Kosova’nın güneybatısındaki Prizren’de Türk bayrağına yönelik saldırı, Türkiye’de yaşayan başta Arnavutlar olmak üzere Balkan göçmenlerini üzdü.
Balkanlarla Daima İşbirliği ve Temas Derneği Başkanı Ali Sait Adiloğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayı büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini, Kosova güvenlik güçleri ile adli makamlarının saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişilere hak ettikleri cezayı vereceklerine ilişkin şüphelerinin bulunmadığını söyledi.
Türkiye’nin Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu ve geçen süreçte başta ekonomik olmak üzere her alanda desteğini esirgemediğini dile getiren Adiloğlu, saldırıyı hangi güçlerin azmettirdiğini tahmin ettiklerini kaydetti.
Adiloğlu, geçtiğimiz günlerde Kosova’nın Priştina kentinde “Kürt Müzik Gecesi” adı altında düzenlenmek istenen ve Türkiye karşıtı YPG/PKK terör örgütü propagandasına izin verilmediğini ve yüzlerce Kosovalı’nın bu etkinliğe tepki gösterdiğini anımsatarak, başarılı olamayan bu “ara bozma” girişimi sonrası kirli ellerin yeni bir oyun sahnelemeye yöneldiğini kaydetti.
Türkiye ile Kosova arasında çok sağlam dostluk bağlarının bulunduğunu dile getiren Adiloğlu, “Türkiye Kosova’nın hep yanında olmuştur, bundan sonra da yanında olmaya devam edecektir. İki ülke ilişkilerini bozmak amacıyla yapılan bu tür saldırılar asla amacına ulaşamayacak aksine mevcut dostluğu daha da pekiştirecektir” dedi.
Özür mesajları
Makedonya Arnavutluk Kosova Göçmenleri Derneği (MAKDER) Başkanı Taner Ödemiş de saldırı sonrası bölgedeki dernek, vakıf ve şahıslardan “özür” mesajları aldıklarını anlattı.
Kosova halkının büyük bir bölümünün Türk bayrağına yönelik saldırıyı protesto ettiğini ifade eden Ödemiş, “Bir kaç gün önce Kosova’da yapılması planlanan YPG propagandası eylemi engellenmişti. Bayrağımıza yönelik saldırı iki ülke arasındaki dostluğu hazmedemeyenlerin bir eylemi olarak görüyoruz. Ama tüm bu eylemler boşuna yapılıyor. Çünkü 600 yılı aşan dostluğumuz basit eylemlerle sarsılmayacak kadar güçtür.” diye konuştu.
Ödemiş, saldırıyı gerçekleştiren maşa ile arkasındaki güç veya güçlerin en kısa sürede yakalanarak adalet önünde hesap vereceğini ümit ettiklerini sözlerine ekledi.