Bulgaristan Cumhuriyeti Müslümanlar Diyaneti Başmüftülüğünün desteği ve teşkilatçılığı ile Hocalı katliamı münasebetiyle Sofya “Banyabaşı” Camisinde şehitlerinin ruhuna mevlid-i şerif okutuldu.
Başmüftü Yardımcısı Ahmed Hasanov ve Genel Sekreter Celal Faik’in de hazır bulunduğu mevlüd-i şerifden sonra Hocalı katliamı ile ilgili genel bilgi verildi ve şehitlerinin ruhuna dualar okundu.
Mevlid sonrası Başmüftülük tarafından baklava ikramında bulunulmuştur.
Hocalı’da neler oldu?
Bundan 27 yıl önce, 25-26 Şubat 1992 gecesi, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde tek havaalanına sahip güzel bir doğal kent olan Hocalı haince saldırıya uğradı ve 106 kadın, 63 çocuk ve 70 yaşlı dahil olmakla 613 kişi acımasızca öldürüldü, 487 kişi ise yaralandı. 1275 kişi rehin alındı ve 150 kişi hala kayıp. 8 aile tamamen yok oldu, 130 çocuk bir ebeveynini, 25 çocuk ise her iki ebeveynini kaybetti, 56 kişi aşırı zulümle öldürüldü. Bu masum insanlar, yalnızca Azerbaycanlı oldukları için Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından vahşice öldürüldüler.
Bütün zorluklara rağmen, 7.000 kişilik kentin yaklaşık 3.000 nüfusunun Hocalıda olduğu soğuk kış gecesinde Ermeni silahlı kuvvetlerinin 10 tank, 16 zırhlı araç, 9 piyade savaş aracı şehre saldırdı ve işgal etti. Hocalı’dan 16 kilometre uzakta, Azerbaycan’ın kontrolündeki en yakın yerleşim yeri olan Ağdama kaçmaya ve sığınak bulmaya çalışan Hocalının çaresiz sakinleri için bu gece bir kâbusa dönüşüyor. Ancak, ne yazık ki, tüm çabaları boşuna. Hocalı sakinleri acımasız bir katliama maruz kaldı. Kaçan insanlar pusuya salındı ve Ermeni ordusunun ateşleri nedeniyle ya öldürüldü ya da yakalandılar. Birçok kadın ve çocuk donarak öldü. Azerbaycan’ın kontrol ettiği Aghdam kasabasına yalnızca birkaç kişi ulaşabildi.
Hocalı’nın işgalinde işlenen büyük insan hakları ihlalleri “Memorial” İnsan Hakları Merkezi (Rusya) ve İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (eski adıyla Helsinki Watch) bağımsız raporları ile doğrulandı. Azerbaycan’ın, o sırada bilgi blokajından eziyet çekmesine ve küresel medyada geniş Ermeni yanlısı propagandaya maruz kalmasına bakmayarak, Hocalı katliamı yaygın olarak haber edildi. Ermeni eylemlerinin vahşiliği ve sivil Azerbaycanlılara karşı işlenen suçların ağırlığı, görmezden gelinemeyecek kadar büyüktü. Fransız gazetesi Le Monde, 14 Mart 1992 tarihli sayısındaki acımasızlığı şöyle özetliyordu: “Aghdam’ı ziyaret eden yabancı gazeteciler, Hocalı’da öldürülen insanlar arasında kadınları ve çocukları, tırnakları çıkarılarak kafa derisi soyulmuş üç cesedi gördüler. Bu Azerbaycan propagandası değil, gerçekliktir”.
Hocalı katliamı, silahlı çatışmalarda sivillerin korunmasının temel önemini hatırlatıyor. Sivillerin korunmasının sağlanması, uluslararası insancıl ve insan hakları hukukuna saygı gösterilmesini gerektirir ve çatışma durumlarında uluslararası insancıl ve insan hakları hukukunun ihlal edilmesini önleme ve bunlara cevap verme konusunda ciddi çabalar gerektirmektedir. İnsanlık onuruna, haklarına ve özgürlüklerine adalet ve saygı olmadan uzun vadeli ve sürdürülebilir bir barış olamaz.
Kırcaalihaber