Dr. Sadık Ahmet ölümünün 27’nci yılında anıldı

Batı Trakyalı Türk azınlığın merhum lideri Dr. Sadık Ahmet, ölümünün 27’nci yılında kabri başında düzenlenen törenle anıldı.

Anma törenine, Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin, Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Sadık Ahmet’in kurduğu Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisinin lideri Çiğdem Asafoğlu, Türkiye, Kuzey Makedonya ve Bulgaristan’dan gelen siyasiler ve Türk toplumu temsilcileriyle, Sadık Ahmet’in yakınları ve sevenleri katıldı.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olarak nitelendirilen Lozan Antlaşması’nın aynı zamanda Batı Trakya Türklerinin de kaderi olduğunu belirterek, “Lozan Antlaşması’nın her hükmünün harfiyen yerine getirilmesinin takipçisiyiz, bu hükümlerin aşındırılması çabalarının da her zaman karşısındayız, karşısında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

Batı Trakya Türk azınlığın merhum lideri Dr. Sadık Ahmet’in 27’nci ölüm yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen anma törenine katılmak üzere Batı Trakya’ya ziyarette bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, beraberindeki heyetle birlikte, 14 Temmuz’da hayatını kaybeden İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin kabrini de ziyaret etti.

Kıran, Mete’nin kaybından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Rahmetli Ahmet Mete, soydaş davasına çok büyük hizmetlerde bulunan ve hizmetleriyle de her zaman takdir toplayan, soydaşlarımızın huzur ve mutluluğu için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan, her şeyden önce çok büyük bir alimdi. Ama sadece büyük bir alim değildi, aynı zamanda çok yiğit bir vatan evladıydı.” dedi.

Mete’nin cenazesindeki kalabalığa dikkati çeken Kıran, şöyle konuştu:

“Cenaze merasimi yediden yetmişe herkesi o musalla taşının arkasında birleştirmesiyle dahi dünyaya çok net bir mesaj verdi. Soydaş davası elbette Ahmet Mete’nin ölümüyle çok büyük bir yiğidini kaybetti ama rahmetli arkasında bıraktığı ölümsüz mesajlarla, bizlere emanet ettiği mirasın çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edeceğini, ölümüyle dahi bütün dünyaya göstermiş oldu.”

Kıran, Mete’nin ailesine taziye ziyaretinde bulunduktan sonra Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğunu ziyaret etti.

“Lozan Antlaşması’nın harfiyen yerine getirilmesinin takipçisiyiz”

Törende konuşan Kıran, “Bir kez daha rahmetli Dr. Sadık Ahmet’i hasretle, minnetle yad ediyoruz. Ruhu şad olsun. Mekanı cennet olsun.” dedi.

Kıran, Sadık Ahmet’in hak arama mücadelesinde unutulmaz bir sembol olduğunu ifade ederek, “Her şeyden önce Batı Trakya Türkleri olarak her ne kadar çetrefilli sorunlarla baş başa kalsak da bu sorunları aşma dirayetini ve kudretini her daim göstermek ve bunu her platformda, sahada da masada da sergilemek durumundayız.” diye konuştu.

Bugünün aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olarak nitelendirilen edilen Lozan Antlaşmasının 99’uncu yıl dönümü olduğunu anımsatan Kıran, şöyle konuştu:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu belgesi olarak nitelendirilen bir Antlaşma aynı zamanda Batı Trakya Türklerinin de kaderi. Bu aslında Türkiye Cumhuriyeti ile Batı Trakya Türklerinin de kader birlikteliğinin bir belgesi, resmi fotoğrafıdır. O yüzden Lozan Antlaşmasının her hükmünün harfiyen yerine getirilmesinin takipçisiyiz, bu hükümlerin aşındırılması çabalarının da her zaman karşısındayız, karşısında olmaya devam edeceğiz.”

Yunanistan’ın Batı Trakya Türk azınlığın hak ihlallerine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) aldığı kararları hatırlatan Kıran, “Bu kararların da bu kararlara konu hususların da Türkiye Cumhuriyeti olarak her zaman takipçisi olacağımıza burada rahmetlinin (Dr. Sadık Ahmet) huzurunda bir kez daha söz veriyoruz.” diye konuştu.

Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anma töreni için gönderdiği mesajı da okudu.

Dr. Sadık Ahmet’in Batı Trakya Türkleri için yaptığı hizmetlere değinilen mesajda, şu ifadeler yer aldı:

“Batı Trakya’daki kardeşlerimiz Sadık Ahmet’le yol arkadaşlarının izinden giderek haklı davalarında gereken mücadele azmini bulmaktadır. Soydaşlarımız hak ve özgürlüklerine kavuşana kadar da bu mücadele devam edecektir. Batı Trakya Türk azınlığının durumunun iyileşmesi, meselelerinin çözüme kavuşması için tüm imkanlarımızı seferber etmeyi sürdürüyoruz.”

Kaynak: AA

Read Previous

“Balkanlar: İslami İlimler, Toplum, Tarih ve Siyaset” programına başvurular devam ediyor

Read Next

Avrupa’daki havalimanlarında personel eksikliği ve aşırı yoğunluk krizi sürüyor