Vetevendosje Hareketi Lideri Albin Kurti, “Türkiye’nin, Balkanlara yönelik dış politikasında Arnavutluk’a ayrı Kosova’ya ayrı bir politika yürütmemesini talep ediyoruz.” dedi.
Kosova Vetevendosje Hareketi Lideri Albin Kurti, Türkiye’nin, Balkanlara yönelik dış politikasında Arnavutluk’a ayrı Kosova’ya ayrı bir politika yürütmemesini talep ettiklerini belirterek, “Türk Hükümetinden Arnavutluk ve Kosova için ortak bir politika talebimiz var.” dedi.
Geçen hafta bir heyetle Türkiye’yi ziyaret eden Kurti, Türkiye-Kosova ilişkileri, Kosova’nın AB ve NATO üyeliği ile ülkedeki son gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.
Kurti, 1999 yılında Kosova savaşı sırasında Türkiye’nin NATO’yu harekete geçirerek, savaşın bitmesinde büyük rol oynadığını, bunun da Kosova halkı için son derece değerli olduğunu söyledi.
Geçen günlerde Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirdiklerini, hem hükümetten hem de muhalefet partisinden isimlerle görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Kurti, “Ziyaretimiz sırasında yaptığımız görüşmelerden edindiğim izlenim Türk siyasetçilerinin Kosova’daki siyasi gelişmeleri takip ettikleri ve bu konuda çok bilgili oldukları. Aynı zamanda lideri olduğum Kendin Karar Al Hareketini de çok yakından takip ettiklerini gördük. Görüşmelerde ayırca Türk siyasetçilerle ikili ilişkilerimizin gelişmesi noktasında mutabık kaldık.” diye konuştu.
Kurti, Almanya ve İngiltere’den sonra Kosova’da en fazla yatırım yapan üçüncü ülkenin Türkiye olduğunu ancak daha çok yatırıma ihtiyaç duyduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Daha fazla yatırım yapılması gerektiği inancındayım. Kosova’da ciddi anlamda işsizlik var. Çok sayıda insanımız işsiz. Buna rağmen inanılmaz zeki ve akıllı gençlerimiz var. Kosova’da sekiz kadından sadece biri çalışıyor. Gençlerimizin yarısından fazlası işsiz. Türkiye’nin özellikle işsizliği yok edecek sektörlere odaklanması gerektiğini düşünüyorum. Kosova’daki işsizlik rakamlarını düşürecek yatırımlar hem gelen şirketler için hem de bizim genç beyinlerimiz için istihdam fırsatı doğurmuş olacak.
Kosova Hükümetinin Sırp mallarına karşı koymuş olduğu yüzde yüz vergi ile alakalı bir çalışma yapıldı. Bu çalışmanın sonucunda Türkiye, İsrail ve Slovenya bu vergiden en fazla kazançlı çıkan ülkeler arasında yer aldı. Kosova devleti olarak yılda yaklaşık yarım milyon avro ithalatı Türkiye ve diğer ülkelerle yaptık.”
Kurti, Türkiye’nin kendilerini parti olarak değil daha çok hareket olarak tanıdığını dile getirdi. Türkiye’nin Kosova’ya yardım ettiğini aktaran Kurti, şunları anlattı:
“Bana göre Kosova Hükümetinde kim olursa olsun Türkiye desteğine devam edecektir. İktidarda da olsak muhalefette de olsak biz Türkiye ile iyi ilişki kurmak ve sürdürmek istiyoruz. Ziyaretimizde, Türkiye’den Balkanlar’a yönelik dış politikasında Arnavutluk’a ayrı Kosova’ya ayrı bir politika yürütmemesi, iki ülkeye yönelik ortak bir politika belirlemesi talebinde bulunduk. Ortak bir politika söz konusu olduğunda Kosova da yatırımlardan yeterince faydalanacaktır. Kosovalılar olarak Türkiye’deki Arnavut ve Türk asıllı iş adamlarının Kosova’ya gelip daha fazla yatırım yapmalarına ihtiyacımız var.”
“Arnavutluk tarihi için Osmanologları finanse edeceğiz”
Kurti, Türkiye’de yaklaşık 5 milyon Arnavut yaşadığını, iktidara gelmeleri halinde diasporada olan Arnavutlara tekrar pasaport vereceklerini ve vatandaşlığa geçmeleri için gerekli kanunları çıkaracaklarını ifade etti.
Yurt dışında yaşayan Arnavutların çifte vatandaşlıklarını zorlaştıran her tür engeli de kaldıracaklarını söyleyen Kurti, “Devletten kaynaklanan bürokratik engeller mevcuttur. Ortada var olan bütün yasal ve hukuki engellerin kaldırılmasından yanayız. Ayrıca Türkiye’de okuyan çok sayıda Kosovalı öğrencimiz var. Onların da Kosova’da pratik yapmaları için olanak sağlayacağız.” şeklinde konuştu.
Arnavut tarihine dair tüm belgelerin Türkiye’deki arşivlerde olduğunu aktaran Kurti, şunları anlattı:
“Türkiye’de bulunan Arnavut tarihi ve medeniyeti ile alakalı arşivlerin açılmasını sağlayacağız. Bu konuda araştırma yapacak Osmanolog ve tarihçilere finans sağlayacağız. İnanıyoruz ki eğer bu arşivler açılırsa Arnavutların Sırbistan’a karşı eli çok daha fazla güçlenecek. İstanbul’da ve Türkiye’de Arnavutluk tarihi ile ilgili arşivlerin yalnızca beşte birinin bilindiğini çok yakından bildiğim bir üniversite hocası dostum söylemişti.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 1908 yılında yaptığı nüfus sayımında köpekteki tüy sayısının bile kayda geçtiği söyleniyor. Dolayısıyla Sırbistan’ın Kosova ve Arnavutlarla ilgili yürüttüğü bir sürü iddianın gerçek olmadığını, mitolojik birer yalandan ibaret olduğunu biz bu arşivleri açıkladığımızda ortaya çıkacaktır. Bağımsızlık ve egemenlik bizim için ne kadar önemliyse aynı zamanda dekolonizasyon da gerçekleştirmeliyiz.”
“Kosova’nın fakir bir ülke olduğuna asla inanmıyorum”
Kurti, Kosova’da iktidara geldiklerinde kötü yönetime, yolsuzluğa son vereceklerini ifade ederek, bu konuda Kosova halkının da kendilerine destek verdiğini savundu.
Kosova’da, siyasi ve ekonomik bir kriz yaşandığını belirten Kurti, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Devlet kurumlarında ciddi yolsuzluk var. Eğer iktidara gelirsek ilk sorumluluğumuz yolsuzlukla mücadele olacak. Bizi çok fazla iş bekliyor. Biz de bunun bilincinde ve sorumluluğundayız. Kosova halkının devlet kurumlarına güven duymalarını yeniden sağlamalıyız. Aynı zamanda ekonominin yeniden canlanması için yurt dışından yatırımları getirmemiz gerekiyor. Küçük, orta ve büyük ölçekli şirketlerin sayısını da artırmayı hedefliyoruz. Şu an ülkede en büyük işveren devletin kendisi. Biz ailevi kayırmacılığa izin vermeyeceğiz. Gerek devlet bürokrasisine gerek kamu şirketlerine iş alımı yaparken liyakatı esas alacağız.
Öbür yanda Kosova’nın yurt dışında bulunan diasporası Kosova devlet bütçesinin yarısı kadar da bu imkanları ülkeye getiriyor. Ancak yurt dışından gelen bu paralar cari açıktan dolayı hemen yurt dışına kaçıyor. Asıl ihtiyacımız, ithalatı azaltmak ihracatı arttıracak alanlara yatırım yapmak. Bu kadar teknolojik gelişmeye rağmen Çin’den sarımsak, Brezilya’dan tavuk satın alıyoruz. Bu kabul edilemez bir durum. Kosova verimli tarım arazileri olan bir ülke. Bir Kosovalı olarak, siyasi bir lider olarak Kosova’nın fakir bir ülke olduğuna asla inanmıyorum. Tek sorun kötü yönetim, kötü ekonomik politikalar, dışa bağımlılık, yolsuzluk ve yıllarca sömürge ülkesi olarak kalmamız.”
“En büyük destekçimiz gençler”
Kurti, Kosova’da sistemi değiştirmeye yönelik umutlarını gençlerden aldıklarını söyledi.
Kosovalı gençlerin ülkede olup biten her şeyi çok iyi gözlemlediğini belirten Kurti, şunları anlattı:
“Kosova’da hükümet genişliyor, büyüyor, devlet ise giderek daralıyor. Gençler bunu görüyor ve değiştireceğimize inanıyor. Biz eğitimle ekonomi arasında köprü kuracağız. Özellikle teknik ve iktisadi eğitime yani meslek okullarına ağırlık vereceğiz. Gençlerimiz daha öğrenciyken ekonomiye kanalize edeceğiz. Gençlerin iyi eğitim veren liselerden mezun edeceğiz. Önem verdiğimiz diğer bir konuda da uzmanlık. Bunun için çocuklarımızı yurt dışında göndereceğiz ve seçtikleri alanlarda profesyonelleşmelerine destek sağlayacağız.”
Kurti, başörtüsü konusunun hükümetlerin sorunu olmaması gerektiğini, bireysel veya dini bir tercihin iktidarlar tarafından yasaklanmasının doğru olmadığını vurgulayarak, “Başörtüsü insan hak ve özgürlükleriyle ilgili bir şey. Dolayısıyla biz iktidara geldiğimizde Kosova’da bu sorun da ortadan kalkacak. Bir Arnavut yazarın dediği gibi ‘Biz terzi değiliz ki insanların ne giyeceklerine, ne takacaklarına vaya uzunluğuna, kısalığına karar verelim.” dedi.
“Türkiye’nin AB’ye girmesini destekliyoruz”
Kurti, Yunanistan, Slovakya, Romanya ve Güney Kıbrıs’ın Kosova’nın AB’ye entegrasyonuna karşı olduğu gibi NATO’ya girişi konusunda da sürekli engeller çıkardığını kaydetti.
Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci ile ilgili görüşlerini de dile getiren Kurti, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülkeler Kosova’yı bağımsız bir devlet olarak da tanımıyor. Tüm engellemelere rağmen biz ülkemizin kalkınma sorununa odaklanmak istiyoruz. Her şeyden önce Kosova’da demokratik bir devlet yapısı, sağlam bir iktisadi kalkınmayı sağlamak ve en önemlisi savunma ve askeri kapasitemizi güçlendirmek ve genişletmek zorundayız. Bunun için çabalıyoruz. İmkanlarımız nispetinde Kosova’nın yurt dışında tanınması için lobicilik yapmaya çalışıyoruz.
Prensip olarak AB’nin genişleme politikasını durdurmamasından yanayım. 5 yıl önce AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, önümüzdeki 5 yılda AB’nin genişlemeyeceğini ilan ederken Brexit olayı ortaya çıktı. Yani eğer genişlemezsen daralırsın. Biz parti olarak başta Türkiye olmak üzere Balkanlar’da 6 ülkenin AB’ye entegre olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Balkanlardaki siyasi kaosun halen devam ettiğini aktaran Kurti, sözlerini şöyle tamamladı:
“Siyasi krizler etnik nedenlerden ziyade dinsel nedenlere dayanıyor. Bölge bir Boşnak-Sırp çatışması yaşadı ve bölge tarihinin en trajik olaylarından biridir. Kosova’da Sırp-Arnavut çatışması bugün bile düşünsel olarak devam ediyor. Bence Balkanlar’ın şu anda en büyük sorunu Sırbistan’dır. Çünkü giderek küçülse bile Sırbistan hala büyük Sırbistan hayalini kuruyor.
Sırbistan’ın Boşnaklar ve Arnavutlar ile ilgili potansiyel düşmanlığı hala devam ediyor. Ve bu da bölgenin sürekli bir gerilim içinde yaşamasına neden oluyor. Büyük Sırbistan hayali ile Yugoslavya’nın parçalanmasından sonra kurulan tüm küçük devletleri yok etmeye çalışıyor. Potansiyel düşmanlığı ise hala içten içe yanıyor. Sırbistan, Karadağ ve Kuzey Makedonya’da darbe girişimlerinde bulunmak istedi ama başarılı olmadı. Burada darbe girişimlerinde Rusya ile hareket etti üstelik. Şimdi kısmen zayıf olan Kosova ve Bosna’yı yok etmek istiyor. Dolayısıyla Kosova olarak bölgede en büyük problemimiz Sırbistan’ın saldırgan tavırları. Ben Sırp halkına karşı değilim. Ama Sırbistan bize karşı. Bu anlamda biz Arnavutluk’la çok daha yakın ilişkiler kurmak ve iş birliği yapmak istiyoruz. Biz her ne kadar iki farklı ülke olsak da tek bir ulusuz.”
AA