Batı Balkanlar yeni bir göç dalgasına hazırlıklı mı?

Afganistan’da yaşanan son gelişmelerin ardından yeni bir göçmen akınının olası etkileri Balkanlar’da da tartışılmaya başlandı.

Uzun yıllardır dünyanın farklı bölgelerinde süren krizler, Türkiye’den Batı Balkanlar’a, buradan da Avrupa’ya doğru kitlesel göçlere yol açıyor. Bu tip göçmen akını ihtimallerine karşı Batı Balkan ülkelerinin de büyük çaplı göçleri öngörmesi ve stratejik hedefler çizmesi gerekiyor.

Son dönemde, bazı ülkelerde göçmen karşıtlığı dikkat çekerken, bazı ülkelerde ise ABD’nin talebi ile az da olsa göçmen kabul ettiği görülüyor. Bunun yanı sıra zor durumdaki göçmenlere sorumluluk anlayışıyla kucak açan ülkeler de mevcut.

2010’dan sonra sonra dünya genelinde yaşanan kitlesel göç ile 2015’deki ”açık kapı” politikası sonrası insanlar yeni politikaların ve ulusal eylem planlarının insan hakları standartları çerçevesinde uygulanması adına beklentiye girmiş bulunuyor. Aynı zamanda Taliban’dan kaçarak kalabalık gruplar halinde göç etmeye başlayan Afgan göçmenlerin durumları da son zamanlarda komuoyunda yoğun şekilde tartışılıyor. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerin göç artışı fikrini popülerleştirdiğini ve yeni bir düzensiz göç dalgası yaşanacağı yönünde yorumlara sebep olduğunu görülüyor.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Temmuz 2021 verilerine göre, Balkan ülkelerinden Bosna Hersek‘te halihazırda 2 bin 744 kayıtlı göçmen bulunuyor. Kayıtlara göre, ülkedeki geçici kabul merkezlerinde kalmayan 1816 göçmen bulunuyor. Merkezler dışında kalanların yüzde 42’si Afganistan, yüzde 32’si ise Pakistan vatandaşı. Diğer göçmenlerin ise Fas, Cezayir, Eritre, Bangladeş, Somali, Mısır, İran, Irak, Libya, Tunus gibi ülkelerden olduğu ifade ediliyor. Toplam göçmenlerin yüzde 77’sini yetişkin erkekler oluşturuyor. Çocuk göçmenlerin çoğu ise Afganistan, Pakistan, Mısır ve İran’dan.

Bir diğer bölge ülkesi Sırbistan‘da ise Mülteci ve Göç Komiserliği verilerine göre 4 bin 102 kayıtlı göçmen kalıyor. Bu sayının 1050’si sığınma merkezlerinde, 3 bin 502’si de geçici kabul merkezlerinde bulunuyor. Sırbistan’da da en çok Afganistan’dan göçmen (yüzde 32) buluyor. Afganistan’ı yüzde 24 ile Suriye, yüzde 14 ile Bangladeş, yüzde 8 ile Pakistan ve yüzde 4 ile Somali’den göçmenler izliyor.

Afganistan’daki son gelişmelerin ardından bazı bölge ülkeleri ABD’nin talebi üzerine az sayıda Afgan göçmeni kabul etmeye başladı. Bu kapsamda Kosova, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’ya Afgan göçmenler ulaştı.

Öte yandan, NATO üyesi Karadağ’ın Afgan göçmen kabul etme gibi bir yükümlülükleri olmadığını açıklamasının ardından bazı aktivistler Dışişleri Bakanlığına Afganistan’dan gelecek göçmenleri kabul etmeme kararını gözden geçirme çağrısında bulunarak, bunun iç hukuka ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğunu ifade etti.

Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında 2015 yılında ağır bir göçmen akınına maruz kalan Batı Balkanlar’ın yeniden bir göç akınını kaldırıp kaldıramayacağı ve olası bir akına ne kadar hazır olduğu merak konusu.

IOM Batı Balkan Koordinatörü Laura Lungarotti, Balkan News’e yaptığı açıklamada, olası yeni bir göçmen akınının bölgedeki etkilerini değerlendirdi.

2015-2016 yıllarındaki göçmen akını ardından birçok bölge ülkesinin bazı önlemler alarak bu sorunla daha iyi yüzleşmesini sağladığını kaydeden Lungarotti, ”Göç olgusuna karşı farklı hazırlık derecelerine ve farklı kontrol derecelerine sahibiz. Örneğin, Sırbistan gibi pek çok ülke, göç ve mültecilerin yönetimi için kendi komiserliklerini takviye etme yetkisine sahip. Aynı şekilde, Sırbistan Bosna Hersek ile bir dizi iş birliğine de girdi. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) acil eylem planlama hazırlığı alanında. Bu, çok güçlü bir koordinasyon işlevi haline geldi ve diğer Balkan ülkeleri de göç alanındaki eylem planlarını güncelledi. Bu yüzden, kesinlikle onların da olası bir göç akınına daha hazırlıklı olduğunu söyleyebilirim. Ancak, elbette her zaman boşluklar vardır ve bu boşlukların bir kriz başlamadan önce doldurulduğundan emin olmak için acil eylem planları yaparak hükümetlerle birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Balkan devletlerinin acil eylem planları üzerine uzlaşarak çalışmasının göç yönetimi kapasitesini arttırdığını açıklayan Lungarotti, göç geçişlerini kolaylaştıran uluslararası standartlara uygun yeni bir yasanın oluştuğunu, artık sadece Batı Balkanlar’dan transit geçiş yapan göçmenler için değil, Batı Balkanlar’dan başka bir yere göç eden veya Batı Balkanlar’a geri dönmek isteyenler için de destek sağlandığını ifade etti.

Şu an herhangi bir göç artışı olmadığını, ancak olası bir Afgan göçmen akını için hazırlık yaptıklarını belirten Lungarotti, şunları söyledi:

Batı Balkanlar’daki göçmenlerin çoğunluğu Afgan uyruklu olmasına rağmen, şimdiye kadar Afgan göçmenlerin gelişinde bir artış görmedik. Aksine, kısa süre önce Bosna Hersek’deki verileri topladık ve veriler kabul merkezi dışında kalan mülteci sayısında bir azalma olduğunu gösterdi. Sonuç olarak, kabaca 4 bin 400 kişiyi geçmeyen bir sayıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla, konuştuğumuz gibi endişe verici bir rakam değil ancak durum kışın gelmesi ve Batı Balkanlar’ın sınırlarındaki çeşitli politikalarda olası farklılıklarla birlikte yakında değişebilir.” diye konuştu.

Kaynak: Balkan News / Şifa Akdoğan

Read Previous

Yunanistan’da orman yangınları yeni bakanlık kurdurttu: İklim Krizi Bakanlığı

Read Next

El Salvador, Bitcoin’i resmen tedavüle sokan ilk ülke oldu