Başbakan Borisov, Bulgaristan Helsinki Komitesini destekledi

Angela Merkel – Boyko Borisov

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, hükümet ortağı Makedon Devrimci Örgütü (VMRO) partisinin, insan haklarını savunan sivil toplum örgütü olan Bulgaristan Helsinki Komitesinin (BHK) kapatılmasına yönelik önerisini desteklemediğini açıkladı.

Dün VMRO, Başsavcı Sotir Tsatsarov’a başvurarak, Bulgaristan’ın yargı sistemine kabul edilemez bir müdalede bulunduğu iddiasıyla devletin BHK’ni kapatmasını istedi. Bunun nedeni, 2007 yılında genç bir adamı öldürmekten suçlu bulunan Avustralyalı mahkum Jock Paulfryman’ın hapisten erken salınmasıdır. BHK’dan yapılan açıklamada, VMRO’nun ayının sonuna yapılacak yerel seçimlerden dolayı konuyu seçim kampanyasına malzeme yaptığı kaydedildi.

Bugün Borisov, Avrupa Televizyonu’na verdiği röportajda, Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği İçin Vatandaşlar (GERB) partisinin, VMRO’yu bu konuda desteklemediğini belirtti.

Başbakan, daima ifade özgürlüğünden ve farklı görüşler açıklanmasından yana olduğunu ve sivil toplum sektörünün herhangi bir hükümet için düzeltici olarak son derece önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Borisov,”BHK ile gerektiği durumlarda iyi işlere imza attık” dedi.
Başbakan, iktidar ortağı bir partinin bir sivil toplum kuruşulunun kapatılmasını istemesini nasıl kabul ettiği sorusuna cevap vermekten kaçındı ve GERB partisinin koalisyon anlaşmasına uyduğunu belirtti. Borisov,”VMRO partisi nasıl bir karar da alsa, bu onun hakkıdır” dedi.

BHK’yı desteklemek için imza kampanyası başladı.

Başsavcı’ya BHK’nın kapatılması için dilekçe verilmesinden bir gün sonra Marginalia İnsan Hakları Derneği tarafından başlatılan imza kampanyasına bugün öğle sularına kadar 80 civarında kişi katılmıştı. Onların arasında üniversite hocaları, yazarlar, öğretmenler bulunuyor. İmza kampanyasına katılmak isteyenler derneğin sitesinden bilgi edinebilirler.

Toplu imza dilekçesinde iktidarda yer alan siyasetçiler tarafından böyle bir şeyin talep edilmesinin, sadece BHK’ya yönelik bir saldırı olmayıp, yasama, yürütme ve yargı makamlarına yardım eden ülke genelindeki düzinelerce sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerine yönelik bir saldırı olduğu belirtilmektedir.

Dilekçede,”Bu aynı zamanda aktif vatandaşların kendi yetkileri doğrultusunda farklı politikaların oluşturulmasında kendi topluluklarını temsil ederek devletin yönetiminde yer alma olanağına karşı da bir saldırıdır” denilmektedir.

 

Kırcaalihaber

 

Read Previous

Almanya, Yunanistan ve Türkiye’ye sığınmacılar için ilave yardımları inceliyor

Read Next

Tuzla City’de Elvir Balic dönemi

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *