Kosova yüzde 95 Müslüman nüfusuyla anayasal düzen olarak laik bir Cumhuriyet olmasına rağmen devlet eliyle Hristiyan azınlığa her türlü imtiyaz sağlamakta iken Müslüman kesime ise her türlü baskıyı uygulamakta.
Mamer Fusha / Dünya Bülteni
Batıya şirin gözükmek için İslam’a ve Müslümanlara hakareti marifet sayan Kosova Başbakanı Ramuş Haradinay verdiği farklı mülakatlarında İslam dinine hakaretlerini sürdürmeye devam ediyor.
Başbakan Ramush Haradinaj Belgrat’ın ‘Happy’ televizyonuna verdiği son demecinde İslam dinine karşı duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Bizler Müslüman değiliz. Ortodoksluğa saygım var. Sırp Ortodoks kiliselerini de ziyaret etmişimdir. Sırpların Ortodoks Noeli’ni tebrik ettim. Arnavutlar Hristiyan gibi yaşıyorlar. Bizler Katolik dinine mensubuz, ailem de Katolik’ti. Soyadımız Gjoka idi yanı sizin Djokoviç gibi.”
Kosova Başbakan Ramuş Haradinay’ın İslam karşıtı bu sözleri aslında ne ilk ne sondu, Haradinay başka bir açıklamasında ise “Türkler benim kardeşim sayılmaz onlarla hiçbir bağımız yoktur” açıklamasıyla da tepkilere neden olmuştu.
Siyasi krizlerle çalkalanan Kosova’da halk partilere tepki olarak seçimlerde sadece yüzde 40 oy kulanmaya gitmişti. Başbakan Ramuş Haradinay ise bu oyların ancak yüzde 10’una sahip olmasına rağmen Kosova çarpık seçim sistemine göre azınlık hükmeti Başbakanı olmaya hak kazanmıştı.
Batının bir nevi deney ülkesi olarak kullanılan Kosova’nın hem seçim sisteminde hem de anayasal çerçevesinde büyük sorunlar yaşanmakta, çoğu zaman basit siyasi sorunlarda bile ancak Batı diplomatlarının müdahalesi ile sorunlar çözülmekte..
Kosova anayasal düzeyde laik bir Cumhuriyet olmasına rağmen Haradinay Hükmetinin son kararları ile pek de bu intibaı vermemekte. Bakanlar Kurulu kararı ile Hükümet Katolik Kilisesine 250 bin Avro Özel Katolik “Loyola” Papaz okuluna ise 750 bin Avro yardım yapılmasına karar verdi. Müslüman kesimin sesi bastırılan ve Sırplar tarafından savaşta tahrip edilen Camilere bile onarım izinlerin çok zor verildiği Kosova’nın Başkenti Priştina’da “Cevdet Doda” okulu yıkılıp Katolik Katedralı inşa edilip üstüne devlet arazisi verilerek çok sayıda dükkanı vakıf olarak Katolik Kilisesine tahsis edilmiş durumda.
Sırp Ortodoks Kilisesine de büyük imtiyazlar sağlanarak devlet parası ile Ortodoks Hristiyan Kiliselerinin onarılması zamanında büyük yankı getirmişti. Bu imtiyazlar Ramuş Haradinay’ın ‘Deçani Manastırına’ gösterdiği alaka ile özelleştirmeden çıkarılan bir fabrika arazisinin ‘Deçani Manastırına’ verilmesi civarda yaşayan halk arasında tepkilere neden olmuştu…
Komünizim döneminde ve Miloşeviç zamanında en büyük yıkımı ve baskıyı gören Müslüman Camileri ise perişan durumda. Başkent Priştina’da Müslüman halk ise Cuma namazları sırasında sokaklarda ve depolarda kılmak mecburiyetinde kalıyor.
Bir kaç yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin masraflarını karşılayacağı Başkent Priştina Camisi için yapım izni beklenmekte ama maalesef bu izin bir türlü verilmemekte.
Öte yandan ise Ramuş Haradinay hükümeti bazı Arnavutlar tarafından kahraman sayılan Osmanlıya karşı Vatikan desteği ile başkaldıran Giorgios Kastriot (İskender Bey’in) 500’üncü yıldönümünü kutlama talimatını verdi…
Bu kutlamalar çerçevesinde Kosova’nın İslami geleneklerinin en önemli şehri olan Prizren kentinde Giogios Kastriot heykelinin de dikilmesi planlanmakta ayrıca Bayraklı Camii avlusuna bu heykelin dikilmesi bir ihtimal olarak dillendirilmekte.
İslâmi mimarisinin ender eserlerinin bulunduğu Prizren kentiyle ilgili diğer bir karar da Sırp Ortodoks Kilisesinin izni olmadan Prizren’in ‘Şadırvan’ bölgesinde hiçbir tadilat ve tamirat yapılmasına izin verilmemesi, Kosova’da yüzde 95 gibi bir çoğunluğu olan Müslüman nüfusunun değerlerinin daha ne kadar ezileceği merak konusu…
