Uluslararası İş Forumu (IBF) Genel Başkanı Erol Yarar, 16-18 Ekim’de Saraybosna’da gerçekleştirilecek 23. International Business Forum’a (Uluslararası İş Forumu) ilişkin, “Bosna’ya, MÜSİAD olarak son 8 ayda 7 iş gezisi yaptık. Bu gezilerde çok farklı sektörlerden iş adamlarıyla tanıştık, sektörel incelemeler yaptık. MÜSİAD üyelerinin 6 sektörde yatırım yapma potansiyellerini gördük. Dolayısıyla Bosna Hersek’e yatırım yapmaya gidiyoruz.” dedi.
23. International Business Forum, Bosna Hersek’in sahip olduğu ticaret ve yatırım potansiyeline dikkati çekmek amacıyla IBF’nin organizasyonuyla 16-18 Ekim’de Saraybosna’da gerçekleştirilecek. Foruma, başta Türkiye, Avrupa, ABD, Kanada, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ile Bosna-Hersek’ten olmak üzere bini aşkın iş insanının katılımı bekleniyor.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kurucu Başkanı ve IBF Genel Başkanı Erol Yarar, foruma ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, MÜSİAD’ın, dünyanın önde gelen iş insanları organizasyonu olduğunu, 11 bini aşan üyesiyle dünyanın 223 noktasında merkez ve irtibat noktası bulunduğunu, 1 milyon 600 bin kişiye istihdam sağladığını bildirdi.
Yarar, IBF’nin, 1995 yılında 25 farklı ülkeden 42 iş insanının bir araya gelmesiyle oluşturulduğunu hatırlatarak, “IBF, her yıl dünyanın bir yerinde, uluslararası arenada iktisadi önemli konuları gündeme getiren faaliyetlerde bulunuyor. 2 yılda bir MÜSİAD Expo kapsamında forumumuzu İstanbul’da yapıyoruz. 23. IBF’yi de Saraybosna’da gerçekleştireceğiz.” dedi.
Bosna Hersek’in, fiziki güzelliklerinin yanında ekonomi açısından da çok önemli yönleri olduğunu ifade eden Yarar, “Bosna Hersek, Türkiye açısından Avrupa’ya en yakın kapımız diyoruz. Bosna’ya, MÜSİAD olarak son 8 ayda 7 iş gezisi yaptık. Bu gezilerde çok değişik sektörlerden iş adamlarıyla tanıştık, sektörel incelemeler yaptık. MÜSİAD üyelerinin 6 sektörde yatırım yapma potansiyellerini gördük. Dolayısıyla Bosna Hersek’e yatırım yapmaya gidiyoruz.” diye konuştu.
– “Bosna Hersek’e yatırımda birinci sıraya yükselmemiz gerekiyor”
Erol Yarar, Türkiye açısından Bosna Hersek’in stratejik öneme sahip bir ülke olduğunu vurgulayarak, Türkiye-Bosna Hersek siyasi ilişkilerinin tarih boyunca olumlu seyrettiğini söyledi.
Bosna Hersek’e dış yatırımda Türkiye’nin 11. sırada yer almasının üzücü olduğunu ifade eden Yarar, “İktisadi gelişmede bütün potansiyelleri kullanmak istiyoruz. Bosna’ya karşı sevgimizi ekonomiye dönüştüreceğiz. 11. sıradan birinci sıraya yükselmemiz gerekiyor. Bu da iş insanlarımız ve hükümetimizin gayretleriyle olacak.” dedi.
MÜSİAD olarak Bosna Hersek’i sektörel açıdan incelediklerini ve 6 sektörde yatırım fırsatı gördüklerini aktaran Yarar, şunları kaydetti:
“Gıda ve hayvancılık sektörü, Bosna Hersek’in yatırım potansiyelinde en önemlilerden… Sene başında beyaz etin Bosna Hersek’ten Avrupa Birliği’ne (AB) ihracatı serbest bırakıldı. Dolayısıyla Avrupa pazarına erişimde Bosna Hersek önemli bir potansiyel. Keza balık ürünleri açısından da öyle… 2 sene içerisinde kırmızı et de serbest bırakılacak. Bosna Hersek-Türkiye, yıllık 13 bin ton et ticareti konusunda serbest ticaret anlaşması imzaladı. Bosna Hersek, doğa ürünleri ve tarım ürünleriyle çok değerli bir ülke. Bu potansiyeli Türk sanayicileri değerlendirebilirler. Bu sebeple gıda, tarım ve hayvancılığı bir numaraya yazıyoruz.”
Yarar, Bosna Hersek’te her yıl 7 milyon metreküple Avrupa’nın en kaliteli ağaçlarının yetiştiğini, Almanların ve Avusturyalıların mobilya sektöründe yatırım yaptığını ancak herhangi bir Türk şirketinin ciddi bir yatırımı bulunmamasının düşündürücü olduğunu kaydetti.
Bosna Hersek’in turizmdeki potansiyeline işaret eden Yarar, “Bosna Hersek otellerinde geceleme sayısı 1 milyonu aştı. Arap ve Türk turistlerin çok rağbet ettiği bir ülke. Kış turizmi de var. Olimpik bir şehir Saraybosna… Dolayıysa Türkiye’nin turizm potansiyelini Bosna’ya götürmemiz lazım.” diye konuştu.
– “Bosna Hersek, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı”
IBF Genel Başkanı Yarar, ülkenin inşaat, sağlık sektörü ve metal ürünlerindeki ayrıcalıklı yapısının Türk iş insanları için dikkat çekici olduğunu ifade ederek, IBF kapsamında, Bosna Hersek’te faaliyet gösteren ve yatırımcılar açısından önemli fırsatlar sunan firma ve fabrikalara ziyaretler gerçekleştirileceğini bildirdi.
Yarar, “Bosna Hersek’ten yola çıkan bir tır, 10 saat içerisinde AB’nin sınırlarını geçmiş oluyor. 10-12 saat sonra Berlin’e, Paris’e ulaşabiliyor. Bosna’nın, 24 saat içerisinde Avrupa pazarına ulaşabilecek bir lojistik lokasyonu var. Dolayısıyla burası başlı başına lojistik üs olarak düşünebileceğimiz bir ülke. Bosna Hersek, Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı.” şeklinde konuştu.
Yatırım ortamının iyileştirilmesinin sermayeye erişimi kolaylaştırmayla mümkün olacağını vurgulayan Yarar, şöyle devam etti:
“Sermayenin maliyetini düşürücü tedbirlerin alınması, Türkiye’deki yatırım potansiyelinin gerçekleştirilmesi açısından çok elzem. Türkiye’deki bankaların birçoğu yabancı kökenli olduğu için bunların iradeleri Türkiye içinde de değildir. Dolayısıyla Türkiye’deki sermaye yapısının da güçlendirilmesi lazım. Yani, sermayenin bu memleketteki yatırımları öncelleyen bir yapısal değişime ihtiyaç var. Onun için devlet bankalarının öncülük yapmasını çok önemli buluyoruz. Paranın maliyetini düşürücü tedbirler alıyorlar. Finans kurumlarımızın da acilen kamu bankalarını izlemesini bekliyoruz. Bir kısmı tedbirler alıyorlar ama daha hızlı olması lazım.”
Türkiye’nin çok büyük bir ihracat potansiyeli olduğuna işaret eden Yarar, “Avrupa’da potansiyelimizi tam gerçekleştirdiğimizi söyleyemeyiz. Almanya’da 3 milyon Türk ve çok güçlü iş adamları topluluğumuz var. MÜSİAD olarak Avrupa’yı hala ihracatta önceliğimiz olarak görüyoruz.” dedi.