Türkiye’nin Bilecik merkezine bağlı Gülümbe köyü sakinleri, her yıl üç ayların başlangıcında akşam yemeklerini birlikte yiyor.
Köyle ilgili sorunlar ve çalışmaların ele alınması ile birlik ve beraberliğin güçlenmesine olanak sağlayan 250 yıllık gelenek, unutulmuş lezzetleri de gün yüzüne çıkarıyor.
Köyün erkekleri akşam namazı için camiyi gittiklerinde evlerde hazırlanan yemekler kadınlar tarafından köy kahvehanesine getiriliyor. Yatsı namazından sonra erkekler köy kahvehanesinde hazırlanan yemekleri birlikte yiyor.
Gülümbe köyü muhtarı Ali Osman Kaya, AA muhabirine , iki mahalleden oluşan köyde, birer gün arayla evlerde yapılan yemeklerin bir arada yenildiğini söyledi.
Kaya, geleneksel yemek kültürünü dedelerinden öğrendiklerini, aynı şekilde kendilerinin de bunu devam ettirmeye çalıştıklarını anlattı.
”Yüzyıllardır devam eden yemek kültürü”
Köyde, ”Aşağı veya Yukarı Mahalle” diye bir ayrım yapmadıklarını dile getiren Kaya, şöyle konuştu:
”Önce Yukarı Mahalle yemek çeşitlerini getirir burada komşularla beraber yeriz. İkinci gün de tekrar Aşağı Mahalle çeşit çeşit yemekler yapar yine burada hep birlikte yemeğimize devam ederiz. Bu kültür ve geleneğimizi kaybetmiyoruz, devam ettiriyoruz. Yani yıllardır devam ediyoruz. Evlerden gelen birbirinden farklı yemekler ile unutulan lezzetler gün yüzüne çıkıyor. Komşularımız çeşit çeşit yemek getiriyor ve bu da yemek kültürümüzde bir değişiklik öne sürüyor. Birlik ve beraberlik halinde komşular arasında kaynaşma yaşıyoruz. Burada çocuğumuzdan yaşlısına kadar hepimiz birlik ve beraberlik halinde kaynaşmamızda, geleceğimize hazırlığımızı konuşuyoruz. Köyümüz için yapılacak işlerimizi konuşuyoruz. Yani çoluk çocuk hep beraber burada mutlu bir şekilde köyün kaynaşmasını sağlamış oluyoruz.”
Kaya, yıllardır devam eden geleneklerindeki amaçlarının birlik ve beraberliğin sağlanması, yemek kültürünün de unutulmaması olduğunun altını çizdi.
“Otururuz, konuşuruz, geleceğimizi ve yapacaklarımızı tartışırız”
Köy sakinlerinden 77 yaşındaki Ali Osman Sarıca ise Yunan savaşından sonra Gülümbe köyünde kimsenin kalmadığını ve civar köylerden köye yerleşenler tarafından Semiz ve gelincik otu, bulgur ile baranlı yemekleriyle geleneğin devam ettirildiğini belirtti.
62 yaşındaki Ali Fidan da köyün kuruluşundan bu yana geleneğin devam ettiğini hatırlatarak, “Yakın köylerin hepsinde vardı bu adet ama bitti. Sadece köyümüzde var bu adet. Otururuz, tanışırız, konuşuruz, geleceğimizi ve yapacaklarımızı tartışırız. Gelenek sayesinde üç aylar girdiğini gençler de biliyor ve öğrenmiş oluyor.” dedi.
Kaynak: AA