Dünyada basın yayın kuruluşları 1 Nisan’da gerçek gibi görünen ancak içinde gizlediği absürt detaylarla şaka olduğunu ele veren haber hikayeleri yayınlamayı gelenek haline getirdi.
Dünyada gayrı resmi “şaka günü” olarak kutlanan 1 Nisan’da, yakın arkadaşların birbirine yaptığı basit şakaların yanında, basın yayın organları ve günümüzde internet yayınlarıyla da yapılan kitlesel şaka girişimleri gündelik hayatın renklerinden biri haline geldi.
Basın yayın organlarında yer alan, başlangıçta ciddi olduğu sanılan, ancak içinde gizlediği absürt detaylarla şaka olduğunu ele veren haber hikayeleri, medya kuruluşlarının 1 Nisan şakalarında en fazla kullandığı formül olarak göze çarpıyor.
Matbuat alanında 1 Nisan’a dair ilk atfın, İngiliz yazar Geoffrey Chaucer’ın 1387-1400 yılları arasında yazdığı “Centerbury Masalları”nda geçtiği tahmin ediliyor. Öykülerin komik ve eğlenceli bir üslupla nakledildiği bu masallar derlemesinde Chaucer’in bir kandırma hikayesinin anlatıldığı masal, “Mart başladığından bu yana otuz iki gün geçmişti” ifadesiyle başlıyor. 1 Nisan’ın özel bir tarih olarak yazılı kayıtlara geçtiği bu örnek, tarihin halk söylencelerinde şaka çağrışımıyla yer etmiş olduğunun ilk kanıtı sayılıyor. Fakat bunun basit bir baskı hatası olduğunu düşünenler de var.
Yakın tarihte medya aracılığıyla yapılan şakalarda belirli bir formülün öne çıktığı dikkati çekiyor. Başlangıçta ciddi olduğu sanılan ancak içinde gizlediği absürt detaylarla okundukça, dinlendikçe ve izlendikçe şaka olduğunu ele veren haber hikayeleri, medya kuruluşlarının 1 Nisan şakalarının en yaygın malzemesini oluşturuyor.
Hayali ülke
İngiliz Guardian gazetesi 1977 yılının 1 Nisan’ında Hint Okyanusu’nun ortasındaki “San Serriffe” adlı ada ülkesinin bağımsızlığını kazanmasının 10. yılını kutlayan bir ek yayınladı. Yedi sayfalık ülke profilinde ada devletinin nüfusu, demografisi, siyasi tarihi ve ekonomisine dair bilgiler yer alıyordu. Ancak dikkatli okurlar, ülkenin isminden başlayarak ekte kulanılan yer isimlerinin ve bazı özel isimlerin yazı fontları gibi baskı teknolojisine dair terimlerin değiştirilmiş halleri olduğunu fark ediyordu. Hayali ülkenin ismi, yazı fontlarında uzatma ve çıkıntı kulanılmayan tipografi tarzını ifade eden “san serif” teriminin değiştirilmiş haliydi.
Spagetti ağaçları
İngiliz yayın kurumu BBC’nin Panaroma programı 1957 yılında İsveçlilerin ağaçlarda spagetti yetiştirdiğine dair bir şakayı ciddi bir haber araştırmasıymış gibi izleyicilerine aktardı. Haberde yetiştiricilerin “spagetti biti” adı verilen haşereyle mücadele ettiği anlatılıyordu. Yayının şaka olduğunu anlamayan çok sayıda izleyici BBC’yi arayarak kendi spagetti ağaçlarını nasıl yetiştirebileceklerine ilişkin bilgi edinmek istedi.
Külotlu çorap ve renkli televizyon
İsveç ulusal televizyonu 1962 yılında insanların siyah beyaz televizyonlarının ekranına külotlu çorap geçirerek nasıl renkli televizyon haline getirebileceklerini anlatan 5 dakikalık bilgilendirici bir kamu spotu yayınladı. Spotta konu hakkında detaylı uydurma bilimsel açıklamalara yer verildi. Spotun şaka olduğu açıklanana kadar binlerce kişi evinde bunu denedi.
Koku yayını
İngiltere’de BBC 1962 yılında bu kez izleyicilerine koku aktarımını mümkün kılan bir yeni yayıncılık teknolojisini müjdeliyordu. Kuruluş, yayında yaptığı sahte denemenin başarısına dair izleyicilerden çok sayıda olumlu geri dönüş aldı.
Aynı şaka 2007’de BBC internet sitesi ve 2013 yılında Google tarafından 1 Nisan’da tekrarlandı.
Büyüyebilen robot
Türkiye’de de Anadolu Ajansı 2016’da “Büyüyebilen Robot geliştirildi” başlığıyla bir şaka haber yayınladı. Haberde, Japon bilim adamlarının tıpkı çocuklar gibi büyüyebilen robotlar geliştirdiği, sahibi için özel üretilecek robotların, bebeklikten çocukluğa, ergenlikten gençliğe insan hayatının tüm evrelerini geçirecek şekilde tasarlandığı anlatılıyordu.
Bilim dünyasında çığır açtığı söylenen çalışmaya önderlik eden bilim adamının adı Prof. Hikaru Nasinisakashi’ydi.
“Nisan ahmakları”
Uydurma açıklamalar bir yana 1 Nisan’ın şaka günü olarak kutlanmasının tarihsel kökenine dair muhtelif rivayetler var. Bunlardan hiçbiri bu geleneğin ne zaman ve nasıl başladığını kesin olarak tespit etmiyor.
Yaygın olarak bilinen açıklama, Ortaçağ Avrupası’nda Roma İmparatorluğu döneminden kalma Jülien takviminin terk edilmesi ve Gregoryen takvime geçilmesiyle yılın hangi gün başladığına dair ortaya çıkan kafa karışıklığının böyle bir şaka geleneğine yol açtığı.
Roma İmparatoru Julius Ceasar’ın adıyla anılan Jülyen takvimde yıl bahar ekinoksunun hemen ertesine denk gelen 25 Mart tarihinde başlıyordu. Roma pagan geleneğinde yeni yıl kutlaması tanrılarının anası olduğuna inanılan Kibele’nin anıldığı Hilaria bayramıyla kutlanıyordu. Kelime olarak Latince “neşeli olanlar” anlamına gelen Hilaria, mutluluğu, sevinci ve canlanmayı yücelten bir kutlamaydı.
Avrupa’da 16. yüzyılın sonunda kilise, Jülyen takvimi yerine Papa XIII. Gregory’nin adıyla anılan, bugün de dünyada yaygın kullanılan miladi takvim olan Gregoryen takvimi benimsedi. Yeni takvimde yıl 1 Ocak tarihinde başlıyordu.
Ortaçağ Avrupası’nın ademi merkezi siyasi yapısı ve haberleşme olanaklarının yetersizliği nedeniyle birçok bölgede halkın uzun süre takvim değişikliğinden haberi olmadı. Haberi olan bazı yerlerdeki siyasi yöneticiler ve halk kesimlerinin kiliseden hoşnutsuzlukları nedeniyle değişikliği kabul etmekte ayak diredi. Bu sebeple takvim değişikliğinin yaygınlaşması zaman aldı.
Yıllar içinde takvim değişikliği artık yaygın olarak benimsendikten sonra hala Jülyen takvimine göre baharda yeni yılı kutlayan kişilerle dalga geçmek için onlara “Nisan ahmakları” (April fools) dendiği ve şaka gününün bugün İngilizce’de kullanılan adının buradan geldiğine inanılıyor.
AA