İskeçe Müftüsü Trampa “Ulu Çınarlara Vefa”yı sürdürüyor

İskeçe Müftülüğü tarafından yürütülen “Ulu Çınarlara Vefa” projesi devam ediyor.

“Ulu Çınarlara Vefa” projesi çerçevesinde, İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa ile Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu, 7 Nisan 2023 Cuma günü Hüseyin Kahya hocayı ikamet ettiği İskeçe’deki evinde ziyaret ettiler. 

1940 Ilıca’nın Memkova köyü doğumlu olan ve ömrünü Batı Trakya Müslüman Türk davasına mücadele ile geçiren Hüseyin Kahya geçirdiği çileli ömrünü kısaca şöyle anlattı:

“Memkova’da fakir bir ailede 1940 yılında doğdum. Çocukluğumuz çileli geçti. İlkokula kendi köyümde başladım. İkinci sınıftayken, 1947 ile 1949 yılları arasında iç savaş vardı. İsyancılar, diğer bir ifade ile andartlar köyümüzü bastı. Korku dolu günler yaşadık. Daha güvenli bir yere göçler başladı. Bizim köy Şahin’e göç etti. Buradaki insanlar, evlerini bize açtı. İki odalı evlerinde birini göç eden aileye veriyorlardı. Adeta Peygamberimiz zamanındaki Medine’deki muhacir ile ensar zamanı yeniden canlanmış gibiydi. Biz de böyle bir ailede iki yıl muhacir olarak kaldık. Bu arada ben ilkokulu burada devam ettim. İstanbul Daru’l-Funun Medresesinden mezun meşhur Hüseyin Hacıbedel Efendi’den ders aldım. 

İki yıl aradan sonra tekrar köyümüze döndük. Bundan sonra iki sene takip eden kıtlık yılları takip etti. Çok zor günlerimiz oldu. İlkokulu tamamladım. Ancak fakirlikten dolayı eğitime hemen devam edemedim, ancak dört yıl aradan sonra, Şahin Medresesine gittim. Bu da arkadaşım Cemil Huskoglu sayesinde oldu. Onları maddi durumu daha iyi olduğu için, o normal olarak medreseye gitmişti. Köye her gelişinde, ondaki değişikliği, duruşu beni çok etkiliyordu. Ben de onun gibi olmak istiyordum. Sonunda 17 yaşında iken, babama haber vermeden arkadaşım Cemil Hoca ile birlikte Şahin Medresesine kaçak gittim. Üçüncü sınıfta iken askere gitmek zorunda kaldım. 1963 askerlikten sonra ancak Medreseden mezun oldum.

İlk görev yerim Salıncak köyü idi. Bir yıl imam ve öğretmenlik yaptım. Ardından halkın ısrarı üzerine İskeçe İkinci Azınlık İlkokulunda göreve başladım. Ancak burada programda Türkçe dersi olduğu halde Türkçe dersler engelleniyordu. Bu konuda mücadele verdim. Bir gün sınıfta ders yaparken, müfettiş baskın yaptı. Öğrencilerime Türkçe konuştuğumu görünce; “seni suçüstü yakaladım” dedi. Ben de; suçum ne diye karşılık verdim. Bunun üzerine; “Türkçe öğretiyorsun” deyince, ben de ona programı gösterim. “Bak, programda Türkçe diye bölüm var” deyince, ayrıldı gitti. Disipline verildim ve bu okuldaki öğretmenlik maceram bitmiş oldu.

Yeni bir maceraya atıldım. Almanya’ya çalışmaya gittim. 6 yıl kadar bir tekstil fabrikasında çalıştım. Almanya’dan dönünce, o yıllarda ilkokullarda kurucu sistemi vardı. Gelen ısrarlı teklifler üzerine İskeçe 2. Azınlık İlkokulunda kurucu oldum. Ancak yine karşı çıktığım bazı uygulamalardan dolayı, altı ay gibi kısa bir aradan sonra bu görevimden azledildim.”

İskeçe Müftülüğü tarafından yapılan açıklamada Hüseyin Kahya hocanın İskeçe Müftülüğü bünyesinde 1964’ten 1973’e kadar Gazhane imamlığı, 1964’te Höyükköy’de Ramazan hocalığı, 1973’ten 1978’e kadar yedek imamlığı, 1978’ten emekli olduğu 2007 yılına kadar İskeçe Karşı Mahallede İmamlık ve Kur’an Kursu hocalığı görevlerini yürüttüğü belirtildi.

Açıklamada ayrıca “Hüseyin Kahya Hocamız, İskeçe’de ikamet ettiği evinde emekli olarak hayatını huzur içinde sürdürmektedir. Müftümüz  Mustafa Trampa’ya, kendisine hediye ettiği “İskeçe Camileri ve Mescitleri” kitabından dolayı çok memnun olduğunu dile getirdi ve şükranlarını ifade etti.” denildi. 

milletgazetesi.gr

Read Previous

Bulgaristan’da Meclis Başkanı Paskalya’dan sonra seçilecek

Read Next

Aliyev’den Bosna Hersek-Azerbaycan ilişkilerinde yeni dönem mesajı