Slovakya Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Lajcak, “Türkiye, Avrupa’da aslında bizim yaşadığımız birçok hususu etkileyecek son derece önemli politikalara liderlik edebilecek bir ülke.” dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Slovakya Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Miroslav Lajcak, ikili ve heyetlerarası görüşmelerin ardından Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutunda ortak basın toplantısı düzenledi.
Lajcak, davetinden dolayı mevkidaşına teşekkür ederek Türkiye’de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Elazığ’daki deprem ve Van’daki çığ felaketlerinde hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı ve yaralılara da acil şifalar dileyen Lajcak, felaketlerden dolayı Slovakya’nın Türkiye’ye dayanışmasını göstermesi amacıyla AFAD’a teslim edilmek üzere 20 bin avroluk yardımı Çavuşoğlu’na takdim etti.
Çavuşoğlu’nun geçen yıl Bratislava’da kendisini iki kez ziyaret ettiğini anımsatan Lajcak, iki ülkenin son derece iyi ikili ilişkilere ve düzenli siyasi iş birliğine sahip olduğunu belirtti.
Doğal gaz ve savunma
Ekonomi ve ticaret alanında da ikili ilişkilerin başarıyla sürdürüldüğünü dile getiren Lajcak, tatillerini geçirmek üzere Türkiye’yi tercih eden Slovakya vatandaşlarının sayısının ilk defa geçen yıl 200 bini aştığını söyledi.
Lajcak, sabahki görüşmelerinin son derece verimli geçtiğini, ikili iş birliğinin geliştirilebileceği bilim, kalkınma, araştırma, enerji ve yeni teknolojiler gibi farklı alanlardan konuları ele aldıklarını kaydetti.
Doğal gaz koridorları ve savunma sanayisi konusunda iş birliği üzerinde de durma fırsatı bulduklarını belirten Lajcak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gerçekten Türkiye NATO’da son derece önemli bir müttefikimiz, aynı zamanda Avrupa Birliği’ne üye olmak için aday ülkelerden biri. Bu anlamda Avrupa’da aslında bizim yaşadığımız birçok hususu etkileyecek son derece önemli politikalara liderlik edebilecek bir ülke. 4 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapması açısından önemli dost ve müttefikimiz. İkili diyaloğun daha etkin şekilde sürdürülmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.”
Karşılıklı ihtiyaç
AB ve Türkiye’nin üzerinde anlaşamadıkları bazı hususlar olduğuna dikkati çeken Lajcak, ikili görüşmede bu konuların da ele alındığını ve bazı hususlara açıklık getirildiğini bildirdi.
Lajcak, AB-Türkiye arasındaki düzenli diyaloğun sürdürülmesi gerektiğine inandığını kaydederek, “Çünkü gerçekten AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı var, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı var.” dedi.
Yeni AB komisyonu ve AB’nin genişlemesi
Lajcak, “Yeni AB komisyonunun göreve gelmesiyle Türkiye-AB ikili temas ve görüşmelerinde artış yaşandığı görülüyor. Bunun, gelecek süreçte Türkiye’nin AB’den beklentilerinin karşılanması açısından somut etki oluşturabilmesi, Türkiye’nin AB müzakereleri ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gibi konulara olumlu yansımaları beklenir mi?” sorusunu yanıtlarken Avrupa Komisyonu üyelerinin, önceki komisyon üyelerine kıyasla, daha farklı bir görev başlangıcı yaptıklarına dikkati çekti.
Önceki komisyonun, “AB’nin genişlemesinin gündemde olmadığını” savunduğunu anımsatan Lajcak, “Şimdiki komisyon üyeleri AB’nin büyümeye ve genişlemeye devam edeceğini belirtiyor. Bunu takdir ediyor ve önemli buluyoruz.” ifadesini kullandı.
Ülkesinin, AB’nin genişlemesine taraftar bir ülke olduğunu kaydeden Lajcak, “Slovakya, Avrupa’daki barış, istikrar ve refahı genişletecek bir adım olduğuna inanmaktadır.” dedi.
Lajcak, “AB’ye üye olmaya niyet etmiş ve bütün kriterleri yerine getirmeye hazır olduğunu ifade eden bir ülkenin komisyon nezdinde bir şansa sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Bu, Türkiye’ye tam uygulanması gereken bir düşünce, anlayıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yeni metodoloji
AB’nin genişlemesiyle ilgili yeni bir yol izleneceğini vurgulayan Lajcak, şöyle konuştu:
“Çünkü genişleme süreci içerisinde müzakereler, bazı hususları karşılıklı müzakere ettiğimiz görüş farklılıkları varsa, bunları netleştirdiğimiz ve bu konudaki pozisyonlarımızı uyumlu hale getirdiğimiz süreçlerdir. Bu anlamda AB’nin genişlemesiyle ilgili son derece teşvik edici yeni bir metodoloji benimsendi. AB Komisyonu Başkanının Türkiye’ye ziyarette bulunması ve aktif biçimde genişlemeyi desteklemesi Türkiye-AB ilişkilerinin daha ileri seviyeye taşınacağının işareti.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi hem Türkiye hem AB’nin çıkarına. Yine genişleme sürecinin bir parçası olarak da farklı görüş ve fikirlere sahip oldukları alanlarda da ortak fikre varabilmek ve bu konudaki taahhütlerini sürdürmek her iki tarafın da yükümlülüğü altındadır.”
AA
