluşlarda Makedonya’nın kabul edilmesinde Türkiye’nin katkısı en büyüktü. Bir örnek anlatayım, mesela Bulgaristan’dan eski vagonlar ki onları kullanamadılar ama sayfa sayfa yazılar yazılırken Türkiye’den gelen büyük yardımlara çok az yer veriliyordu. Türkiye bugün de ister TİKA aracılığıyla ister başka yollarla Makedonya’ya yardım etmeye devam ediyor. Ben Makedonya vatandaşıyım ama Türkiye anavatanım. Türkiye’nin Makedonya’ya verdiği destekle ben ve herhalde burada yaşayan tüm Türkler bir yandan gururlanıyor, Makedonya’nın bu davranışlarına üzülüyoruz.

Peki bu bağlamda özgür basın ve özgür düşünce mümkün müdür genel Makedon basınında ?

Şu anda mümkün değil, yandaş medya oldukça olmaz.

Makedonya’daki Türk medyasınının durumu ne durumda? Sizce eksiklikler neler, nelerin yapılması gerekiyor? Siz “Birlik” gazetesi yayın kurulu olarak genç gazeteci nesillerin yetişmesi için neler yaptınız?

Şimdi Makedonya’da bir gazete var ve  yavaş yavaş gelişiyor. Yeni Balkan gazetesinin açılması iyi oldu. Dergi de kitap da çıkartmaya başladı. Şimdi biz dergiye de medya diyebiliriz bir bakıma. Köprü derneğinin de dergiler yayımlanıyor. Yani Birlik gazetesinin kapanmasından sonra güzel bir gelişme var.Birlik bir müesseseydi. Yeni Balkan’ı kesinlikle küçümsemek istemiyorum ama bir geleneği vardı Birlik gazetesinin. Çocuk dergileri daha geniş çaptaydı nasıl desem bir süregenliği vardı Birlik gazetesinin. Yani dediğim gibi Yeni Balkan gazetesi basın tarafından eksiği kapatıyor, günlük gazete olsaydı ki Birlik olamadı çok daha iyi olurdu. Maalesef gazetenin ne gibi maddi sorunlarla karşılaştığını ve tirajı yükseltmek konusunda ne gibi güçlüklerle karşılatığını çok iyi biliyorum. Sunulacak desteklerle en kısa zamanda günlük gazete olmasını dilerim. Türkçe radyo ile televizyona gelince  onların programları gerek düzeyde sayılamaz. Devlet radyo televizyon merkezine bağlı oldukları için bence bu programların gelişmesine gereken önem verilmiyor.

2
“Maalesef devletin desteğiyle yapılan etkinliklerde bize her zaman 3. sınıf muamelesi yapıldı.”

Siz genç gazeteci nesillerin yetişmesi için neler yaptınız?

Çalışmak isteyen gençlere her zaman kapımız açıktı. Gençlerde ilgi büyüktü, hiç para almadan çalışmaya geliyorlardı çünkü bizim maddi imkanlarımız o kadardı. Yine de en çok bir yıl sonra en iyilerini devamlı işe alabiliyorduk. Maalesef o dönemlerde  fakülteli çok genç yoktu ama daha geniş bilgisi ve yazı yeteneği olanlara yer bulunuyordu. Şimdi yüksek öğrenimli gençlerimizin sayısı çok. İnternet gibi yeni medya alanları da açılıyor.Hatta internet gazete, radyo ve televızyondan giderek daha fazla izleniyor. Mesela ben çoğu kez hem Makedonya’daki haberleri hem de Türkeye olup bitenleri internetten okuyorum. Yeni açılan TimeBalkan sayfasını ben gerçekten selamlarım. Yeni gazetecilerin yetişmesi medyada çalışanların elinde gençleri çağırın inanın seve seve geleceklerdir. Özellikle hala iş ilişkisi kuramamış üniversiteli gençleri davet edin. Ancak öyle kaliteli nesiller yetiştirilir.

Makedonya Parlamentosu milletvekili, Meclis Başkan Yardımcısı ve Üsküp’te Türkçe yayınlanan Birlik gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak önemli görevlerde bulundunuz. Şu anda Makedonya Türklerinin genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

O konuda bizim zamanımızda mecliste  kota vardı. Türklerin sayısına göre millet vekilleri ve bakanlar vardı ki bu durum şimdi daha iyi gibi. Bakanlıklarda Türk çalışanların sayısı daha fazla. Önceden azdı hatta hiç denilecek kadar azdı. Her yerde daha azdı. Şimdi Anayasa Mahkemesi üyemiz var mesela. O zaman da bu mevkilerde insanlarımız vardı ama şimdi daha fazla var. Tabii bu da yeterli değil, daha fazla olmalı.

Birlik Gazetesi dışında Makedonya Devlet Radyosu’nda da çalıştınız. Uzun yıllar özellike kültür programları yaptınız. O dönemde Makedonya Türklerinin kültür etkinlikleri nelerdi? Bugün gerçekçi olmamız gerekirse TİKA ve Yunus Emre olmazsa bir kültür etkinliğinin yaşanması zor. Devletin bu konuda özellikle azınlıklara destek vermemesini nelere bağlıyorsunuz?

Tiyatro gerçekten her zaman çok etkindi hatta çok  çalışıyordu ve sadece  Makedonya’da değil eski Yugoslavya’da ve başka ülkelerde çok başarılıydı, zaten o yolda devam ediyor. Kültür güzel sanatlar derneği olan Yeni Yolun çalışması amatör çalışmalar olduğu için inişli çıkışlıydı. Yeni Yol çerçevesinde çok başarılı  edebiyat koları vardı. O zamanlarda herkes çok büyük bir istek ve hevesle çalışıyordu. Biz Birlik olarak, radyo olarak da Makedonya’nın bütün kasabalarını geziyorduk. Yanımıza Üsküp’ten şairleri alıyorduk gittiğimiz yerlerdeki şairlerle birlikte şiir şölenleri düzenliyorduk. Radyoyla birlikte Ohri ile Üsküp arasında köprü kurup müzikli şiir programı yapıyorduk. Öğrenciler arasında eniyi şiir veya öykü yarışmaları yaparak en iyilerine ödüller verliyordu. Birlik yılda devletin desteğiyle 7 ila 8 kitap basabiliyordu. Maalesef devletin desteğiyle yapılan etkinliklerde bize her zaman 3. sınıf muamelesi yapıldı.

Devletin bu konuda özellikle azınlıklara destek vermemesini nelere bağlıyorsunuz?

Belki de kendimiz o konuda biraz daha fazla savaşmalıydık. Belki de biz görevde olanlar daha fazla çalışmalıydık. Yine de devletin tutumu en önemliydi. Mesela lektür kitaplarını Birlik’te basmak istedik, çünkü tirajları az olduğu için Makedon yayıncılar almak istemiyorlardı. Bir sürü olur olmaz nedenler bularak izin vermediler.  Devletin siyaseti öyleydi.

Yıllarca Türkiye’den gelen bakanlardan Cumhurbaşkanına dek ricamız bir kültür merkezinin açılmasıydı. Hatta Sn. Süleyman Demirel 92’de açılacağını söylemişti. Ancak 2000’lerden sonra Yunus Emre Enstitüsü’nün açıldı. Geç oldu ama çok iyi oldu. Gerçekten çok iyi çalışıyor öyle bir kurum gerekiyordu bize. Bağlıyor bizi. Biz bir ara Birlik kapandıktan sonra parçalanmış duruma geldik. Türkler yalnız Türk gecesi yapıyorlardı, gençler orada görüşüp buluşuyorlardı. Başka hiçbir beraberlik diye bir şey yoktu. Gerçekten Yunus Emre Enstitüsü’nün açılması  büyük bir gereksinimi giderdi.

3
“Birlik’in kapanması Türk milleti için de büyük bir kayıptı.”

Uzun yıllar “Birlik” gazetesi Baş ve sorumlu yazarı olarak görev yaptınız. Mutlaka göreviniz süresince hem iyi hem de kötü günler yaşadınız. Birlik gazetesini zirveye ulaştığı en iyi ve en kötü günleri (mutlaka Birlik gazetesinin kapanması) bizimle paylaşırmızınız? Gazetenin tekrar yayın hayatına başlaması için girişimler yapıldı mı?

Birlikte 16 sene çalıştım, benden önce de çok çalışanlar vardı. Ne zaman en zirvedeymiş onu pek iyi bilemiyorum. Yani bir zamanlar fazla basılıyormuş 1944 ten 1952 lere kadar Makedonyada yaşayan Türklerin sayısı çok daha fazlaydı. 1952’de  60’ lara kadar devam eden göç Türklerin azalmasına neden olduğu gibi tirajın da düşmesine neden oldu. Ben diyemem ki benim dönemimde durum en iyiydi, sadece yeni sisteme başladığımızda eski baskı yoktu. Makedonya’nın çerçevesindeydi Birlik. Genel müdür anlayış gösteriyordu. Epey yenilikler yaptık o  dönemde. Daha sonra özelleştirme dönemi başlayınca Birlik için de en kötü dönem başladı.  Son 3 yılda Maaşlarımız hem çok azaldı hem de sırasıszdı. Birlikte calışanlardan bazıları kendine yeni iş yeri  arıyor ve buluyorlardı. Birlik çalışanları yavaş yavaş azalıyordu. Yeni işçiler de alamıyorduk çünkü maaşlarını da tam alamıyorlardı. Sosyal sigortayı karşılayamıyorduk. Dedim ya son 3 yılda hatırladığım bir ay en yüksek aldığımız maaş 6 bin denardı. Bazen 3 bin bazen 2 bin bazen de 3500 denar alıyorduk. O yıllarda Makedonyada asgarı ücret 6000 denardı. Çok kötü bir durumdu. Para da olmadığı için yolculuk da yapamıyorduk. İşte o çok ağır, çok zor günlerdi. Son yıl kapanmadan önce ben genel yayın müdürü danışmanıydım. Naser İdriz geldi sonra o sorumlu oldu, ardından Remzi Canova son sorumluydu. Birkaç arkadaş Birlik satılışa çıktığı zaman kendimiz satın alma olanaklarını araştırıyorduk. Maalesef  arkadaşlarla ama oy birliğine varamadık. Ondan sonra bir Türk iş adamı gazeteyi satın aldı fakat ne kadara mal olacağını bilememiş. Öyleki gazeteyi  Remzi Canova’ya bıraktı. Para olmadan gazete çıkar mı? Ancak herhalde çok büyük güçlüklerle bir süre gazetenin çıkması devam etti ve tamamen kapandı. Kendim de gazete çıkartmak için uğraştım hatta firma açtım ama maalesef hiç çalışmadı. Para bulmak çok zordu. Çünkü bir gazetenin reklam ve proje karşılığı para alması için en azından 6 ay çıkması gerekiyor. Başta hiçbir denar olmadan gazete açılamıyor. Tüm bu durumlar Birlikte çalışanları çok etkiledi. Kısa bir süre sonra muavinim Ali Kubur  sıkıntıdan vefat etti, sonra teknik sorumlusu çok çabuk vefat etti. İnsanlar çok kötü durumdaydı. Sadece biz birkaç kişi emekli olabildik. Benim yayın arkadaşlarım geçen sene ya da ondan önceki sene emekli maaşlarını almaya başladılar. Sanırım Türkler o zaman çok kaybettiler. Kötü olan da hiçbir yerden destek almadık. Ben bunu açıkça söyleyebilirim; Ne partilerden ne de Türkiye Büyükelçiliği’nden. Birlik’in kapanması Türk milleti için de büyük bir kayıptı. Tabi ağır günlerdi, o dönem büyük bir hevesle çalışıyorduk. Çok ağır çok zor günler geçirdik o son yıllarda.

Read Previous

Doğru okunmayan Balkanlar Coğrafyası

Read Next

Fırat Kalkanı Harekatı’nda 24 terörist etkisiz hale getirildi

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *