Tek başına iktidara gelen merkez Yeni Demokrasi (ND) hükümetini ekonomi ve dış politikada zorlu kararlar bekliyor.
Yunanistan‘da erken genel seçimler sonucunda tek başına iktidara gelen merkez Yeni Demokrasi (ND) hükümetini kısa vadede ekonomiden dış politikaya zor kararlar bekliyor.
Halkın 4 yıl için yetki verdiği Başbakan Kiriakos Miçotakis yemin ederek sol SYRIZA’nın lideri Aleksis Çipras’tan görevi devraldı.
Bakan ve bakan vekilleri dahil olmak üzere 50 kişiden oluşan kabinede, teknokrat ve parti dışı 21 isim bulunuyor.
Selefine kıyasla nispeten ekonomik krizin etkilerinden arınmış bir ülke devralsa da Amerikan Harvard Üniversitesi mezunu Miçotakis’in eli yine de rahat değil.
Yunanistan kurtarma paketi programından ve resesyondan çıkarak hafif sayılabilecek yüzde 2 civarında büyüme oranlarını yakaladı. Ancak gayrisafi yurt içi hasılası kriz döneminde yüzde 25 azalan ülke henüz eski günlerinden çok uzak.
Seçmenlere önemli oranda vergi indirimlerinin yanı sıra ülkeyi ağır işleyen bürokrasiden arındırarak etkin özelleştirmeler ile yatırım dostu bir ekonomi yaratmayı vadeden yeni başbakan, piyasalar tarafından olumlu havayı kullanıp ülkenin mali yönetiminde hala söz sahibi olan kreditörlerle yeniden masaya oturmayı planlıyor.
Miçotakis ve yeni Maliye Bakanı Hristos Staikouras’ı bekleyen en önemli sorun, ülkenin sıkı mali disiplinini garanti altına almak üzere önceki hükümet tarafından da kabul edilmiş yüzde 3,5’luk milli hasılaya göre faiz dışı fazla oranı olarak gözüküyor.
Dünyada pek az ülkenin başarabildiği bir bütçe dengesi olan bu oranı seçimden önce kreditörleri ikna ederek düşüreceği sözünü veren Miçotakis’e seçimden hemen sonraki ilk Avro Bölgesi toplantısından olumlu mesaj çıkmadı. Miçotakis’in bir diğer vaadi olan yüksek büyüme ile vergilerin düşürülmesine alan açılmasının da AB’li kreditörlerle arasında sorun teşkil edebileceği belirtiliyor.
Yunanistan’ın kurtarma paketleri altında alınan kredilerle oldukça şişen ve milli gelirine oranla yüzde 180’in üzerinde bulunan 340 milyar avroluk borcunu geri ödemesi endişe yaratırken, Avro Grubu Başkanı Mario Centeno’nun Miçotakis’in daha gevşek mali disiplin vaadine ilk cevabı “Taahhüt taahhüttür.” şeklinde oldu.
Krizin etkilerinden ve kemer sıkma önlemlerinden bunalmış olan ve hızlı bir değişimi uman Yunan halkının bir diğer sorunu da yüksek işsizlik oranı. Ekonomik krizin zirve yaptığı günlerde yüzde 28’e yaklaşan işsizlik oranı yüzde 18’e kadar gerilese de Avrupa’da hala en yüksek düzeyde bulunuyor.
Büyüme ve yatırım ile ne kadar istihdam sağlanacağı ve özellikle ülkeyi terk eden yüz binlerce gencin beyin göçünün nasıl tersine çevrileceği Yeni Demokrasi’nin doğru politikaları uygulayıp uygulamadığına bağlı olacak.
Miçotakis’in vaatlerini yerine getirmesi için yürüyeceği yolda önündeki bir diğer engelin de kendi partisinden kaynaklanabileceğine dikkat çekiliyor. Krizin sorumlusu olarak görülen 2004-2009 yılları arasındaki ND’li Kostas Karamanlis hükümetinin üzerinden 10 sıkıntılı yıl geçse de yeni başbakanın başarısını arkasına alarak partisini yenilemesi gerektiği ifade ediliyor.
Dış politika
Dış politikada ise Kuzey Makedonya ile Çipras hükümeti döneminde gerçekleşen isim anlaşmasına ilişkin seçim öncesi Miçotakis’in yürüttüğü sert muhalefetin yükünün ağırlığını koyması bekleniyor.
Yunanistan’ın kuzeyindeki Makedonya bölgesi ve başta Büyük İskender olmak üzere tarihi mirasın paylaşılamamasından kaynaklanan çeyrek yüzyıllık sorunun doğru bir şekilde çözülmediğini savunan Miçotakis ve kurmayları, seçim öncesinde anlaşmanın milliyet ve dil maddelerine ilişkin değişiklik vaadinde bulunmuşlardı.
SYRIZA iktidarının oy kayıplarında etkili olan anlaşmaya karşı çıkarak halkın sağ kesiminden destek gören partinin, özellikle AB ve ABD’nin desteklediği anlaşma konusunda başta Almanya olmak üzere Batılı ülkeleri karşısına alma riskiyle itirazlarını ne derece gerçekleştirebileceği tartışmalara yol açıyor.
Dışişleri Bakanlığı koltuğuna daha önce adalet, kamu düzeni ve kalkınma gibi çeşitli bakanlıklarda görev almış ve partinin geneline göre ılımlı olarak görülen Nikos Dendias’ı getiren Miçotakis’in Türkiye ile ilişkiler konusundaki tutumunda nasıl bir denge sağlayacağı da merak konusu.
Partisi içerisinde özellikle Türkiye konusunda “şahin” tutumları bulunan aşırı sağ ve muhafazakar çevrelere sahip olan Miçotakis, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarını korumak için attığı adımlara ilişkin AB’nin etkin yaptırımlar uygulaması çağrısında bulunmuştu.
Savunma Bakanlığına ise düşük profilli bir isim olan Nikos Panagiotopoulos gelirken, Bakan Vekili olarak mart ayına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürüten daha “şahin” bir isim olan Alkiviadis Stefanis getirildi. Stefanis, Edirne’de sınırı geçerek gözaltına alınan iki Yunan askere ilişkin kriz sırasında görevde bulunuyordu.
Savunma Bakanlığında, Doğu Akdeniz meselesi, Ege Denizi’ndeki askeri faaliyetler ve güven artırıcı önlemlere ilişkin iki ülke arasında heyetler arası görüşmelerin akıbetinin yanı sıra hava kuvvetleri ve donanmanın iyileştirilmesi başlıca gündem maddeleri olması bekleniyor.
AA