Dünyaca ünlü Üsküplü ses sanatçısı Mesut Kurtiş’ten başarı için “sabır ve mücadele” mesajı

Dünyaca ünlü Üsküplü ses sanatçısı Mesut Kurtiş, bir sanatçının sadece bir yeteneğe sahip olmasıyla değil, iyi plan ve ekibe sahip olmasıyla başarılı olabileceğini belirterek “Başarı, inanılmaz sabır ve mücadele sonucunda geliyor.” dedi.

Kurtiş, AA muhabirine, sanat hayatı hakkında açıklamalarda bulundu.

Çok küçük yaşlardan itibaren sanata ve müziğe ilgi duyduğunu söyleyen Kurtiş, ilkokul ve lise döneminde Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp İlahi Grubu’nda, Üsküp İsa Bey Medresesindeki eğitimi boyunca da medresenin korosunda solistlik yaptığını ifade etti.

Bosna Hersek ve Kosova savaşları döneminde Üsküp İlahi Grubu’yla amatörce iki albüm çıkardıklarını anlatan Kurtiş, “Ondan sonra yaşamış olduğumuz bütün bu tecrübeler, beni aslında bir nevi geleceğime hazırladı’ diyebiliriz.” diye konuştu.

Kurtiş, İngiltere’deki Lampeter Üniversitesi İslami Bilimler alanındaki eğitimi sırasında tanıştığı Awakening şirketindeki dostlarıyla gayelerinin, özellikle Avrupa ülkelerinde Müslüman gençlere ve buradaki yerel halka bu kültürü tanıtmak olduğunu vurguladı.

“Salavat” isimli 2004’teki ilk albümünde üç dilde eser seslendirdiğini anımsatan Kurtiş, “Bu çalışmada, Türk folkloruna ait eserler barındırmaktayız. Aynı zamanda Arap kültürüne, Şam bölgesine ve Hindistan folkloruna ait eserler de mevcut. En önemli eserlerden bir tanesi de Kaside-i Bürde idi.” diye konuştu.

2009’da “Sevgili”, 2014’te “Tebessem” ve 2019’da “Balagal Ula” isimli albümleri de çıkardığını hatırlatan Kurtiş, geleneksel manevi havayı sunmak amacıyla “Balagal Ula” albümünde elektronik enstrümanlardan uzak durarak doğal enstrümanlar kullandıklarını dile getirdi.

Kurtiş, Washington’da yaşayan sanatçı Raef, Malezya’nın “Inteam” müzik grubu, Suriye kökenli Malek Noor, Yemen kökenli şair Ahmed Al-Yafie, Libya kökenli sanatçı Ali Magrebi gibi birçok önemli isimle çalışmanın son albümüne değer kattığına işaret etti.

– “Üsküp’ten dünyaya açılmak, şahsıma inanılmaz değerler kattı”

“Ana vatanı” olarak nitelendirdiği Türkiye’de birçok sanatçıyla çalışma fırsatı bulduğuna değinen Kurtiş, “Bunlardan bahsedebileceğim bazı isimler var, ki onlardan bir tanesi ‘Rouhi Fidak’ diye bilinen ‘Aşkınla yansın özüm’ eserinin aranjörü Mustafa Ceceli’yle ortak bir çalışmamız olmuştu. Bunun yanında bugüne kadar yapımcı, çok önemli aranjör Emre Moğulkoç’la çok değerli çalışmalarımız oldu.” dedi.

Kurtiş, klasik eserler konusunda Mustafa Demirci ve Fatih Koca gibi isimlere danıştığını kaydetti.

Müslümanların farklı etnik kökenlerden olduklarından dolayı genele hitap etmek için eserlerini genelde Türkçe, İngilizce ve Arapça seslendirdiğini kaydeden Kurtiş, son albümünde Urduca bir eser de seslendirdiğini belirtti.

Kurtiş, “Üsküp’ten dünyaya açılmak ve farklı ülkeleri ziyaret etmek, şahsıma inanılmaz değerler kattı” diyerek sanat hayatındaki en ilginç bir anısını şöyle anlattı:

“Beni en çok şaşırtan bir olaydır bu; çok değerli kardeşim Maher Zain’le Singapur’da yıllar öncesinde bir festivale katılmıştık. ‘Acaba kimler katılıyor, baya bir kalabalık olacak’ dediler. Çok kaliteli bir organizasyondu. 6-7 bin kişilik katılım olmuştu ve arkadaşlar şunu dedi: ‘İzleyicilerin yüzde 40’ı Çinli’. Yani onlar sadece bizim kültürü daha iyi tanımak için, bizim müziği iyi algılayabilmeleri için konserimize gelmişlerdi. Bu bana inanılmaz ilginç gelmişti.

Yapmış olduğumuz çalışmalarda şunları öğrendim; bir sanatçının sadece bir yeteneğe sahip olmasıyla bu işlerin dönmeyeceğini, bir insanın başarılı olabilmesi için güzel plan yapıp ve iyi ekiple bu işi başarabileceğini gördüm.”

Kurtiş, 2004-2006’da sanat icra etme konusunda sıkıntıların mevcut olduğunu belirterek Awakening şirketindeki dostlarıyla aynı hedefler üzerine buluştuktan sonra herkesin elini taşın altına koyduğunu, 2006’dan sonra distribütörler aracılığıyla dünyanın birçok bölgesinde sanatlarını icra etme imkanı bulduklarını söyledi.

– “Tavsiyem, genelde uzun vadeli”

Bölgede gençlere yönelik sanatla ilgili herhangi bir projenin mevcut olmadığına ancak sosyal medya aracılığıyla gençlerin uluslararası çapta iş yapmalarının kolaylaştığına dikkat çeken Kurtiş, “Yaşamış olduğum bu topraklarda inanılmaz yetenekli gençlerin olduğunu görüyorum ve bunu biliyorum. Çünkü ben, bu topraklardan çıkıp bu sanatı icra ediyorum.” dedi.

Kurtiş, son zamanlarda herhangi bir kişinin Youtube, Instagram, Facebook aracılığıyla yaptığı eseri sunabilme şansına sahip olduğunu söyleyerek bu şekilde milyonlara hitap ettiğini ve bunun büyük bir imkan olduğunu vurguladı.

Gençlerin piyasaya çıkmadan önce iyi hazırlık yapmaları gerektiğini belirten Kurtiş, “Aksi takdirde yetenekler heba oluyor, sadece bir eserlik çalışmayla kariyerleri başlamadan bitiyor. Benim tavsiyem, genelde uzun vadeli. Ne yapmaları gerektiğini iyi analiz edip uzun vadeli planlar, projeler hazırlayıp gerisini getirecek şekilde sunum yapmalarını tavsiye edeceğim.” diye konuştu.

Kurtiş, gençlerin başarıya ulaşması için sıkı eğitimden geçmeleri gerektiğinin altını çizerek “Başarı, inanılmaz sabır ve mücadele sonucunda geliyor. Ben, bunun canlı şahidiyim diyebilirim. İlk yıllarımızda inanılmaz sabırla ve itinayla yaptığımız çalışmaların meyvesini belki de yıllar sonra almaya başlamıştık. Yok eğer ilk başlarda pes etmiş olsaydık, belki de bu noktalara gelemiyor olacaktık.” ifadelerini kullandı.

AA

Read Previous

YTB memleket yoluna çıkan vatandaşları Sırbistan’da karşılıyor

Read Next

Türk Kızılay, Bosna Hersek’te çocuklar için açılan futbol okuluna destek verdi