Avrupa’nın masal diyarı: Karadağ

Kotor Körfezi, Karadağ’da görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Kotor Körfezi’nin kalbindeki şehir aynı adı taşıyan Kotor. Büyüleyici bir tarihi kent merkezi olan Kotor, taş sokaklarında zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız bir yer.

Burayı Venediklililer inşa ettiği için İtalyan mimarisinin albenisi Kotor’a da yansımış. Minik meydanları, çeşmeleri ve şirin kafeleriyle sizi büyüleyeceğinden emin olabilirsiniz.

Kotor Körfezi’nin manzarasını doya doya izleme fırsatını kaçırmamak için St. John kilisesinin bulunduğu tepeye mutlaka tırmanmanızı öneriyoruz. Ayrıca Kotor’un iki yanındaki surların üzerinde yürüyerek körfezi ve şehri bir farklı açıdan daha görebilirsiniz.

Kotor Körfezi’nde görmeniz gereken yerler Kotor merkezi ile sınırlı değil. Perast da muhteşem bir konuma ve mimariye sahip minik bir kasaba. Buraya Kotor’dan kısa bir sürede kara yoluyla ulaşabildiğiniz gibi tekne ile de gitmeniz mümkün.

Burası kısa sürede gezilebilecek kadar ufak olsa da eğer denize de girmeyi düşünüyorsanız tüm bir günü keyifle geçirebilirsiniz. Perast’ın karşısında birisi yapay diğeri doğal iki de minik ada bulunuyor. Bunlardan doğal olanında bir manastır bulunuyor bu nedenle ziyarete açık değil, Our Lady of the Rocks isimli diğer adada ise gezebileceğiniz bir müze ile bir kilise var.

DOBROTA

Kotor Körfezi’nin bir diğer görülmeye değer yeri de Dobrota. Burası tam bir sahil kasabası ve kıyıdaki tüm evlerin kendine özel minik iskelelerinin olduğu, denizle iç içe bir yer. Muhteşem gün batımlarını sahildeki minik, yerel restoranlardan izleyebileceğiniz gibi, burası Karadağ kıyılarını gezerken hem sakinliği hem de seçenek bolluğu açısından konaklamak için de iyi bir nokta olabilir.

BUDVA

Budva, Karadağ dendiğinde akla ilk gelen bir diğer yer. Ancak burası popülerliği ve aynı zamanda da eğlence merkezi oluşu nedeniyle huzurlu bir tatil arayışında olanlara pek hitap etmeyebilir; özellikle de Temmuz ve Ağustos gibi yüksek sezon aylarında.

Yine de tarihi merkezi, muhteşem plajları ile kesinlikle ziyaret etmeye değer.

Sveti Stefan bir ticaret limanı olarak inşa edilmiş bir adacık. Kartpostal gibi görüntüsüyle büyüleyen bu ada, şu an lüks otel zinciri Aman’ın bir şubesi olarak dünyanın jet-set isimlerini ağırlıyor. Otelde konaklamadan Sveti Stefan’ı ziyaret edebilmenin tek yolu otelin restoranlarında yemek yemek. Ancak adaya ayak basamasanız bile sahilden onu izlemenin keyfi de mutlaka yaşanmaya değer. Adaya doğru uzanan yolun bir tarafı otelin plajı ancak diğer tarafının halka açık olduğunu belirtelim.

Karadağ’ın Adriyatik kıyısındaki İtalyan esintili, Balkan sıcaklığındaki kent ve kasabalarının dağ ve deniz havası muhteşem bir tatil için sizi bekliyor.

Kaynak: Brandlifemag