Makedonya 30 Eylül’de isim değişikliği referandumu için sandık başına gidecek. Makedonya’nın Yunanistan ile imzaladığı “Prespa” Anlaşması’nın onaylanarak Avrupa Birliği (AB) ve NATO kapısının açılmasını öngören tarihi referandum hakkında Türk Demokratik Partisi (TDP) Genel Başkanı Beycan İlyas ile görüştük. İlyas ile referandum kampanyasından Makedonya Cumhuriyeti vatandaşlarının neden “evet” demesi gerektiğine, AB ve NATO’nun Makedonya için ne anlama geldiğinden, Avrupa-atlantik kurumlarına üyeliğin Makedonya Türklerine getireceği kazanımlara kadar birçok konuda konuştuk. Makedonya Türklerinin her zaman devletçilik anlayışıyla hareket ettiğini söyleyen İlyas, “Makedonya Türk toplumu herkese bu devlette bizde varız deyecek. ‘Biz de bu devletin önemli karar aşamalarındaydık, olmaya da devam edeceğiz’ diyecek. Eğer ki biz bu ciddiyetle hareket etmezsek diğerleri zaten etmez. Dolayısıyla referanduma yoğun bir katılım beklemekteyim” değerlendirmesinde bulundu.
Seyyid EMİN, Hakan ALİ / TİMEBALKAN ÖZEL
Türk Demokratik Partisi olarak referandumda evet oyu vereceklerini ve bu kararı parti karar organlarında yapılan değerlendirmeler ve halk ile yapılan istişareler sonucunda aldıklarını belirten TDP Genel Başkanı Beycan İlyas, “Bu karara vardık çünkü ülkemiz ve vatandaşlarımız için hayati önem taşıyan bir dönemden geçiyoruz. Deyim yerindeyse yol ayrımındayız. Referandumda vatandaşlarımızın verecekleri kararlar Makedonya’nın bir anlamda istikametini belirleyecek. Ya ülkemizin stratejik hedefi olan ki bu partimizin de programının en stratejik noktalarından birisi olan NATO ve Avrupa Birliği’nin yolu açılacak ya da en az 30 yıl yerimizde sayacağız” dedi.
Prespa Anlaşması uygulanmadan AB ve NATO üyeliği hayal
Referandum sorunlarının tartışılmasını anlayışla karşıladıklarını bildiren İlyas, “Ancak herkesin şunu iyi bilmesi gerekir. Bu anlaşma uygulanmadan AB ve NATO üyeliği bir imkânsız hayalden öteye gidemez. Dolayısıyla diğer taraftan Avrupa Birliği ve NATO üyeliği ülkemizin adil bir düzene ekonomik refaha kavuşması açısından önemli bir aşama olacaktır. Biz kendi başımızın çaresine bakarız diyeneler de var ama geçtiğimiz 30 yıla yakın bir süre bu tezin ne kadar doğru olmadığını, ne kadar yanlış olduğunu gösterdi” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği standartlarını yakalamak için üyeliği destekliyoruz
Ülke olarak Balkan coğrafyasının en sıkıntılı yerlerinden birinde yer alıyoruz diyen Beycan İlyas, “İstikrarın ve güvenliğin camdan ayaklar üzerinde durduğuna herkes şahit. Ülkemizin NATO üyeliği bu açıdan, bölgemizin istikrarı açısından hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki bugüne kadar, bugün bile komşu ülkelerde sınırların değişimi yüksek sesle konuşulmaya devam ediliyor, bu tür gelişmeler doğrudan ülkemizi etkileyebilir bu yüzden NATO üyeliğinin çok önemli olduğunu hepimiz bu konuda hemfikir olmamız lazım ve bu konuda da adım atmamız lazım. Diğer taraftan Avrupa Birliği üyeliği her anlamda kalkınmamız açısından süreçlerin hızlandırılması anlamına geliyor. Adalet, ekonomik gibi hayati önem taşıyan konularda Avrupa Birliği standartlarını yakalamak için Avrupa Birliği üyeliğini destekliyoruz ve tabi ki geleceğimiz için, istikrar, itibar, ayrımcılığa hayır diyebilmemiz için, göç fenomenini engellemek için referandumun önemini bir daha belirtir halkımızı bu konuda hem kendisini hem de bizleri, ülkeyi desteklemeye davet ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
TDP olarak değişik bir kampanya düşündüklerini, çoğunluğun evet demesini beklediklerine rağmen referandumun başarılı sayılması için belirli bir yasal süreçten geçmesi gerektiğini ifade eden TDP Genel Başkanı Beycan İlyas, “Kayıtlı seçmen sayısının en azından %50’sinin referanduma katılması lazım. Referandumun başarılı olması için %50 artı 1 oyun olması ve katılanların çoğunluğunun evet demesi gerekiyor. Makedonya’da yaşadığımız seçimlere bakarsanız katılım oranı bazen %40’larda, bazen de %50’lerde. Siyasi seçimlerde, siyasi çıkarlar üzerinden kurulduğu için değişik metotlarla işte halkımız bir şekilde ikna edilmeye çalışılıyor ve zar zor %50’lere gelindiyse şu anda çok samimi davranmak lazım” değerlendirmesinde bulundu.
Bizim görevimiz Makedonya’daki Türk toplumuna referanduma katılımın önemini anlatmak
Referandum sürecinin ve referandum sonrasında oluşacak olan tüm değişiklikleri vatandaşlara özellikle Türk halkına çok iyi anlatılması gerektiğini kaydeden İlyas, “Bizim görevimiz seçmenimize, sempatizanlarımıza genelde Makedonya’daki Türk toplumuna katılımın ne kadar önemli olduğunu anlatmak. Tabi ki kimsenin hür iradesine karşı gelmeyiz, o herkesin demokratik hakkıdır ama bu konuda herhâlde şu ana kadar yaptığımız bütün çalışmalarda veya bütün gezilerde şunu gördük ki buna karşı çıkan kimse yok” dedi. Hükümet koalisyonu çatısında 30 parti ile birlikte beraber hareket etmek için protokol imzaladıklarını hatırlatan İlyas, “Onlarla program için irtibattayız, sürekli bizleri bilgilendiriyorlar, bizde onları bilgilendiriyoruz. Biz parti olarak onlara ek kendi programımızı yapıyoruz çünkü biz şuna inandık: her yeri gezmemiz lazım. Mesela Doyran ve Valandova bölgesini gezdik. Her iki belediye başkanıyla görüştük. Hatta Doyran belediye başkanıyla Doyran’ın Türk köylerini gezdik. Hem onlar için bir fırsattı, hem de bizim için fırsattı. Birlikte bu konuda halkımızı gezdik, onların dertlerini dinledik, referandumu anlattık, çözüm için belediye başkanlığından söz aldık mesela onun da bir yararı var. Kumanova’dan başlayan referandum öncesi çalışmalarımız Batı Makedonya ile devam etti. Struga, Resne, Ohri ve burada neye dikkat ediyoruz, özellikle büyük mitinglerden önce kendi şubelerimizi gezip, kendi halkımızı gezip, gerektiği zaman kapıdan kapıya, gerektiği zaman her köye gidiyoruz ondan sonra başbakanın katıldığı mitinglere de katılmış oluyoruz ve bazı yerlerde, daha küçük yerlerde panellere katılmış oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Küresel güçler sürekli Balkanları bir satranç tahtası olarak kullandı
Öncelikle durum tespiti yapılması gerektiğini belirten Beycan İlyas, “Şu anda biz ülke olarak neredeyiz? Makedonya’daki Türk toplumu neredeyiz?” sorularını sorarak, “NATO’ya üye olmakla birlikte bölgemizde son dönemlerde yakın tarihte meydana gelen acı olayların önüne geçilmesini ve tehlike olarak görünen, son günlerde konuşulan toprak değişiklikeri, sınırların yeniden çizilmesi tehlikesini atlatabiliriz. Özellikle Balkanlar dünyanın en çok ıstırap çektiği, büyük felaketlere kaynaklanan yerdir. 2. Dünya Savaşı da buradan çıktı, Balkan Savaşları burada gelişti, Yugoslavya’nın parçalanması buradan gelişti. Dolayısıyla burada tam güvenli bir ortam yaratılmadığı sürece bunlar her zaman var olacak çünkü malumunuz Balkanlarda milliyetçilik akımları çok fazla. Ayrıca bu milliyetçi akımlarına yön veren küresel güçler sürekli Balkanları bir satranç tahtası olarak kullandı. Biz bir satranç tahtası değiliz demek için geçirdiğimiz bu sıkıntıları artık gençlerin ve daha da önemlisi evlatlarımız çektiğimiz bütün bu sıkıntıları, acıları yaşamaması için NATO üyeliği gerekli” yorumunda bulundu.
AB üyeliğinin en büyük katkısı göçü engellemesi olacak
NATO ‘nun sadece güvenlik paktı olmadığını, NATO üyeliğiyle birlikte ekonomik anlamda da çok büyük artılar olacağını kaydeden Beycan İlyas, “Mesela Arnavutluk NATO’ya üye olduktan sonra dış yatırımlar 5 milyar dolara vardı. Karadağ’ın NATO’ya üye olmasıyla birlikte iki buçuk kat yatırım arttı. AB’ye üye olmakla birlikte özellikle Makedonya’daki Türk toplumu hak, hukuk meselesinde yani kendi milli haklarını, kişisel haklarını koruma konusunda ilerleme kaydedecek. Diğer ülkelere göre Makedonya’daki Türk toplumu gerçekten çok daha fazla haklara sahiptir ama biz bunları bütün Türk toplumu olarak mücadeleyle elde ettik” dedi. AB üyeliğinin en büyük katkısının göçü engellemesi olacağını bildiren İlyas, “Özellikle gençlerimizin göçü, Makedonlarda da, Türkler’de de, Arnavutlar ’da da artık çok sıkça rastlanan bir hal aldı, endişe verecek bir durumdur. Biz bunun tam anlamıyla farkında değiliz ama çok yakında bunun farkına varacağız. Bunu önlemek için şüphesiz ki ekonomik refahın olması lazım, bunun için de Avrupa fonlarının düzelmesi lazım, bizdeki hem iktisadi yasaların düzelmesi lazım ama sadece bu değil adli sistemin de değişmesi lazım. Bu bir zincirdir, birbiri olmadan olmaz” şeklinde konuştu.
AB’nın azınlıklar politikası göz önünde bulundurulduğunda Makedonya’da seçim yasası düzelebilir
Adil bir devlet, daha iyi bir ekonomi, daha iyi ekonomi refah seviyesine AB standartlarıyla birlikye ulaşabileceğini söyleyen Beycan İlyas, “Makedonya’daki Türk toplumu Avrupa Birliği’ne üye olduktan sonra pekâlâ Avrupa içerisinde 10 milyona yakın Türk yaşamakta. Çoğu gurbetçi olarak nitelendirilen ama artık yerli Türkler olarak bizler de Avrupa Birliği’ne girdikten sonra, işte Bulgaristan Türkleri daha önce girdi, Batı Trakya’daki Türkler Yunanistan kabul etmese bile onlar Türk’tür. Burada yerleşmiş olan bir Türk toplumu Avrupa Birliği’nin bir parçası olacak, eğer ki çok çalışılırsa anavatanımız Türkiye’ye de yansıması olacak, bir nevi lobi yapmış olacağız. Biz şu anda hep desteği ilettik ama bu bizim desteğimiz, manevi destekten öte geçemedi. Artık bunu siyasi anlamda da bir destek olması lazım. Eğer ki Makedonya’da seçim yasası düzelirse ki Avrupa Birliği’nden böyle bir destek istenilecek önümüzdeki dönemde azınlıklar politikasını göz önünde bulundurursak. Sayısal olarak düzelme olduktan sonra şüphesiz ki bizim milletvekillerden biri, ikisi için Avrupa Birliği konseyine, Avrupa Birliği parlamentosuna yolu olacak. Bu şekilde biz anavatanımıza bu konuda destek çıkacağız. Uzun bir süreç olacak fakat şu ana kadar Türk toplumu olarak direndik, direnmeye de devam etmek istiyoruz” açıklamalarında bulundu.
Referandumun hayati önemde olduğunu ve bu konuda Türk toplumunun her zaman olduğu gibi kendi devleti olan Makedonya Cumhuriyeti’ne şimdiye kadar ne kadar destek verdiyse referandumda da ne kadar yapıcı bir toplum olduğunu göstermesi gerektiğini vurgulayan Beycan İlyas, “Makedonya Türk toplumu herkese bu devlette bizde varız deyecek. ‘Biz de bu devletin önemli karar aşamalarındaydık, olmaya da devam edeceğiz’ diyecek. Eğer ki biz bu ciddiyeti kendimiz için bunu göstermezsek diğerleri zaten görmez dolayısıyla yoğun bir katılım beklemekteyim” değerlendirmesinde bulundu.
Makedonya Türkleri, Makedonların dili ve kimliği konusunda çok hassas davrandı
Özellikle Türklerin yoğun yaşadığı yerlerde çok dikkatli olunması gerektiğini belirten TDP Genel Başkanı Beycan İlyas, “Çünkü orası referans olarak alınacak. Karmaşık yerlerde pek fark olmaz ama referandum başarılı çıktıktan sonra haklı ve gururla şunu diyelim: daha iyi bir Makedonya için, daha iyi geleceğimiz için Türkler gerekeni yaptı, devletçilik anlayışıyla burada kendini de gösterdi. Bu konuda Makedonya’daki Türk toplumu açısından sadece seçmenler demiyorum yani bize oy verenler veya vermeyenler. Yani Makedonya Türk toplumunun tümüne bunu demek istiyorum, sadece bizlere değil bütün halkalara da demek istiyorum. Biz çok hassas davrandık özellikle Makedonların dili ve kimliği konusunda desteğimizi vermiştik. Onlara zarar verebilecek bir anlaşmayı kabul etmemiz söz konusu olmayacağını sadece biz değil Arnavut partileri de dedi hatta bu işi götüren SDSM’da aynı şeyi ifade etti” yorumunu yaptı.
Fikir farklılıklarını zenginlik olarak kabul edelim
Yunanistan ile varılan isim anlaşmasını alınabilecek en iyi anlaşma olarak tanımlayan Beycan İlyas, “Bunu desteklememiz gerekiyor ve bir daha çağrıda bulunuyorum, lütfen 30 Eylül’de yoğun bir şekilde Makedonya’nın daha iyi olması için, daha güçlü bir devlet olması için hepimiz destek verelim. 30 Eylül’den sonra Türk toplumu olarak hem Avrupa Birliği’ne hem NATO’ya üyeliğine hep hazırlık olalım, içimizdeki küçük ayırımları, anlaşmamazlıkları, fikir farklılıklarını zenginlik olarak kabul edelim. Bizi destekleyen bir şey olarak kabul edip birlik, beraberlik en azından fikirde ve eylemde, birlik beraberliğe ihtiyacımız olduğunu söyleyeyim. Önümüzdeki yani gelecekteki Makedonya için kendimizi hazırlamamız lazım. Bunu hem kendimiz için yapmalıyız hem de gelecek nesillerimiz için yapmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.