Yunanistan’da 21 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimler için partiler adaylarını belirlemesiyle seçim maratonu aktif bir şekilde devam ediyor.
Yunanistan’da 21 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimler için partiler adaylarını belirlemesiyle seçim maratonu aktif bir şekilde devam ediyor.
Parti başkanları ülkeyi karış karış gezerken illerdeki adaylar da büyük bir heyecanla vatandaşlarla buluşarak kendilerini anlatmaya çalışıyor. Yunanistan’da Covid sonrası neredeyse tüm kısıtlamaların kalktığı yoğun ve hareketli bir seçim dönemi yaşanıyor.
Ülke genelinde vatandaşların zor bir dönem sonrası tercihlerini hangi yönde kullanacakları merak konusu. YDP hükümeti, Covid ve devamındaki uygulamaları ile birçok konuda muhalefetin eleştirilerine tabi oluyor. Ana muhalefet lideri Çipras, yayınlanan anketlerin aksine net bir şekilde seçimlerin galibi olacaklarından emin bir şekilde konuşuyor.
Batı Trakya Türkleri de 21 Mayıs’ta sandık başına gidecek ve birçok kriteri değerlendirerek oyunu kullanacak. Yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle Avrupa ülkelerine oldukça fazla göç veren ve bundan kaynaklanan çok farklı sorunlarla yüzleşmek zorunda kalan Batı Trakya Türk Azınlık seçmeni, elbette ki sandığa giderken tüm bunları göz önünde bulunduracaktır.
İKTİDARIN TÜRK AZINLIĞINA İLİŞKİN “EFSANE” YAKLAŞIMI
Başbakan Miçotakis, İskeçe ziyaretinde bölgedeki sağ kesimin oylarını muhafaza etmek adına birçok Yunanlı siyasetçinin yaptığı gibi Türkiye’ye göndermelerde bulundu. Ancak bundan ziyade Miçotakis’in azınlık ve azınlık haklarına yönelik kullandığı ifadeler daha da dikkat çekti. Batı Trakya Türklerinin hak ve hukuku ile adeta alay eden, Batı Trakya Türklerinin Azınlık hakları ile ilgili dillendirilen hususlara “efsane” yakıştırmasını yapan Başbakan Miçotakis, Türk azınlık haklarını dillendirenleri kastederek “başka amaçların aracı haline gelen vatandaşlar” tabirini kullandı. Başbakan Miçotakis daha açık bir ifade ile Batı Trakya Türklerine zımnen “Oturun oturduğunuz yerde, ‘azınlık hakları’ palavralarına inanmayın, başkalarına alet olmayın.” diyerek Batı Trakya Türklerinin azınlık haklarına yönelik beklentilerinin önünü kesti.
MUHALEFET PARTİLERİNİN TÜRK AZINLIĞINA BAKIŞI
Başbakan cenahında bunlar yaşanırken, diğer partilerden de Batı Trakya Türklerinin hak ve hukukuna yönelik müspet bir yaklaşım, açık ve net bir söylem gördüğümüzü söylemek de mümkün değil. Zira özellikle seçim öncesi dönemde Yunanistan’da Türk Azınlık hak ve hukuku ekseninde cesur söylemler ortaya koyabilecek bir siyasetçi ve zihniyetin olduğunu da söylemek pek mümkün değil.
Bütün bunları da göz önünde bulunduran Batı Trakya Türk Azınlık seçmeni en azından partilerden aday olan Türk Azınlık mensuplarını Yunan parlamentosuna seçmek için oylarını kullanacak. Türk Azınlık seçmeni, elbette ki sandığa giderken ülkenin siyasi konjonktürünü ve ekonomik gelişmeleri değerlendirecektir.
TÜRK AZINLIĞIN HASSASİYETLERİ
Ancak Türk azınlık seçmeninin bir konuya her zamanki gibi hassasiyet göstermesi gerekmektedir. Bu konu da, partilerdeki Türk adaylar arasından doğru tercihler yaparak İskeçe ve Gümülcine’den milletvekillerini seçmektir.
Son yıllarda “Türk’ün oyu Türk’e” sloganıyla özdeşleşen temsilcisiz kalmama yönündeki seçim öncesi çalışmalara, bu seçimde bazı kriterleri eklemek yerinde olacaktır. Evet, Batı Trakya Türk Azınlık seçmeni oyunu partilerdeki Türk adaylara vermelidir. Ancak sadece bu yeterli değildir. Hangi aday bizleri daha layıkıyla temsil edecektir, hangisi toplumun dertleriyle daha çok uğraşacaktır, hangi aday birlik ve beraberliğimiz noktasında daha net tavırlar sergileyecektir? Bir de hangi partiden milletvekili seçme imkânımız daha olanaklıdır? Bütün bunları göz önünde bulundurmak gereklidir.
Öte yandan bazı seçmenler daha kişisel düşünebilmektedir. “Falanca aday benim şahsi işimi halletti”, bir diğeri “babam ev yaparken işleri kolaylaştırdı”, bir diğerinde “dedemin hatırı var, buna oy atmazsam bana zarar yapar mı?”, “falan abiye oy atmazsam anlar mı?” şeklindeki düşünce ve yaklaşımlar demokrasi ve hür irade ile bağdaşmayan düşüncelerdir ve Batı Trakya Türklerini temsilcisiz bırakmak için kullanılan tuzaklardır.
ENTRİKA, TEHDİT ŞANTAJ VE TUZAKLARA DİKKAT!
Batı Trakya Türk Azınlık seçmeni olarak sandığa giderken her şeyden önce farklı entrika, tehdit, şantaj, hal hatır ve çeşitli tuzaklarla hür irademize gem vurmak isteyenleri elimizin tersiyle bir kenara koymak icap eder. Kişisel menfaatler ve şahsi çıkarlar toplumsal menfaatin ve birlik-beraberliğimizin önüne geçmemelidir. Bizler burada açıkça “şu isimlere oy verin, ancak bunlar seçilebilir” şeklinde taraf beyan edemeyiz elbet, ama birlik ve beraberliğimiz ile toplum menfaatlerimiz açısından iyi adayların içinden bizim için en iyisini seçmek için gayret göstermeliyiz.
“MEKANİZMA” – “DERİN DEVLET” – “DEĞİŞMEYEN ZİHNİYET”
Şimdi soracaksınız “En iyisi hangisidir?” diye. Bu soruyu cevaplarken şunu çok açık bir dille ifade edelim. Yunanistan’ın bugünkü siyasi şartlarında hiçbir parti Batı Trakya Türklerinin azınlık haklarına yönelik taleplerini gerçekleştirmez, gerçekleştiremez. Zira Yunanistan’ın “milli siyaseti” veya “derin devlet” mekanizması buna müsaade etmiyor. Yunanistan’da bu mekanizmanın zihniyeti değişmedikçe bugün parlamentoya seçeceğimiz milletvekillerimizden Türk azınlık haklarımızın çözümüne yönelik büyük beklentilerimizin olması hayal sayılır. Ancak elbette ki bunların takipçisi olacaklardır ve en azından Türk Azınlığın varlığının işareti olacak ve onu temsil edeceklerdir. Bir olumsuzluğu defedemeseler de yenisine engel olmaları da ehveni şer olarak sayılabilir. Kötülüğe engel olmak da iyiliktir, düsturu inancımızın bir yansımasıdır.
SANDIĞA GİDERKEN…
Peki, sandığa giderken neleri göz önünde bulunduracağız? Her şeyden önce akıllı olacağız. Hangi partiden hangi adaylarımızın daha rahat seçileceği bellidir. Bu işin teknik boyutudur. Bir de şuna bakacağız: Bu adaylardan hangisi bizi temsil edebilir? Hangisi toplumsal meselelerde hep yanımızda oldu? Hangisi azınlık konularında daha dik duruş sergiledi? Batı Trakya Türklerinin sosyo-kültürel faaliyetlerinde hangisi yanımızda, bu faaliyetlere hangileri daha çok destek veriyor? Velhasıl Batı Trakya Müslüman Türk Toplumu ile barışık, Türk Azınlığın hak ve hukukunu ön planda tutan, belirli bir seviyeye haiz olup temsil kabiliyeti olan ve belirli oy potansiyelleri olan adaylar, toplumumuz tarafından tercih edilirse Yunan parlamentosuna en iyi adayları seçmiş olacağız.
Hangi adayların toplum meselelerinde nerede durduğunu toplumumuz iyi bilir. Kimlerin tehdit, şantaj ve türlü ayak oyunlarıyla oy devşirmeye çalıştığını da milletimiz anlamaktadır. Gençlerimiz kullanım tarihi sona ermiş yöntemlere boyun eğmeyecektir.
TEKNİK ANALİZ
Kapatırken bilmeyenlere biraz da teknik analiz yapalım. Unutmayalım, bu seçimlerde “Apli analogiki” yani oy oranlarına göre milletvekili dağılımı sistemi uygulanacak ve birinci partiye +50 milletvekili verilmeyecektir. Bu sebeple tek başına hiçbir partinin iktidar olması mümkün görünmüyor. Koalisyon hükümeti kurulamazsa ülke 2 Temmuz’da bir kez daha sandık başına gidecek. Bu kez adayları biz seçmeyeceğiz. Partiler adayları liste usulü ile belirleyecek ve bu seçimde liste başı seçilenleri liste başı yapacaktır. Bu sebepledir ki İskeçe ve Rodop ilinde milletvekili olarak görmek istediğimiz adaylarımıza partilerinde birinci sıraya yerleştirecek kadar oy vermeliyiz. İskeçe ve Rodop illeri 3 milletvekili seçen illerdir. Bu illerde ilk üç sırada olan partiler çok büyük ihtimal birer milletvekili seçecektir. İskeçe ve Rodop ilinde hangi partilerin ilk 3 sırayı alacakları da bellidir. Bu 3 partiden hangi Türk adayların ilk sıraya yerleşebilecekleri de bizim oylarımızla belirlenecektir.
Sonuç itibarıyla Türk Azınlık insanının keskin bakışı ve engin sağduyusu, doğru tercihi yansıtacaktır. Adaylar belli, partiler belli, bizden olup bizimle olanlar belli. Unutmayın kimse kusursuz değildir. Ancak toplumumuz için en iyi olanını seçmek de boynumuzun borcudur. Sandıkta tecelli edecek sonuca da herkes saygı gösterecektir.
Bu değerlendirmeler çerçevesinde seçimlerin ülkemiz ve Batı Trakya Türkleri için hayırlı olsun.
milletgazetesi.gr
