Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da, “Aliya İzetbegoviç ile onun hukuk ve devlet anlayışı” konulu konferans düzenlendi.
Bağımsız Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı İzetbegoviç’in vefatının 15. yılında, Yıldırım Beyazıt ve Saraybosna Üniversitelerinin iş birliğinde, Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçiliği ile Ziraat Bankasının desteğiyle düzenlenen konferansa, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan da katıldı.
Saraybosna Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rifat Skrijelj, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Aliya’nın kişiliği ve eserlerinin vefatının üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen hala canlılığını koruduğunu ifade etti.
Skrijelj, Aliya’nın, hem Doğu hem de Batı’da saygı gören ve sevilen nadir devlet adamlarından olduğunu belirterek, “Aliya, modern demokrasi ilkeleri için mücadele etmiştir. Onun siyasi felsefe anlayışı, milliyetçiliğin aksine vatanseverliğine dayanıyordu.” dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan ise Aliya İzetbegoviç adının çok boyutlu bir insanı çağrıştırdığını kaydederek, “Kararlı bir mücadele adamı, cesur bir komutan, adil ve bilge bir devlet başkanı. Kanaatimce tüm bu yönleri arasında Aliya’yı kalıcı kılan onun her şeyden evvel bir düşünür olmasıdır.” diye konuştu.
“Doğu ile Batı’yı bir araya getirmek isteyen biri”
Aliya’nın Doğu ile Batı’nın arasında durup ikisini bir araya getirmek isteyen biri olduğunu söyleyen Arslan, “Burada Doğu ve Batı medeniyetini çok iyi bilen, her iki dünyanın ruh ve düşünce köklerini detaylarına kadar analiz etmiş bir düşünürden bahsediyoruz. Sadece ‘Doğu-Batı Arasında İslam’ kitabını okuduğumuzda bile onun bir yandan antik Yunan’dan bugüne Batı düşüncesine, diğer yandan İslam’ın ilk döneminden günümüze Doğu düşüncesine olan hakimiyetini görmek mümkün.” şeklinde konuştu.
Merhum devlet adamının temel tezinin, “Evet, Doğu Doğu’dur, Batı da Batı. Ancak bu ikiliyi bir araya getirecek olan, bu ikisinin sahibi olan Allah’tır.” olduğunu vurgulayan Arslan, şunları söyledi:
“Vefatından iki yıl önce, gazeteci rahmetli Akif Emre’ye verdiği mülakatta Aliya’nın son sözleri bu meseleye ilişkindir. Aliya, Türkiye gibi Bosna Hersek’in Doğu-Batı arasında köprü olması gerektiğini, bu bağlamda iki güçlü kaynağa, Batı kültürü ve Doğu geleneğine yaslanmak zorunda olduğunu, bunun da Boşnakların ve Türklerin çözmesi gereken temel sorunu oluşturduğunu ifade etmiştir.”
Arslan, Aliya İzetbegoviç’in düşünce ve pratiğinin, sadece Avrupa’nın değil, tüm dünyanın uzun süredir yaşadığı akıl tutulmasından çıkışın yolunu gösterdiğini söyledi.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Uşan ise Aliya’nın, büyük bir hukukçu olmasının iyi bir devlet adamı olarak tanınmasına neden olduğunu belirterek, merhum devlet adamının, din ve etnik ayrım gözetmeksizin tüm insanlar için mücadele ettiğini anımsattı.
Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç da Aliya’nın bir siyasetçi ve düşünürden çok daha fazlası olduğunu dile getirerek “O, kalbinin bir yanında Bosna’yı, diğer yanında tüm İslam dünyasını taşıyordu.” ifadelerini kullandı.
AA