Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da Al Jazeera Balkanlar tarafından ikincisi düzenlenen “Saraybosna Sohbetleri” etkinliği kapsamında “Gazeteciliğin ölümcül bedeli – Basın özgürlüğüne saldırı” konulu panel gerçekleştirildi.
Panelin özel konuğu olan El Şark (Al Sharq) Forumu Başkanı Wadah Khanfar, yaptığı konuşmada, yakın arkadaşı Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi özelinde basın özgürlüğüne ilişkin sorunları ele aldı.
Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan Konsolosluğunda işlenen bir cinayete kurban gitmesinden derin üzüntü duyduğunu söyleyen Khanfar, bu cinayetin en ince ayrıntısına kadar çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Khanfar, Kaşıkçı cinayetinin ardından sadece siyasi sonuçların değil, gazetecilerin korunması meselesinin de üzerinde durulması gerektiğinin altını çizerek “Gazeteci haklarının korunması ve gazetecilerin uluslararası vatandaşlar kabul edilmelerine ilişkin BM’den bir bildiri yayımlanmasını talep edeceğim. Bu bağlamda, bu mesleği yapan tüm arkadaşlarım, insan haklarına saygı duyulmayan ülkeler de dahil olmak üzere dünya genelinde korunacak.” dedi.
Dünya genelinde 2017 yılında 71 gazetecinin öldürüldüğüne işaret eden Khanfar, gazetecilerin hükümetler ve uluslararası kuruluşlar tarafından yeterince korunmadığını söyledi.
Khanfar, Cemal Kaşıkçı ile öldürülmesinden birkaç hafta önce İstanbul’da görüştüğünü anlatarak “Yuva kurmaya hazırlanıyordu. Yapacağı yeni başlangıç için umutları vardı. Bunların dışında ülkesi Suudi Arabistan ve Arap dünyasının gerçekleri hakkında konuştuk. Bölgemizin yaşadığı acımasız kaosta şahit olduklarımızın üzüntüsünü paylaştık.” ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı’nın, İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğunda yapacağı görüşmeden de kendisine bahsettiğini aktaran Khanfar, “Dikkatli olacağını söylemişti. Nişanlısını uzun süre içerde kalırsa birkaç kişiyi aramasını tembihleyeceğini anlatmıştı. Şimdi düşününce rejimde var olan kötülükleri asla tahayyül edemediğimizi görüyorum. Konsolosluğa gitti ve bir daha çıkamadı.” dedi.
Al Jazeera Network Müdürü Edhem Foco da gazetecilerin hangi şartlar altında çalıştığının her zaman göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek “acımasızlık” olarak nitelendirdiği Kaşıkçı cinayetinin bir sembole dönüştüğünü ifade etti.
AA