İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy Gümülcine’de anıldı

Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD)’nın Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde düzenlediği “Çanakkale Savaşları’nın 104. Yıldönümünde Bir Karakter Abidesi Olarak İstiklâl Şairimiz Mehmet Akif Ersoy” konulu konferansta İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy anlatıldı.

Edirne Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Günşen’in konuşmacı olarak katıldığı konferans 15 Mart Cuma akşamı 18:30’da başladı.

Konferansın başlangıcında BTAYTD Başkanı Dr. Hüseyin Baltacı açılış konuşması yaptı. Baltacı şöyle konuştu:

“İstiklal marşı, milli birlik ve beraberlikle eşsiz bir mücadele ile atılan imzanın, milletin duygu ve düşüncesine tercüman olarak derin bir vatan ve millet sevgisi, büyük bir coşku ile kaleme alınan eşsiz bir sanat eseridir. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy eseri ile Türk toplumunun duygu ve ve hislerine tercüman olmuştur. Orduları dağıtılmış milletine müjdeler veriyordu mısralarında. Mavzeri, fişeği olmayan yalın ayak Anadolu halkına zaferler vaat ediyordu o eşsiz satırlarında. İstiklal marşı Türk milletinin imkansızlıklar içerisinde gösterdiği büyük kahramanlığın simgesidir. Milli marşlar, tarihten silinmek istenen bir milletin hangi değerlere sarılarak istiklal mücadelesini kazandığını anlatan tarihi bir vesika niteliğindedir.”

Baltacı’nın ardından sözü Prof. Dr. Ahmet Günşen aldı. Günşen Batı Trakyalı soydaşlara yaklaşık bir buçuk saat süren konuşma yaptı.

Günşen, konuşmasında İstiklal Marşı ve Çanakkale Destanı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy hakkında, İstiklal Marşı hakkında ve Çanakkale Savaşı ve kazanılan zafer hakkında katılımcılar bilgi verdi.

“Tarih milletlerin hafızasıdır. Unutmamak hatırlamak gerek. Hataya düşülmüşse tekrarlamamak için ders çıkarman, doğru yapılanların arkasından gerek” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Günşen söyle devam etti:

“Türk Milleti var oldukça hem büyük bir şair hem dava adamı Mehmet Akif Ersoy var ocak. Akif, bu milletten hiç bir şey istememiş, milletine sonuna kadar hizmet etmiştir. O Türk milletinin ruhuna bürünmüş ve vatan sevgisini derinden hissetmiştir.

Milletine o kadar inanmaktadır ki Akif, Türk milletine İstiklal Savaşın zaferle kazanılacağını 1 yıl 5 ay 7 gün önceden müjdelemiştir. Türk milletin iki bin beş yüz yıl esareti kabul etmeyeceğini bilen bu milletin büyük evladıdır.

Çanakkale Savaşı sadece Türkiye için değil dünya için çok önemli bir destandır. Çanakkale Savaşı dünya tarihini değiştirdi. Bu savaş kazanılmasaydı ve gemiler İstanbul’a ulaşsaydı dünya tarihi farklı akardı. Çanakkale Savaşı’nın zaferi Cumhuriyet tarihinin önsözüdür.

“Çanakkale Geçilmez” diyen ecdadı en iyi şekilde temsil edenlerden biri Akif’tir. Akif, milletin ruhuna bürünmüş biridisidir.

Çanakkale’yi geçilmez kılan Mehmetçiğin imanıydı, büyük vatan sevgisiydi. Bu sevgi Çanakkale’yi geçilmez kıldı.

Bizler Türk çocukları olarak Çanakkele’de savaş yapılan yerleri Anafartalar’ı, Conkbayır’ı, Gelibolu’yu, Karatepe’yi, Kabatepe’yi, Kanlısırt’ı, Alçıtepe’yi… gezip görmeli, kahraman ecdadımıza dua edip onlardan ders almalıyız. Ayrıca Türkçe’den Çanakkale şehitlerine bir abide diken Mehmet Akif’in “Çanakkale Şehitlerine” şiirini damarlarındaki kanı coşa coşa okuyup ruhunu yıkamalıdır.”

İstiklal Marşı’nda dini ve milli değerlerin kenetlendiğini belirten Prof. Dr. Günşen, “Bizim milli marşımız, anlamı ve özü bakımından İstiklal Savaşı’mızın çetin günlerinin hatıralarıyla doludur. Kahraman ordumuzun ve milletimizin bin bir güçlük ve çaresizlik içinde “Yedi Düvel”e karşı verdiği mücadelenin, Mehmetçiklerimizin kanlarıyla yazılmış eşsiz ve tarihlere sığmayan destanıdır İstiklal Marşı’mız.”

İstiklal Marşı’nın beş ana temel fikir üzerine bina edildiğini söyleyen Günşen bunları şu şekilde sıraladı: “Türk’ün istiklal aşkı, Hakk’a inanma ve tapma, iman gücü, vatanın kutsallığı ve kıymeti, din duygusu bütünleşme.”

Prof. Dr. Ahmet Günşen sözlerini, “Adı ve sesi vatan ufuklarında her gün yeni doğan güneşle bayrakla birlikte bugün de şükran ve rahmetle anıyoruz. Eseri ve emaneti kan ve irfanla kurulan Cumhuriyet’imiz ebediyyen var oldukça yaşayacak, yaşatılacaktır. İstiklal Marşı’nın anlam ve önemini anlayabilmek için; Türk tarihi, İslam dini ve Türk’ün İslam anlayışı, Türk milletinin karakterini iyi bilmek, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy’u çok iyi tanımak, Türk dilini söz ve söyleyiş incelikleriyle iyi bilmek, nihayet İstiklal Marşı’mızın yazıldığı Milli Mücadele yıllarındaki karanlık günleri, aziz vatanımızın ve büyük milletimizin içinde bulunduğu ruh halini ve yaşadığı şartları çok iyi bilmek gerekir” diyerek tamamladı.

BAŞKONSONSOLOS MURAT ÖMEROĞLU

Konferansın sonunda söz alarak İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy ile ilgi düşüncelerini paylaşan Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu şunları belirtti;

“İyi akşamlar, hocamıza teşekkür ediyorum çok değerli bilgiler paylaştı. Ben de çeşitli yerlerde yaptığım görevlerde Mehmet Akif Ersoy öyle ya da böyle karşımıza çıktı. Burada söylenen bazı cümleler hep karşıma çıktı. Mesela “Çanakkale Geçilmez”.  Önceki görev yerim Haydarabad idi. Haydarabat Hindistan’ın ortasında bir yer. Mehmet Akif Ersoy Haydarabad’ı bile andığı birkaç dizesi var. 1915 ile 1920 yıllarından bahsediyoruz. Haydarabad o zaman bir devlet ve Haydarabad’dan bir grup askeri bile getirip Çanakkale’de savaştırmaya çalışıyorlar. Müslüman oldukları için güvenmediklerinden dolayı daha arka planda farklı işlerde onları kullanıyorlardı. Bu da Mehmet Akif’in karşıma çıkan başka bir yönüydü. Hocamız en son cehaletten bahsetti. Ben bu işte çeşitli etkinliklere katıldığımdan dolayı oralarda çeşitli dizeleri dinledim. Mehmet Akif Ersoy, Almanya’ya gidip geldikten sonra kendisi soruyorlar üstad Almanya’yı nasıl buldun diye? O da “yaşayışları dinimiz gibi dinleri yaşayışımız gibi” diye cevap veriyor. Bu da cehalet boyutu ile ilgili önemli bir tespit. Ben hala çok yerinde ve önemli bir tespit olarak düşünüyorum. Ben tekrar hocama teşekkür ediyorum. Son bir söz olarak, dünyanın çok başka bir köşesinde bizden on binlerce kilometre ötede Yeni Zelanda’da çok elim bir terör saldırısı oldu. Orada hayatını kaybeden ve şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Bu tip olayların inşallah tekrarının olmayacağını ümit ediyoruz” dedi.

Konferansta konuşmaların ardından İskeçe’nin Gökçeler köyünden Ravza Topcu ve Servet Cambaz, Çanakkale Destanı ile ilgili yazılmış güzel türkülerin gitar çalarak söylediler.

Son olarak, BTAYTD Başkanı Hüseyin Baltacı konferansta Mehmet Akif Ersoy’u Batı Trakyalılara anlatan Prof. Dr. Ahmet Günşen’e plaket takdim ederken, Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif ile tablo takdim etti.

Ayrıca konferansta şarkı söyleyen küçük müzisyenlere de dernek yönetimi tarafından kitaplar hediye edildi.

 

 

milletgazetesi.gr

Read Previous

Yeni Zelanda’daki camilere terör saldırısı zanlısı mahkemeye çıkartıldı

Read Next

“Gümrük vergisi ilişkilere engel olmamalı”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *