TİKA Başkanı Dr. Çam, “TİKA aslında bir çeşit tasadduk etme, vakfetme, ihtiyaç sahibi olanlara elini uzatmak kültürünün bir parçası.” dedi.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanı Dr. Serdar Çam, TİKA’nın tasadduk etme, vakfetme ve ihtiyaç sahibi olanlara elini uzatmak kültürünün bir parçası olduğunu belirterek “Dolayısıyla bizler öncelikler sırasına koyduğumuzda en mazlum, en mağdur olanlar kimlerse onlardan başlayıp çalışmalar yapıyoruz.” dedi.
Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gyorge İvanov tarafından kendisine takdim edilen Liyakat Nişanı’nı almak üzere Üsküp’te bulunan Çam, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Balkanlar’ın kendine özgü çok derin kültürleri, birikimleri ve çeşitlilikleri bulunan bir bölge olduğunu kaydeden Çam, “(Balkanlar’a) Etnik yapısıyla, çeşitli inanç yapılarıyla birçok zenginlikleri olan ve kendi içinde geçmişte acılar, zorluklar yaşamış bir bölge olarak bakılması lazım.” diye konuştu.
Çam, Balkanlar’ın aynı zamanda Türk tarihinin önemli bir parçası olduğunu vurgulayarak “Biz Balkanlar’ın bir parçasıyız. Dolayısıyla buradaki o bütünlüğün, o etkinliğin ve birlikte hareket ederek enerjinin artırılması, gücün artırılması noktasındaki çabaların önemi büyük.” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin bu bölgelerde yaptığı önemli çalışmalar sonucunda ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel alanlarda birtakım açılım ve genişlemelerin olduğuna dikkati çeken Çam, “Bunlar son yıllarda çok dikkat çekici boyutta oldu, pek çok kıskanç gözün eleştirisine de maruz kaldı. Zaman zaman Türkiye’nin buralarda çok dinamik ve aktif olmasının, belli noktalarda bazı ülkeleri kıskandırdığını da ortaya koydu.” şeklinde konuştu.
TİKA’nın çabaları artarak sürecek
TİKA’nın bölgede kalkınma imkanlarının ve ortaklıkların geliştirilmesi, tarım, hayvancılık, sınai üretim, ticaret ve yatırımların artırılması ve ekonominin güçlendirilmesi noktasındaki çabalarını artarak sürdüreceğini kaydeden Çam, şunları ifade etti:
“Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı’mızın yapmış olduğu girişimlerle, aktif hareketlilikle pek çok alanda aslında ihtiyaç duyulan boşlukların doldurulması, ilişkilerin tedavi edilmesi, iş birliklerinin artırılması ve sınırların birbirine yakınlaştırılması gibi pek çok çalışma yürütüyor. Dolayısıyla bu vizyon önemli.”
Çam, TİKA tarafından yapılan başta Üsküp’teki Sultan Murat ve İshak Bey camilerinin onarımı olmak üzere Kuzey Makedonya genelindeki çalışmalara da değinerek “Tabii biz bunların en kısa sürede açılması noktasında gayret sarf ediyoruz ancak restorasyon süreçleri dikkatli yürütülmesi gereken bir çalışma. Yeni imar ve yeni yapılar olarak bakılmaması gerektiğini her vesileyle hatırlatıyoruz. Dolayısıyla titizliğe önem veriyoruz.” diye konuştu.
Ülkede süren mevcut restorasyon çalışmalarının gelecek yıllarda tamamlanması temennisinde bulunan Çam, “Burada yaptığımız eserler sadece Osmanlı tarihi, Türk tarihi ve İslam tarihinin eseri olarak değil, aynı zamanda dünya mirası olarak görünmesi gereken 400-500 yıllık eserler.” dedi.
Karalama kampanyaları başarılı olmadı
Türkiye’nin bölge ülkeleri ve özellikle Kuzey Makedonya ile iş birliğine de değinen Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TİKA açısından bakıldığında, (ilişkiler) çok olumlu seyrediyor. Zaman zaman çeşitli zorluklar, bazı yanlış yaklaşımlar veya iftiralar olsa da TİKA tarafından başarılı bir çalışma yürütüldüğü herkes tarafından kabul ediliyor. Özellikle 17-25 Aralık sonrası ve daha sonra 15 Temmuz hadisesiyle birlikte FETÖ’nün yapmaya çalıştığı karalama kampanyaları, ithamlar ve iftiralar, Balkanlar’da özellikle Türkiye aleyhine, özelde de TİKA aleyhine yapılan çalışmalar hiçbir şekilde onlara katma değer üretmedi, onları başarılı kılmadı. Dolayısıyla güneş balçıkla sıvanmıyor. Her şey ayan beyan ortaya çıkıyor ve bugün bu törenin de aslında tezahürü budur.”
Çam, Türkiye’nin çok zor günler geçirdiğini kaydederek “Türkiye, Ankara’da güçlü olduğu sürece, başarılı olduğu sürece, ayaklarının üzerinde güçlü ve etkin durduğu sürece Balkanlar’a da kimsenin bir zarar vermesi, herhangi bir fitne, fücur ve kargaşayı ateşlemesi imkanı olmayacağı ortada.” değerlendiresinde bulundu.
“Bizler vakıf kültüründen gelen, vakıf medeniyetinin yansımasıyız”
Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın etnik, milli ve dini gerekçeler üreterek huzuru bozmak ve kargaşayı öne çıkartmak isteyen birtakım fitne mekanizmalarına karşı büyük mücadele verdiğinin altını çizen Çam, “Doğuya veya başka uzak diyarlara giderek ağır işlerde çalışarak ekonomik imkanlarını çıkartmak zorunda kalan gençlik yerine, kendi topraklarında, kendi devletlerine hizmet eden ve Türkiye’ye hemen yanı başında müzahir bir yapı olarak çalışmalarını, yaşamalarını sağlamak en önemli görevlerimizden bir tanesi.” dedi.
TİKA’nın, sadece Müslümanlara değil, etnik ve dini kökenlerine bakmaksızın tüm Balkan halklarının kalkınmasına sunduğu destek kapsamında bazı kilise ve manastırların çevre düzenlemesi yapmasına da değinen Çam, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizler vakıf kültüründen gelen, vakıf medeniyetinin yansımasıyız. TİKA aslında bir çeşit tasadduk etme, vakfetme, ihtiyaç sahibi olanlara elini uzatmak kültürünün bir parçası. Dolayısıyla bizler öncelikler sırasına koyduğumuzda en mazlum, en mağdur olanlar kimlerse onlardan başlayıp çalışmalar yapıyoruz. Bugüne kadar yüzlerce cami, köprü, hamam, han inşa ettik ama tabii ki gayrimüslim konumunda olmuş, Osmanlı döneminde de yardım görmüş ve bugün de aynı şekilde Türkiye Cumhuriyeti döneminde de yardıma muhtaç kim varsa onlara ellerimizi uzatmaya çalıştık. Dolayısıyla biz ayrımcılığı, çatışmayı körükleyen değil, bütünleştirmeyi, beraberce bir olarak yaşamayı öğrenmiş, yaşamış ve dünyaya da göstermiş bir medeniyetin parçası olarak bunu devam ettiriyoruz. Bunu şov amaçlı, göstermelik veya başka birtakım siyasi hesaplamaların, hedeflerin doğrultusunda yapanların dışında, gayet doğal ve kendi içinde kültüründen gelen dinamikleriyle yapılan bir çalışma olarak görmek lazım.”
Kaynak: AA