Asia Times: Avrupa enerji kriziyle uğraşırken Türkiye, Balkanlar’la bağlarını derinleştiriyor

Hong Kong basınında yayımlanan makalede, Balkan ülkelerindeki Müslüman ve Hıristiyanların, Türkiye’yi “yükselen, tarafsız bir ortak” olarak gördüğü belirtildi.

Hong Kong merkezli Asia Times’ta yer alan bir makalede, Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’daki savaşın ortasında bir enerji krizini savuşturmakla meşgul olduğu, Türkiye’nin ise Balkanlar’la bağlarını derinleştirmeye çalıştığı belirtilerek bölgedeki Müslüman ve Hristiyanların, Türkiye’yi “yükselen, tarafsız bir ortak” olarak gördüğü ifade edildi.

Hong Kong’un çevrim içi gazetelerinden Asia Times’ta yer alan makalede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Balkan seyahati masaya yatırıldı.

Sırp siyasi analist Nikola Mikovic’in imzasıyla yayımlanan makalede, “AB, Ukrayna’daki savaşın ortasında bir enerji krizini atlatmaya çalışmakla meşgulken Türkiye bölgeyle bağlarını derinleştiriyor.” ifadeleri yer aldı.

Yükselen, tarafsız bir ortak: Türkiye

Mikovic’in makalesinde, AB’nin Ukrayna’daki savaşın ortasında bir enerji krizini savuşturmakla meşgul olduğu, Türkiye’nin ise Balkanlar’la bağlarını derinleştirmeye çalıştığı belirtildi.

Bosna-Hersek, Sırbistan ve diğer Balkan ülkelerindeki Müslüman ve Hıristiyanların, Türkiye’yi “yükselen, tarafsız bir ortak” olarak gördüğü ifade edildi.

Makalede, bölgede Türkiye’ye bakış açısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saraybosna ziyaretiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Sırp Üyesi Milorad Dodik’in, “Saf değilim ve biliyorum ki Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her zaman Müslüman-Boşnak çıkarlarının yanında olacaktır ama herkese saygı duyuyor ve politikası böyle olduğu sürece ben de ona saygı duyacağım.” ifadelerine yer verildi.

Erdoğan’ın Saraybosna ziyaretin ekonomik bağları da güçlendirmeyi amaçladığını belirten Mikovic, gezinin sonuçlarından birinin, Türkiye ile Bosna Hersek arasında pasaportsuz seyahat kararı olduğuna işaret ederek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Bosna Hersek’te yaşayan üç etnik grup (Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar) arasındaki çözülemeyen ve giderek büyüyen anayasa krizinde arabuluculuk yapma taahhüdünde bulunduğunu hatırlattı.

Mikovic, ülkede son sözü söyleyenlerin yerel liderler olmadığına dikkati çekerek, Saraybosna’daki Bosna Hersek AB Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt’in anayasa konusundaki dayatmacılığını “fiili sömürgecilik” olarak niteleyerek Erdoğan’ın Saraybosna’da gazetecilere verdiği demeçte, Schmidt’in Bosna Hersek federal seçim yasasında değişiklik yapmakla çok ileri gittiğini, sürece karışmaması gerektiğini söylediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bosna Hersek’e ziyareti öncesi, AA’ya açıklamalarda bulunan Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Sefik Dzaferovic, ziyaretin hem Bosna Hersek hem de bölge için önemli olduğunu vurgulamış, “Bosna Hersek, karşılıklı saygıya bağlı bölgesel iş birliği istiyor. Türkiye bölgeyi çok iyi tanıyor ve bölgeye verdiği destek tamamen yapıcı yönde. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bosna Hersek’e ve bölgeye her ziyareti sakinleştirici ve dengeleyici bir etkiye sahip.” ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-7-8 Eylül’de Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan’a resmi ziyaretler yapmış; görüşmelerde, üç ülkeyle ikili ilişkiler tüm boyutlarıyla gözden geçirilirken başta ortak altyapı ve yatırım projeleri olmak üzere çeşitli alanlarda mevcut iş birliğinin daha da ilerletilebilmesi için yapılacak çalışmalar ele alınmıştı.

Read Previous

Bakan Soylu, Yunanistan’ın müdahalesinde ölen 2 düzensiz göçmenin görüntülerini paylaştı

Read Next

Balkanlar’a ihracat 8 ayda 14 milyar dolara dayandı