Vicdan Hareketi’nden Suriyeli tutuklu kadınlar için imza kampanyası

Vicdan Hareketi sözcülerinden Yılmaz, “vicdanhareketi.org üzerinden imza kampanyası başlattık. Bu imzalar tamamlandığında bunu BM ve aynı zaman da Astana sürecini yürüten ülkelere sunacağız.” dedi.

Vicdan Hareketi sözcülerinden Murat Yılmaz, Suriye’de Esed rejimi tarafından hapishanelerde tutularak işkence ve tacize maruz kalan 7 binin üzerinden kadın ve çocuğun özgürlüğü için imza kampanyası başlattıklarını belirterek, “Bu imzalar tamamlandığında bunu Birleşmiş Milletler’e ve aynı zamanda Astana sürecini yürüten ülkelere sunacağız.” dedi.

Vicdan Hareketi, Suriye hapishanelerindeki kadın ve çocukların özgürlüklerine kavuşmaları için 105 ülkeden aktivist ve aydının desteği, Türkiye ve dünyadan yaklaşık 2 bin STK’nın katkısıyla kampanya başlattı.

Kampanyayla ilgili AA muhabirine açıklamada bulunan Yılmaz, 2011 yılından bu yana Suriye’de devam eden iç savaştan dolayı çok büyük yıkım ve katliamların olduğunu, yaklaşık bir milyon insanın hayatını kaybettiğini, 12 milyon insanın iç ve dış göçe maruz kaldığını söyledi.

Yılmaz, Esed rejiminin muhaliflere yönelik orantısız saldırılarda bulunduğunu, bölgede ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığını ve rejimin yasaklı silahlar dahil kimyasal silahları muhaliflere yönelik kullandığını ifade etti.

Suriye’deki hapishanelerde de çok ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:

“Verilere göre, 220 bin ile 450 bin arası insanın hapishanelere alındığını, orada çok ciddi sıkıntılar yaşadıklarını, hak ihlalleri, tecavüzler, akıl-mantık sınırlarını zorlayan işkenceler yapıldığını görüyoruz, biliyoruz. Bu hapishanelerde 100 binin üzerinde insanın katledildiğini biliyoruz. 2014 yılında Anadolu Ajansının dünyaya servis ettiği fotoğraflar vardı. 55 bin fotoğraf, 11 bin insana ait fotoğraflardı. Bu fotoğrafları hatırlayacak olursak, insanların içeride gördüğü muameleyi çok daha net bir şekilde anlayacağız.”

Hapishanelerde sıkıntı yaşayanların sadece muhalifler olmadığını anlatan Yılmaz, aynı zamanda masum insanların da buralarda esir tutulduğunu belirtti.

Yılmaz, dünyanın 110 ülkesinden birçok siyasi, akademisyen, aktivist, sivil toplum kuruluşu ile meslek grubunun destek verdiği Vicdan Hareketi’nin, buradaki masumların, özellikle kadın ve çocukların hapishanelerden çıkarılmasıyla ilgili faaliyetlere başladığını söyledi.

Geçen yıl 8 Mart’ta “Vicdan Konvoyu” isimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yılmaz, dünyanın bir çok ülkesinden 10 bin kadının konvoya katılarak Hatay-Reyhanlı’ya gidip Suriye’deki duruma dikkati çektiğini ve Vicdan Hareketi’nin de bu eylemin devamı olduğunu belirtti.

“7 binin üzerinde kadın ve çocuk bu hapishanelerde”

Vicdan Hareketi sözcülerinden Murat Yılmaz, neden böyle bir çalışmaya başladıklarını ise şöyle anlattı:

“Bugüne kadar 13 bin 500 kadının hapishanelere girdiğini ve halihazırda 7 binin üzerinde kadın ve çocuğun bu hapishanelerde olduğunu biliyoruz. Bu insanların tecavüze uğradığı, işkencelerin her türlüsüne maruz kaldığını biliyoruz. Daha önce bu hapishanelerde tutulan ve çıkmış olan hanımefendilerin şahitliklerini aktarmasıyla çok çok daha iyi biliyoruz. Bugün dünyada bu kadınların herhangi bir hamisi bulunmuyor. Herhangi bir devlet, sivil toplum kuruluşu ya da bir yapı ciddi şekilde bu meselenin üzerinde durmuş ve bu çalışmayı yapmış değil. 8 yıldır gün yüzü görmeyen insanlar var hapishanelerde. Son yüzyılda savaş dönemlerinde en uzun süre hapishanelerde tutulan insanlardır bunlar. Çünkü Birinci Dünya Savaşı 4 yıl, İkinci Dünya Savaşı 6 yıl sürdü ama Suriye iç savaşı 8 yıldır devam ediyor ve insanlar 8 yıldır işkence çekmeye devam ediyorlar. Biz, bu hapishanelerde olan insanların sesi ve çığlıkları olmaya çalışıyoruz.”

Vicdan Hareketi olarak bu zor göreve talip olduklarını anlatan Yılmaz, dünyanın her tarafında bu konuda duyarlılık oluşturmak için çalıştıklarını söyledi.

Dünyanın her yerinden eş zamanlı eylemler

Suriye zindanlarındaki kadın ve çocuklar için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne kadar belli hedefler koyduklarını belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

“Venezuela’dan Filipinler’e kadar bütün ülkelerde Türkiye’de yaptığımız gibi benzer çalışmalar yapılacak. Yani, basın açıklamaları yapılacak, karar vericilerle diyalog kurulacak, insan hakları örgütleriyle çeşitli aktiviteler gerçekleştirilecek. Dünyanın her tarafında yayılmış Suriyeli mağdur hanımefendilerle birlikte çeşitli programlar organize edilecek. Sosyal medya üzerinden, özellikle ‘vicdanhareketi.org’ sitesi ve Vicdan Hareketi ismiyle sosyal medyada, Twitter’da çok ciddi çalışmalar yapılacak. Tabii bu çalışmaları 6 dilde yapıyoruz. Bu dillerin konuşulduğu ülkelerde bu çalışmalar yapılacak. Tüm dünya üzerinde 8 Mart’ta eş zamanlı eylemler gerçekleşecek. Bu eylemler o şehrin, o ülkenin en büyük meydanında gerçekleşecek. Bizler de Türkiye’de Sultanahmet Meydanı’nda saat 14.30’da basın açıklaması gerçekleştireceğiz. Bu basın açıklamasına Türkiye’den 2 binin üzerinden sivil toplum kuruluşu dahil olacak. Vicdan sahibi herkes bu toplantıya çağrılacak. Hedefimiz, Esed’in hapishanelerinde tutuklu bulunan son kadın ve çocuk özgür oluncaya dek bu çalışmayı yürütmek.”

“Suriyeli kadınların özgürlüğü için imzala”

Astana sürecini devam ettiren Türkiye, Rusya ve İran’ın bu konu ile ilgili çok ciddi beklentileri olduğunu belirten Yılmaz, “Çünkü Astana sürecini yürüten ülkelerin liderleri bu konuda kararlılık gösterirlerse, inşallah bütün kadın ve çocuklar hızlı bir şekilde şartsız olarak bu hapishanelerden salıverilecektir diye düşünüyoruz.” dedi.

“vicdanhareketi.org” sitesi üzerinden başlatılan “Suriyeli tutsak kadınların özgürlüğü için imzala” kampanyası hakkında da bilgi veren Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Şu anda 21 bin civarında imza var. Yaşanan bunca hak ihlaline rağmen, 21 bin imza çok düşük. 8 Mart’a kadar en az 1 milyon imzanın toplanacağını düşünüyoruz. Bizi takip eden vicdan sahibi herkesi buraya imza atmaya davet ediyoruz. Bu imzalar tamamlandığında bunu Birleşmiş Milletler’e sunacağız. Bunu aynı zaman da Astana sürecini yürüten ülkelere sunacağız. Dünyanın bütün ülkelerinde bu kampanyaya imza atılabiliyor. Kadın ve çocukların bir an evvel serbest kalması için bu göstergeleri kullanacağız.”

 

AA

Read Previous

Türkiye’nin Antarktika’daki ilk meteoroloji istasyonu kuruldu

Read Next

Yunanistan’ın İstanbul Başkonsolosundan Trabzon ziyareti

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *