Hacı Adaylarını Uğurlarken…

Hz. İbrahim ve Hz. İsmail: “Ey Rabbimiz ihlas sahibi olup sana teslim olmakta bizi sabit kıl, soyumuzdan da müslüman bir ümmet yetiştir. İbadet yollarımızı, hac vazifelerimizi bize göster, tevbemizi kabul et.” (Bakara Suresi, 128) diye Rabbimize dua etmişlerdi.

İşte bu dua Rabbimiz tarafından kabul görmüş, Peygamberimiz de hadislerinde  haccın önemine vurgu yapmışlardır. Çağırmakla emrolunan ilk önce Hz. İbrahim’dir. İslamın 5 şartından biri de Hac’dır. Hac, sözlükte belirli mekanları belirli zamanda ziyarette bulunmak demektir. Dinimizdeki terminolojik anlamı ise; ihrama girerek belli günde Arafat’ta bulunmak ve Kâbe’yi usûlüne uygun olarak ziyaret etmektir. Dıştan bakıldığında sembolik davranışlar şeklinde gözüken hacdaki her fiilin bir anlamı ve mü’mini eğitici yönleri mevcuttur. Hacılar hacda mahşer yerini andıran kutsal mekan Kâbe’yi, Arafat ve Müzdelife’de mahşer yerini Vakfe’yi, “Buyur Allahım Buyur ben senin emrimdeyim” diyerek Telbiye’yi, verilen söze bağlılığın göstergesi Hacerül Esved’i, sevap ve günahlarını, kalbin  ruh ve nefis arasındaki git geli, kalbin Rububiyet mertebesi Tavaf’ı görür ve yaşar.

Yüce Allah’tır  çağrı emrini veren. Çağrılacak davetliler bütün insanlar, davete icabet edenler ise teslim olanlardır. Her yıl tekrarlanan bu çağrıyı “Lebbeyk!” diyerek kabul etme bahtiyarlığına eren Müslümanlar. Mukaddes davetin davetçileri.

Ve… Rabbimizin çağrısına kulak veren, beldemizden hacca gidecek olan hacılarımıza öncelikle Mustafa Paşa Camisi’nde Hac duası yapılıyor. Bu ne huzur Ya Rabbi. Hacca gitmeden oraları özlemek.

Havaalanındayız… Hacılar ihramlı… Kutsal yolculuğun başlangıcından korunma göstergesi olarak, iki parçadan oluşan bir bezle vücudun belli bölümleri sarılarak yani ihrama girilerek ‘tabiiyet’ sözü vermiş hacı adayarı. Bembeyaz tertemiz… Huzur bulmak için, huzura gidenler onlar… Farklı lisanlarla dua edenler… Huzurunda gözyaşı dökenler. Hacca gitmek meselesi konuşulduğunda hep heyecanlanır, hep iştiyak duyarız. Bir kez gidenin niye tekrar gitmek istediğine bir anlam veremeyiz. Halbuki : ‘Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l mülk lâ şerike lek’;”Allah’ım! Davetine icabet ediyorum. Emrine boyun eğiyorum. Bütün varlığımla sana teslim oldum. Senin hiçbir ortağın yoktur.  Davetine icabet ediyorum. Şüphesiz hamd Sana mahsustur. Nimet senindir mülk de senin. Senin hiçbir ortağın yoktur” diyerek adeta mahşer provası yapmak üzere aynı anda bir arada bulunmanın getirdiği muhteşem huzur ortamını belki de hayal edemeyiz. Rabbim aciz kullarına mübarek yerleri nasib ediyor, bunu düşünen hacı adaylarının sözleri boğazlarında düğümleniyor, gözleri buğulanıyor, kutsal mekanlara gitmenin heyecanını yaşıyor, aynı zamanda onu uğurlamaya gelenlere de bunu yaşatıyor.

Ve… Tahir beldelere gitmek için  günahkar ve aciz ümmet yollara düşüyor. Huzurda huzur bulmak için yollara düşüyor. Kutsal mekana gitmek için aileleriyle vedalaşan her yaştan insanlar… Gençler, yaşlılar, engelli kardeşlerimiz… Dikkatimi bir taraftan tekerlekli sandalyeli hacı adayı, diğer taraftan da 8 – 9 yaşlarında ihrama bürünmüş bir çocuk çekiyor. İsmi Muhammed Musab. Hacca giden herkesin ilgi odağı Muhammed Musab. Herkes onun yerinde olmak için can atmaz mı? Hacca gitmeye nasıl karar verdin sorusuna cevaben: “Annem ve babam hacca gidip gitmemek istediğimi sordular” diye cevaplıyor. Çocuğun kararı önemli, onun fikrini almak önemli. Neyse konumuz olmadığı için buna girmeyelim. Ama küçücük bir çocuğun “Her duamda televizyonda, bilgisayarda izlediğim Kâbe’yi görmeyi Rabbimden istiyordum” demesi manidar. Rabbim ne istediğini bilen, bilinçli evlatlar yetiştirmemizi nasib eylesin.

Ey Rabbim Musabların ravzana ünsiyet etmiş, Yaradanına sevgi saygı beslemiş, O’nu zikretmek için yollara düşmüş. Ümmetinin Musabları var şu anda Kâbe’de. Allahım, onların hürmetine müslümanlara yardım eyle.

Hac yolcuları, âdeta bir zaman tüneliyle Hz. İbrahim ve ailesine, Asr-ı Saadet’e yol alır.

Rabbim hacca giden müminlerin haclarını kabul eylesin, gidemeyenlere de en kısa zamanda o mübarek beldelere gitmelerini nasib eylesin…

 

Read Previous

Trump, Clinton’un 2 puan önünde

Read Next

Statham ve Alba’dan “Milli İradenin Zaferi” pozu

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *