Hükümet Kuruldu Ya Sonra?

Uzun bir süredir Makedonya Cumhuriyeti hükümet olmadan bir hükümet tarafından yönetiliyordu, dediğiniz zaman garipsenecek bir cümle olduğuna katılmamak elde değil. Bu cümle, belki de Türkçe açısından devrik bir cümle anlamı verse de, gelin görün ki reel siyasette çok doğru bir cümledir. Son on yıldır ülke olarak her iki yılda bir bilgisayarın yeniden başlat düğmesine basarcasına hükümetler kurmaya başladık. Her sıkıştığımızda hadi seçime gidelim ve tekrardan aynı hükümeti kuralım derken on yılı böylece arkamızda bırakmış bulunuyoruz. Ahali bu durumdan sıkılmış olacak ki yeni heyecanlara veya önümüzdeki maçlara bakalım dercesine son iki yıldır malum siyasi bombaların da etkisiyle tekrar hükümet kurmaya kalkıştık. Bomba dediysem magazinel bomba olarak algılamayınız lütfen, bu bombalar başka tür bombalardı. Bu bombalar sayesinde herkesin bildiği ve anladığı veya benim tabirimle “kamusal sırlar” ortaya çıkmaya başladı ve bizler sanki magazin dünyasındaki skandalları takip eder gibi takip ediyor ve “eh zaten biliyorduk ve bekliyorduk” deyip çekirdeklerimizi çitleyerek seyrettik. Gün ola harman ola dedik ve seçimlerde o veya şu sebeplerden dolayı oyumuzu verdik. Bir süredir oy vermemize rağmen hükümeti kuramadık (bu yazımı hazırlarken halen hükümet kurulmamış durumda) ve bekleme moduna geçtik. Fakat benim sormak istediğim soru: Diyelim ki hükümet kuruldu, peki ya sonrası? Bizleri veya hükümeti bekleyen nelerdir?

Konulara biraz değinmeme izin veriniz.

On yıldır sürekli bize dayatılan hükümetler dizisi bitecek mi? Yeni kurulacak hükümet sadece intikam alma hükümeti değil de dört yıllığına sürecek hükümet olmak zorundadır. Bunu hükümet için üzüldüğümden değil, kendim ve vatandaşlar için üzüldüğümden söylüyorum. Malum her seçim kendisine masraf veya borç para demektir, diğer bir deyişle ülkemizin daha da borçlanması demektir. En nihayetinde bu borçları bizler vergilerimizle kapatıyoruz. Bu yüzden yeni hükümet sağlam ve dört yıllık bir hükümet olmalıdır.

Ekonomik yatırımlara önem verilecek mi? Yeni hükümeti bekleyen en önemli sınav istikrarlı ve reel ekonomi paketidir. Makedonya’nın kapasitesine bakarak ekonomimizin reel bir tabana oturtulması gereklidir. Borçlarımızın – IMF ve diğer borçlarımızı kastediyorum – bir an önce faizleri ödenmeli ki asıl borçlarımıza sıra gelsin. Makedonya’ya ağır sanayiden ziyade tek ve en güçlü kapasiteye sahip olduğumuz tarım ve tarım ürünleri yetiştirilmesi ve geliştirilmesi için somut ve devletten gelecek sübvensiyonlar gereklidir. Tarım ve hayvancılık bizim için en reel yatırım olacaktır bu alanlara yapılan yatırım ve destekler sayesinde bizler belki de Avrupa ve daha geniş alandaki pazarlara kendi ürünlerimizle gireriken et, süt, peynir, sebze, meyve ve diğer ürünlerin üretiminde marka olabiliriz. Ülkemizde bir zamanlar marka olan ve üreten fabrikalara yer verilmesi gerek, mevcut fabrikalar belli tekellerden kurtarılıp faal ve çalışır duruma getirilmelidirler.

Eğitim sistemimizin farkında mıyız? Yeni hükümeti bekleyen bir diğer ve hayati konu da eğitim sistemimizdir. Malumunuz yeniden başlatma düğmesine basa basa eğitim sistemimiz çöktü çökecek durumda, formatlanması lazım. Ülkemizde sağlıklı ve dünya standartlarına yakın eğitim müfredatlarına ihtiyacımız var. Ve lütfen bu müfredatları eğitim alanında yetkili kimseler yapsın, parti veya partilerin sadık mensupları bu işlere bulaşmasa minnet duyacağım. Eğitim başka şeye benzemez, Avrupa Eğitim projeleri adı altında iş veya proje yapıyoruz diye ülkemizin vatandaşları kandırılmamalı artık. Eğitim sistemi her dönem veya yılda birkaç defa seçilmiş memurların Avrupa’ya gönderilerek seminerler verdik diye düzelmez. Eğer küreselleşmenin gücüne inanıyor isek o zaman ülkemize gelen yabancı uyruklu öğrencilere turist veya tehlikeli kişiler olarak bakmayacağız ve eğitim görme, ikamet tezkereleri, diploma denklikleri gibi konularda zorlaştırma yerine kolaylaştırma yoluna gideceğiz, zira küreselleşmenin yüz karası olup çıkarız. Devlet bütçemizden bir zahmet eğitime aktarılacak meblağların artırılması gerekecektir, yoksa kar kış, kıyamet şartlarında mazot veya ısınma için bütçemiz yok deyip müdürlüklerimize tatiller ilan ettirmeyelim, klasik tellallar oldu zavallılar.

Elektronik Devlet olabilecek miyiz? Yeni hükümet bir an önce eski rejimden kalma zor, hantal ve değişmeyen bürokratik mantıktan çıkıp daha pratik, basit ve elektronik kolaylıklarla oluşturulmuş bir E-devlet modeline gitmelidir. Basit bir başvuru, imza, belge gibi işlemleri kuyruklar bekleyerek ve memurların bugün git, yarın gel keyfiyetlerine bırakılmamalıdır.

Medya bunun nersinde? Belki de yeni hükümetin vermesi gereken önemli sınavlardan bir tanesi bağımsız ve özgür bir medya sınavıdır. Ülkemizde demokrasiyi geliştirecek ve siyasi kölelerden oluşmayan medyaların teşvik ve cesaretlendirilmesi gereklidir. Tavsiyem yeni hükümet bunu da ciddiye alsın yoksa medyalar ciddiye almaya başladıklarında hoşlarına gitmeyebilir!

Yargıya ne demeli? Adalet mülkün temeli felsefesiyle hareket edecek bir yeni hükümet lazım. Ülkemizde hükümetin bir an önce adalet mekanizmasını adil mantığına yerleştirmesi gerekmektedir. Adalet sağlayıcıların patron, baron veya şeflerin tahakkümünde değil de haklının yanında yer alacak bir sisteme göre ayarlanması gereklidir. Yeni oluşturulacak hükümet unutmamalıdır ki “Adalet Güçte Değil, Güç Adalettedir”.

Yeniden azınlıkların honore edilmesi? Yeni hükümetin Makedonya’da uzun vadede entegrasyonun sağlanması için Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı gibi makamlar sadece tek milletin tekelinden ziyade diğer azınlık diye nitelendirilenlere verilmesi demek, oluşturulacak hükümetin demokratik sınavı geçmesi demektir. Acizane bir tavsiye olarak da algılanabilir.

Evet, anlaşılan bu yazdıklarım ve yazamadıklarıma binaen ülkemizde devletimizi yönetmeye talip yeni kurulacak hükümetin yapacağı işler çok olacaktır. Vatandaşlarımız yani bizler bir an önce yeni oluşturulacak hükümetten bu ve buna benzer beklentiler içine girmeliyiz. Belki unutmuşuzdur hatırlatma olarak algılayalım, hükümet bizlere milli kimlik ve sembollerimizi yaşatmamıza izin verdi, bu yeter diye gibi bir yanılgıya düşmeyelim. Bazı haklar doğal ve olması gereken haklardır bunlar bir erk tarafından verilemez, tartışma söz konusu bile olamaz.

Uzun sözün kısası eğer olacaksa, yeni hükümete kolay gelsin.

Read Previous

Oscar ödülleri sahiplerini buldu

Read Next

Erbakan; merkez sağa karşı İslami duyarlılık

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *