Boşnak halk ozanı Şaban Karajic, elinde dedesinden yadigar iki asırlık bağlaması, başında fesiyle kaybolmaya yüz tutmuş Boşnak halk müziği “sevdalinka”yı sokaklarda yaşatmaya çalışıyor.
Sevdalinka, kavuşulamayan aşkların, yürekte tüten sevda ateşinin Bosna Hersek‘te müziğe dökülmüş hali olarak biliniyor.
Modern zamanın halk ozanı Şaban Karajic, ilginin giderek azaldığı geleneksel müzik türünü başkent Saraybosna’nın tarihi Başçarşı’sında devam ettiriyor.
Bağlama ile henüz 12 yaşındayken babasının saz atölyesinde tanışan Karajic, kısa sürede kendisi için tutku haline gelen enstrümanıyla Boşnak halk müziği ezgileri çaldı.
Geleneksel müzik tutkunu Karajic, uzun yıllar babasının yaptığı zanaati devam ettirdi ve yakınlarının da desteğiyle 20 yıl önce Mostar’ın caddelerinde çalmaya başladı.
Şarkılarıyla sokakları aşka boyuyor
Karajic’in en büyük dayanağı, üstünde tarihi Mostar Köprüsü’nün silüetinin çizili olduğu ve büyük dedesinden kalan 200 yıllık bağlaması oldu.
Günümüzde halk ozanı haline gelen Karajic, Mostar’ın ardından bir süre ülkenin kuzeyindeki Tuzla şehri sokaklarını da sevdalinka şarkılarıyla adeta “aşka” boyadı.
Artık herkesin adına ve giyim tarzına aşina olduğu Karajic, yüzlerce yıllık geleneği son iki yıldır da Saraybosna’da yaşatıyor.
“Yeni nesiller de bu geleneği sürdürmeli”
Karajic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bosna Hersek’e Türkler aracılığıyla gelen bağlamanın kendisi için bir tutku olduğunu belirterek, “200 yıllık bu bağlama, büyük dedemden dedeme, ondan babama ve babamdan da bana miras kaldı.” ifadelerini kullandı.
Babasının bir bağlama ustası olduğunu, uzun yıllar bağlama yapıp sattığını anlatan Karajic, kendisinin de bir süre babasının izinden gittiğini ancak zaman içinde bağlama yapmak yerine çalmayı tercih ettiğini dile getirdi.
Karajic, bağlamasıyla genellikle sevdalinka şarkıları çaldığını kaydederek, yaptığı müzikle yerli halktan ve turistlerden olumlu geri dönüşler aldığını aktardı.
Sevdalinka ve bağlama geleneğinin yaşadığını görmek istediğini ifade eden Karajic, “Yeni nesiller de bu geleneği sürdürmeli çünkü bu bizim kültürümüzün bir parçası, bunu ayakta tutmalıyız. Umarım torunum bu geleneği benden sonra devam ettiren kişi olur.” dedi.
AA