Kuzey Makedonya ve Koronavirüs

Kuzey Makedonya’da art arda iki gün, günlük vaka sayısında rekor kırıldı. Tüm bölge ülkelerinde vaka sayılarında ve tedbirlerde iyileşme görülürken Makedonya’da tüm süreç hiç olmadığı kadar kötüleşti. Son 24 saatte 180 yeni vaka, 2 ölü ve 11 iyileşen hasta olduğu açıklandı. Ülkede toplam vaka sayısı 2.789, toplam ölü sayısı 149, toplam iyileşen hasta sayısı 1.632 ve aktif hasta sayısı ise 1009.

Haber sitelerinde ve sosyal medyada bilgi kirliliği ve dedikodu had safhada. Vatandaşlarda belirsizlik (baş)nedeniyle korku ileri düzeyde.

Vakaların ciddi artışı ile ilgili bir bölge ya da bir milletin suçlanması en hafif tabirle ırkçılıktır. Burada tek ayrım “bilinçli (sorumlu)” ve “bilinçsiz (sorumsuz)” vatandaşlar olarak yapılabilir. Bunun dışındaki tüm suçlamalar toplumda telafisi mümkün olmayan zararlar bırakacaktır.

BİLİNÇSİZ vatandaşların oluşan bu tablodaki “haklarını” kendilerine verdikten sonra, tüm bu süreçte ciddi bir yönetim eksikliği olduğu da su götürmez bir gerçek. Çünkü bilinçsiz vatandaşlara dur demek dahil olmak üzere, tarih boyunca daha önce görülmemiş bu salgında alınan önlemler de onların uygulanması da ve cezai müeyyideleri de devlet kurumlarının elinde.

Her şey doğal seyrinde giderken devletin hissedilmemesi gerektiği gibi tam da böyle durumlarda kendini gösterip başa çıkması ve vatandaşlara güven vermesi gerekir. Vatandaşlar mazeret üretebilir ama elinde mutlak gücü bulunduranlar, hem kendi sağlığı, hem yakınlarının sağlığı hem de toplum sağlığı için tüm önlemlere uyan BİLİNÇLİ vatandaşlar adına mazeret üretemez, üretmemeli!

Dün yeniden başlayan sokağa çıkma yasağı ile birlikte 80 saatlik sokağa çıkma yasağı bulunan başta başkent olmak üzere diğer belediyelerde insanların tatil yerlerine akın ettikleri görüldü. Sokağa çıkma yasağı ev ve binalar için getirilmediğine göre tatile çıkan vatandaşlar ile ülke genelinde daha kötü bir durum beklemeli miyiz? Bugün Ohri’de çekilen görseller bize İtalya’yı mı hatırlatmalı?

Koronavirüs salgınının öğrettiği çok şey var. Ders verdiği demiyorum gözümüzün içine baka baka öğrettiği meselelerden bahsediyorum. Bizim günlük rutinlerimiz içinde önemsemediğimiz eylemlerimizin ne kadar değerli olduğundan (bunlar için şükretmemiz gerektiğini de hatırlatarak), BATI kaynaklı “Ben insanım ve ben bu kainatın efendisiyim, BEN ne dersem o olur” anlayışının doğru olmadığına kadar herkesin kendi bilgi ve birikimine göre çıkarsamalar yapacağı bilgiler.

Evet kainat bir sistem üzerine kurulu ve her istediğimizi yapmak bizim elimizde değil. İstesek de istemesek de bu zor günlerde bir seçim yapmak zorundayız, bu seçim de evlatlarımız, anne babalarımız ve sevdiklerimiz için BİLİNÇLİlerin yanı olmalı.

Söz konusu salgının önümüzdeki yıllarda sosyo-ekonomik etkileri başta olmak üzere eğitim, psikoloji, kültür ve iletişim gibi pek çok alanda köklü değişikliklere yol açacağı halihazırda kabul gören bir gerçek. Her tarihi olayda olduğu gibi salgının çok farklı, bilinmeyen, görünmeyen boyutlarını da sonradan daha net göreceğiz.

Sonuçlar her zaman çok önemlidir. Bu yüzden de sağlığımızın, toplumsal sağlığın, sağlık sisteminin ön cephe muhafızları olan sağlık çalışanlarına ÖZRÜ ve TEŞEKKÜRÜ en sona bıraktım.

Yaptıkları çalışmalar, gösterdikleri özveri, sadece fotoğraf çekilmek için giydiğim koruyucu ekipman ve 5 dakikada terleten özel koruyucu ekipmanlar ile mesai gözetmeksizin gösterdikleri emeklerini sözlerle açıklamak zor olacaktır.

Sorumsuzluk için özür diler, sorumsuzluğa rağmen harcadığınız emek için teşekkür ederiz…

Read Previous

Kuzey Makedonya’da vaka sayısında yeni rekor

Read Next

Türkiye’de Kovid-19’dan iyileşen hasta sayısı 133 bin 400’e yükseldi

25 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *