24.Dönem İzmir milletvekili ve Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı Rifat Sait, “Balkanlarda seçimler siyasi istikrar getirir mi?” adlı yazısında Makedonya olmak üzere diğer Balkan ülkeleri ile ilgili önemli ifadelere yer verdi.
Yazının tamamı ise şöyle;
“Avrupa ve Balkanlarda hem planlanmış hem de erkene alınan seçimler siyasi istikrar için çözüm olabilir mi? Üstelik bazı ülkelerde seçim yapıldığı halde hükümetlerin kurulamaması ve özellikle Balkan ülkelerinde siyasi gerginliğin artması, 2017 yılının Avrupa ve Balkanların siyaseti açısından zor bir yıl olacağına işaret ediyor. Avrupa’ya göz attığımızda İngiltere ve Avusturya’da erken seçim kararı alınırken, Hollanda’da seçim sonrası hükümet kurma çabaları siyasi belirsizliğin göstergesi olarak görülüyor. Avrupa böyleyken diğer yanda Balkanların pek çok ülkesinde de ciddi siyasi krizler yaşanıyor. Aslında Balkanlarda hangi ülkeye dokunsanız bin bir ah işitirsiniz. Daha önceki yazılarımda pek çok kez belirttiğim gibi Balkanlar genelinde son derece girift bir heterojen yapı var. Balkanlar, Osmanlıdan sonra sürekli bir istikrarı ve huzur ortamını bir türlü bulamamış. Aslında aynı olay Suriye ve Irak’ta ’da var. Tek fark Balkanların petrol konusunda nispeten fakir olması. Eğer Balkanlarda zengin petrol kaynakları olsaydı maazallah sonucunu düşünemezdik. Kim bilir belki fakirlik bazen zenginliktir.
Makedonya
Gelin Balkanları şöyle kısaca ziyaret edelim. İlk ziyaretimiz Makedonya’ya. Balkanların ortasındaki bu ülkede seçim sonrasında hükümet hala kurulamadı. Bir süre önce milliyetçi Makedon grupların meclisi basarak milletvekillerini darp etmeleri asla kabul edilebilecek bir şey değildi. Ülkede nüfusun ağırlığını %60’ın üzerindeki Makedonlar oluşturuyor. Ülkede yaklaşık %35 oranında Arnavutlar, 80 Bin kadar da Türk yaşıyor. Makedonların, Arnavutların ve hatta Türklerin 3-4 tane siyasi partileri var. Makedonlar kendi içinde, Arnavutlar kendi içinde, Türkler kendi içinde bir de Makedonlarla-Arnavutlar arasında karşılıklı gerginlikler yaşanabiliyor.
Bosna-Hersek
Bosna-Hersek’te Hırvat, Boşnak ve Sırplar var. Ülkede hala nasıl bir düzense garip bir şekilde dengede tutmaya çalışan ünlü Dayton anlaşması mevcut. Bölgede her an her şey olabilecek gibi. Boşnakların Srebrenisa’yı unutması mümkün değil. Kaldı ki Hırvatların da Sırplarla ciddi sorunları devam ediyor. Bu durumda ülkede nasıl bir siyasi istikrardan söz edilebilir?
Yunanistan
Yunanistan’da seçimler sonrası hala istikrar sağlanamadı. Başbakan Çipraz’ın istekli çabaları nasıl bir sonuç doğurur bilemiyorum ama Yunanistan, kreditörleriyle kurtarma programı kapsamında yeni kredi diliminin serbest bırakılması için anlaşma sağlayamadı. Avro para birimini kullanan 19 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkenin maliye bakanları Yunanistan’ın kurtarma programını görüşmek üzere “Avro Grubu Toplantısı” için Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir araya geldi. Yunan hükümetinin çok ciddi çalışmalar yaptığını biliyoruz ancak genel bir anlaşma için ilerleme kaydedilemiyor. Yunanistan’ın borç yükü 300 milyar avroyu aşmış durumda. Kreditörler, Yunanistan’dan toplam 86 milyar avroluk kurtarma programı çerçevesinde gerekli reformları yapmasını istiyor. Yunanistan’ın borçların milli gelirinin yüzde 180’ini ulaşması öngörülüyor. 2010 yılından bu yana üç kurtarma programı uygulanan Yunanistan, avro bölgesinde milli gelirine oranla en yüksek borca sahip ülke durumda bulunuyor. Geçenlerde Yunanistan’da parlamento, kreditörlerin kurtarma paketinin yeni kredi dilimini alabilmesi için ülkeden yaşama geçirmesini istediği yeni kesinti planını onayladı. Paket, vergi artışı ve emekli maaşlarında yeni kesintileri içeriyordu. Oylama yapılırken Atina sokaklarında kesinti karşıtı göstericilerle polis arasında çatışmalar yaşandı.
Bulgaristan
Bilindiği gibi Bulgaristan’da da kısa bir süre önce seçimler yapıldı. Burada da seçim sonuçlarında hiçbir parti tek başına iktidar olamadı. Boyko Borisov’un liderliğinde zoraki bir koalisyon hükümeti kuruldu. Ancak bu hükümet ne kadar sürekli olur, onu bilemiyorum? Bu arada ülkedeki Türklerin de kendi aralarında siyasi ayrılığa gitmesi soncusu maalesef Türklerde oy kayıpları yaşandı. Tabi bu olayın farklı tarafları da var. Burada onlara girmek konuyu dağıtabilir.
Kosova
Kosova’da Meclis erken seçim kararı aldı. Böylece bu kararla 11 Haziran tarihinde ülke erken seçime gidecek. Ülkede 20-25 Bin kadar Türk yaşıyor. Maalesef Kosova’da da iki farklı Türk partisi bir biriyle mücadele ediyor. Kosova Meclisi’nde Kosovalı Türkleri 2 Milletvekili ve 1 Bakan ile bakan yardımcılarıyla temsil eden Kosova Demokratik Türk Partisi ‘de – (KDTP) 11 Haziran’da gerçekleşecek olan erken genel seçim öncesi 38 adayla seçimlere katılacak. KDTP’nin başında Kosova’da uzun dönemdir bakanlık yapan Mahir Yağcılar varken, diğer yandan Kosova’nın tek Türk köyü olan Mamuşa belediye Başkanı Arif Bütüç’ün başkanlığında ikinci bir Türk partisi de seçimlere girecek.
Kosova’da 11 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan erken genel seçim öncesi ilginç bir olay yaşandı. Resmi rakamlara göre 1 milyon 739 bin 825 olan nüfuslu Kosova’da, 1 milyon 885 bin 147 kayıtlı seçmenin oy kullanacağının açıklanması kafaları karıştırmıştı.
1 milyon 739 bin 825 nüfuslu Kosova’da son seçmen sayısının İçişleri Bakanlığı’ndan gönderilen seçmen kütüğüne göre 18 yaşını 11 Haziran’da dolduracak kişilerin sayısıyla birlikte 1 Milyon 850 Bin kişi olduğu belirtiliyor. Bu arada Seçim Komisyonu, Kosova’da gözlemci başvurularının 11 Mayıs tarihinde başladığını, 4 Haziran tarihinde de sona ereceğini hatırlattı. Merkez Seçim Komisyonu Sözcüsü Valmir Elezi, Avrupa Birliği’nin Kosova’da erken parlamento seçimlerini takip etmek için 100 gözlemci görevlendirdiğini belirtti. Kosova’daki seçimlerin yerel ile uluslararası kuruluşların görevlendireceği yüzlerce gözlemci tarafından takip edilmesi bekleniyor.
Arnavutluk
Arnavutluk’ta daha önce 18 Haziran olarak belirlenen genel seçimlerin 25 Haziran’da düzenleneceğine karar verildi. Arnavutluk Başbakanı ve iktidardaki Sosyalist Parti (PS) Genel Başkanı Edi Rama ile ana muhalefetteki Demokrat Parti (PD) Genel Başkanı Lulzim Basha arasında yapılan toplantıda bu karara varılmıştı. Anlaşılan 25 Haziran’da Edi Rama ile Lulzim Basha arasında kıyasıya bir mücadele olacak. Bu arada Arnavutluk makamlarının, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine karışan ve bu ülkede saklandıklarından şüphe edilenlere karşı soruşturma başlatacağını açıklamasına memnun olduk. Bu durum, Ülkeyi “üs” olarak seçen örgüt üyelerinin hesaplarını altüst etti. Bu açıklamanın, komşu ülkeler Kosova ve Makedonya’da da FETÖ yapılanmasının tasfiyesi için örnek olması bekleniyor. Diğer yandan Arnavutluk’taki cumhurbaşkanlığı seçiminin 4’üncü turunda, Sosyalist Bütünleşme Hareketi (LSI) Genel Başkanı ve Meclis Başkanı İlir Meta kazanmıştı. Arnavutluk’un mevcut cumhurbaşkanı Bujar Nishani’nin görevi 24 Temmuz’da sona erecek ve Meta, ülkenin yeni cumhurbaşkanı olacak.
Balkanlar’da Başkanlık sistemi
Görüldüğü gibi Balkanların genelinde ciddi bir siyasi istikrarsızlık var. Daha önce ülkemizde de yaşadığımız bu istikrarsızlığın çözümünde Başkanlık benzeri bir sisteminin olduğu biliniyor. Geçenlerde Türkiye’yi ziyaret eden Kosova Demokratik Türk Partisi Milletvekili ve Meclis Başkan vekili Fikrim Damka bu konuda önemli açıklamalarda bulunmuştu. Kosova Milletvekili ve Meclis Başkan Yardımcısı Fikrim Damka Başkanlık sisteminin tüm Balkan ülkelerinde uygulanmasını temenni ettiklerini söylemişti. Ne diyelim Amerika’yı tekrardan keşfetmeye gerek yok. Balkanların Türkiye’yi örnek alması yararlı olacaktır.”