Prof. Dr. Bardhi: “Konuşuyorlar, konuşuyorlar, konuşuyorlar…”

15 Temmuz günü Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi Makedonya medyasında da geniş yer buldu. Kimi medya kuruluşları darbe girişimi bastırıldıktan sonra hükümet lehine yayınlar yaparken kendi ülkelerinde demokrasi isteyenler ise darbe yanlısı yayınlar yaptı. Makedonya’nın önemli münevverlerinden Prof. Dr. İsmail Bardhi ile muhalefet medyasının darbeci tutumunu, Türkiye’deki son gelişmeleri ve Gülen Hareketi’ni konuştuk.

Seyyid EMİN / TIMEBALKAN

Makedonya’da demokrasiyi geri getirme iddiasında olanlar Türkiye’de halkın oylarıyla başa gelenleri eleştirirken darbe girişimini yapanlara güzellemeler diziyor. Makedon medyasının bu çelişkili durumunu “Gayri ciddi, sorumluluktan ve adalet duygusundan nasibini almamış” olarak yorumlayan Prof. Dr. İsmail Bardhi “İnsanın dış görünüşüne değil, yaptığı işlerine bakacaksın” atasözünü hatırlattı. Günümüzde fakirlik konusunda nutuk okuyup fakir olmayanlara; hırsızlığın ne denli kötü olduğu hakkında naralar atıp durmadan çalanlara; ahlâkı dillerine dolayıp hayâ ve edepten nasibini almayanlara sıklıkla rastladığımızı ifade eden Bardhi, “Özetle: Konuşuyorlar, konuşuyorlar, konuşuyorlar… Bu söylediğim çok önemlidir, ancak sorunuza cevap verebilmek adına ‘felsefeden’ kaçınacağım” dedi.

‘Ülkemizde adaletsizlik almış başını gitmiş, gazeteciler fakirlik sınırında, gazetecilik neredeyse mevcudiyetini yitirmiş, hâl böyle iken biz onların lakırdılarına mı kulak asalım’

Muhalefet medyasının özellikle mkd.mk, lokalno.mk, reporter.mk siteleri ve Nova Makedoniya gazetesinin darbeden yana tutumu için Bir kez daha tekrarlıyorum, her yorumcunun söylediklerine aldanmamalıyız, yorumlama türü tüm olası boyutları aşmıştır” diyen Prof. Dr. İsmail Bardhi, “İşte, bu ağzına dek yolsuzluğa batmış ülkede kimlerin konuştuğunu görüyoruz, onlar küçücük çıkarlar için kendilerini satanlardır. Ülkemizde adaletsizlik almış başını gitmiş, gazeteciler fakirlik sınırında, gazetecilik neredeyse mevcudiyetini yitirmiş, hâl böyle iken biz onların lakırdılarına mı kulak asalım?” sorusunu gündeme getiriyor. Öncelikle yaşadığımız ülkeyi düzeltip ondan sonra Türkiye’nin sorunlarıyla uğraşmamız gerektiğini vurgulayan Bardhi, Türkiye’nin son derece önemli bir hususta kendini kanıtladığını ve hem siyasete hem orduya gerekli dersi verdiğini belirtti. Bugün orduya dersini veren Türkiye’nin, yarın bir başkasına dersini verebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Bardhi, “Yaşanan bu olay çok ciddi, çok acı bir olaydı. Kendi halkına kast eden güçler kesinlikle hak ettikleri cezayı almalıdır, bu mazur görülebilir bir şey değil. Muhalefetimizin daha ziyade buna yoğunlaşması daha iyi olurdu” dedi.

bardhii

‘Darbeyi desteklemelerinin birinci nedeni devletleri olmadığından ikinci nedeni ise iktidar sahibi olmamalarındandır’

Hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi ve milli iradeyi ağzından düşürmeyen “renkli devrimciler” söz konusu Türkiye olunca neden bu değerleri yok sayıyor ve darbe destekçisi oluyor sorusuna İsmail Bardhi, “Belki onlar da ülkemizde bir ‘darbe’ yapma hevesindeler, ancak destekleri var mıdır?!?” sorusuyla yanıt verdikten sonra şöyle devam etti: “Özür dilerim, belki gayri ciddi olduğumu düşünebilirsiniz, ancak ‘çok renklilikle’ ilgili soru yöneltildiğinde nasıl ciddi olabilirim ki? Ülkemizdeki iktidar ve muhalefet tüm ahlaki ve insani değerleri harcamışlardır”.

“Darbeyi desteklemelerinin birinci nedeni devletleri olmaması, ikinci nedeni ise iktidar sahibi olmamalarındandır” diyen Bardhi, şunları ifade etti: ”Türk hükümetini ve hatta muhalefetini eleştirebilme hakkına sahip olmadıkları gibi, buna imkânları da yoktur, zira yıllar boyunca komik olduğu kadar trajik boyutları olduğu kanıtlanan önyargıları mevcuttur. Biliyoruz ki Türkiye pek çok kez bu ülkeye yardım elini uzatmıştır; bunu yaparken de bu ülkenin hükümet ve muhalefetinin kendileri hakkında ne söylediklerini bilmediklerini zannetmeyelim, ancak buna rağmen yardım sunmaya devam etmişlerdir”.

‘Türkiye’ye taş atan kimi gazeteci veya analist şarlatanlar hakkında konuşmak israftan öte bir şey değildir’

“Gazete sayfalarını karıştırdığımızda Yugoslavya’nın dağılması ve devletin kurulmasının ardından Türk ordusunun ülkemiz ordusuna yardım ettiğini ve bunun günümüzde de devam ettiğini göreceğiz. Bu bile pek ehemmiyet arz eden ve bin yıllık muazzam bir tarihe sahip bir ülkeden bahsettiğimizin yeterli kanıtı değil midir?” sorusuyla Türkiye ve Makedonya arasındaki yakın ilişkiye işaret eden Prof. Dr. İsmail Bardhi, sözlerine şöyle devam etti: “Bu bağlamda, kim ve ne olduklarını anlamak için herhangi bir entelektüel çabaya ihtiyaç duyulmayan ve ancak bir ofis kapabilme veya ülkemiz ya da bölgeden kimi gazetelerde isminin geçebilmesi için bu ülkeye taş atan kimi gazeteci veya analist kılığındaki şarlatanlar hakkında konuşmak israftan öte bir şey değildir”.

‘Sakat’ Avrupa’da belirgin bir ikiyüzlülüğün görüldüğüne dikkat çeken Bardhi, “Görünüşe göre darbe sonucuna hazırlıksız yakalanan Avrupa ülkelerinin ivedilikle insan haklarının saygılanması ve benzeri türlü siyasi açıklamalara akın ettiklerini, Mısır örneğini unutup tam aksini söylemeye başladıklarını” belirtti. Bardhi, ”Mısır için söylenmesi gerekenler Türkiye için söylendi, Mısır’da muhafaza edilmesi gereken değerlere ise Türkiye olayında saldırıldı. Bundan ders çıkarmamız gerektiğine inanıyorum. Daha ziyade kendi ahvalimizle meşgul olup renkli balonlarla oynamamamızın daha iyi olacağını düşünüyorum” dedi.

IMG_2686

‘Siyasi değişimler ve ekonomik istikrarın neticesinde Türk halkı farklı düşünmeye başlamış ve asker emri ile terörist emrini ayırt edebilmiştir’

Türkiye’deki darbelerin büyük travmalara sebebiyet verdiğini, Türk halkının gelişimini önemli derecede engellediğini vurgulayan Bardhi sözlerine şöyle devam etti: “Maalesef o ülkenin ordusunda yuvalananlar tüm modern  ve medeni ordu kurallarını çiğnemiştir. Bunu da, izleri silinememiş trajedileri dile getiren metinlere dayanarak söylüyorum, ancak bu son darbe girişimi bizlere gösterdi ki, hâlihazırda o ülkede devam eden siyasi değişimler ve ekonomik istikrarın neticesinde halk farklı düşünmeye başlamış ve asker emri ile terörist emrini ayırt edebilmiştir. Maalesef kendi geçmişlerine yönelik öfkelerinden yola çıkarak ordunun bu cüretini desteklediklerine şahit olduk ve oluyoruz, ancak hiçbir şekilde geçmişe zarar vermeden bir gelecek inşa etmeyi bilememişlerdir. Bunu söylerken, Osmanlı İmparatorluğu döneminin sadece bir hükümdarlık olarak algılanmaması gerektiğini, onun bir düşünce, bir kültür olarak kesinlikle muhafaza edilmesi gerektiğini düşünüyorum”.

‘Osmanlı’yı tarihlerinde başlarına gelen en kötü şey olarak addedenlerin düşüncelerinde aynısı tekrarlandı’

Darbeyi desteklemelerinin sebebinin Erdoğan düşmanlığı olabilir mi sorusuna tarihi perspektiften yaklaşan Bardhi, “Osmanlı İmparatorluğu “düşüncesi” ne çok kültürlülüğe, ne çok dinliliğe, ne de çok etnisiteliğe (kaldı ki o dönemde böyle bir şeyin mevcudiyetinden bahsedilemez) karşıymış, aksine işbu değerlere istinaden toplumsal yaşamı inşa etmiş ve geliştirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ardından yaşananlara bir bakın, bir dini inanca karşı ne kadar korkunç savaşlar yürütülmüştür. Bunu söylerken, daha sonraları ortaya çıkan milliyetçi akımları kast ediyorum. Sadece İslâm inancına mensup oldukları için tüm Balkanlar Avrupa’yla el ele vererek kıyım yaptılar”dedi.

Söylediklerinin her ne kadar kulağa geçmişte kalan tarihi hadiseler olarak gelse de, “Bu İmparatorluğu tarihlerinde başlarına gelen en kötü şey olarak addedenlerin düşüncelerinde aynısının tekrarlandığının” altını çizen Bardhi şöyle devam etti: “Ve bunun neticesi olarak, Erdoğan’a yönelik nefretin de bu düşüncenin tezahürü olma ihtimali mevcuttur, lâkin kendi halkına ve devletine kurşun sıkan bir kalkışmanın desteklenmesi, makul ölçülerin ötesinde bir durumdur”.

Son olarak Gülen Hareketi hakkında konuşan Prof. Dr. İsmail Bardhi, “her daim onların ‘ketman’ından rahatsız olmuşumdur. Din adına ‘ketman’ her daim büyük zararlara sebebiyet verir, bu zarar bugün Türkiye’nin başına belâ olmuştur, ancak yarın başka bir ülkenin de başına dert açabilir” diyerek sözlerine son verdi.

Read Previous

Serkan İnci Wikileaks’i rezil etti

Read Next

Murat Bardakçı’dan Sela yazısı

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *