Türkiye Başbakanı Yıldırım, “Efendim, anayasa değişikliğine ne hacet var’, ‘Niye anayasa değişikliği ile uğraşıyorsunuz, terör var’ diyorlar. Bakın, bunların hepsi tuzaktır, tam da bugün anayasa değişikliği en büyük ihtiyaçtır.” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) heyetini, Çankaya Köşkü’nde kabul etti.
“Bu millet büyük millet, bu ülke büyük ülke”
Başbakan Yıldırım burada yaptığı konuşmada, “Terör şu mesajı vermeye çalışıyor, ‘Biz sizi rahatsız edeceğiz. Biz, Türkiye’nin istikrarına karşı aldığımız emirler doğrultusunda kurşun atacağız, istikrarı yok etmek için her türlü alçaklığı yapacağız.’ Biz de diyoruz ki, bu millet büyük millet, bu ülke büyük ülke.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım konuşmasında şunları kaydetti:
“Bizim esnafımız sabah kepengini açarken besmele çeker, dua eder, akşam da şükürler kapatır ve evine gider. Mütevekkil insandır. Bizim esnafımız hırsı, tamahı, sınırsız kar etme arzusunu yenmiş, iş ahlakından zerre kadar taviz vermeyen esnaftır. Türkiye eğer yaşadığı onca sıkıntıyı, badireyi, en ağır ekonomik krizleri bütünlük içinde aşabildiyse inanın ki burada sizin sağlam duruşunuzun çok büyük katkısı vardır.”
“Şartları taşıyan her esnafa kredi”
Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca esnafa 1 yıl ödemesiz 3 yıllık destek verildiğine değinerek, 2016 için 15 bin esnafın bu imkandan yararlanacağını belirtti.
Destek için başvuranların sayısının 250 bine dayandığına işaret eden Yıldırım, “Şartları sağlayan kim olursa olsun bunu vereceğiz. Böyle bir sınırlama olmaz. Şartlara bakacağız, tutturan kim varsa vereceğiz. Yani 15 bin kişinin üzerine bu kaynak çıkacak. Gerekirse başka taraflardan alacağız, buraya aktaracağız ve burada vatandaşlarımızın, esnafımızın mağdur olmaması için gereken neyse yapacağız.” dedi.
Genç girişimci ve kadınlara da destek verdiklerini belirten Yıldırım, sıfır faizli kredi uygulaması kapsamında bugüne kadar 48 bin 355 esnafa 1,5 milyar lira dağıttıklarına dikkati çekti.
Yıldırım, esnaf ve sanatkarın, kamu kurumlarına, meslek kuruluşlarına olan borçlarında ödeme kolaylığı getirdiklerini, emekli olduktan sonra esnaflık yapmaya devam edenlerin aylığından kesilen sosyal güvenlik destek primini kaldırdıklarını, yüzde 50 hazine destekli kredilerden kooperatifler adına yapılan kesintileri de yüzde 9’den yüzde 3’e indirdiklerini vurguladı.
Terör olayları nedeniyle iş yeri veya işletmeleri zarar gören esnaf ve sanatkarların banka borçlarını da 1 yıl süreyle faizsiz ertelediklerini bildiren Yıldırım, KOBİ’lere ilk yıl ödemesiz, 3 yıl vadeli 50 bin liralık faizsiz kredi uygulamasını sürdüreceklerini dile getirdi.
“Sicil affı bu hafta Mecliste”
İki yeni uygulamayı daha hayata geçirdiklerini belirten Yıldırım, esnaf ve sanatkarların kredi faizlerinin yapılandırıldığını, 253 milyon liralık borcu kapsayan yapılandırmadan 24 binin üzerinde esnafın yararlandığını vurguladı.
Başbakan Yıldırım, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde terör olayları nedeniyle zarar gören esnafa, TESKOMB aracılığıyla 50 bin liralık sıfır faizli kredi verildiğini belirtti.
Yıldırım, şunları kaydetti:
“Hem bankaların vereceği krediler, hem devletin vereceği destekler, krediler, düşük faizli destekler, bütün bunların sağlıklı çalışması için ne lazım? Esnafın sicilinin düzgün olması lazım. O veya bu nedenle sicili bozulmuş esnafa sicil affı getiriyoruz. Çeki yahut senedi dönen, sicili bozulmuş, bu nedenle verdiğimiz kredilere erişime imkanı zorlaşanlar için bir kolaylık. Bu hafta bu sicil affı düzenlemesi Meclis’te görüşülecek, en kısa zamanda da yürürlüğe girmiş olacak. Hayırlı olsun.”
Esnaf ve sanatkarlar için yeni bir imkan getirdiklerini ve toplantının asıl konusunun bu olduğunu belirten Yıldırım, “Ahilik Fonu… Esnafta ahilik geleneği var. Ahilik demek yardımlaşma demek, ahilik demek birlikte çalışma demek ahilik demek ‘ben değil biz’ demek bir olmak beraber olmak. Şimdi bu işi sizler adına yapıyoruz. Ahilik ve Esnaf Fonu kuruyoruz.” diye konuştu.
En az iki yıl düzenli prim ödeme şartı
Esnafın fondan yararlanabilmesi için en az 2 yıl düzenli prim ödemesi gerektiğini belirten Yıldırım, bugünkü düzenlemeyle primlerini düzenli ödeyenlere 711 lira ile bin 422 lira arasında prim verileceğini açıkladı.
Başbakan Yıldırım, düzenlemeyi ihtiyaç olduğunda kullanılabilecek bir kaynak oluşturmak için yaptıklarını anlatarak, “Muhannete muhtaç olmayalım, derdimiz bu. Yani işsizlik fonunun benzeri esnaf kendi arasında bir fon oluşturuyor, devlet de buna katkı sağlıyor. İşin özeti budur. Bunu bir anlamda yardım sandığı gibi düşünebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin geleceğini güven ve istikrarla inşa edeceğini vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynen 14 yılı inşa ettiği gibi. 14 yıllık güven ve istikrar Türkiye’yi üçe katladı. Türkiye bütün yıllardan beri vatandaşın özlem içinde beklediği projeleri birer birer hayata geçirdi. Dünyada ekonomik kriz var, yaprak kımıldamıyor ama Türkiye dünyanın en büyük projelerini yapıyor. Şu 6 ay içinde bir darbe geçirdik ki, bu darbe başka ülkelerin başına gelseydi yerle yeksan olurdu ama biz Allah’a şükür milletimizin sayesinde, liderimizin, Cumhurbaşkanımızın sayesinde bu alçaklara bu bayrağı çiğnetmedik, bu vatanı teslim etmedik. Şimdi belli ki bunlar ders almamış, üçü-beşi birden geliyor ama alayı gelsin hepsinin canına okuruz. Çünkü bizim arkamızda millet var, milletin desteği, duası… Bizi korkutacak olan milletin desteğini, duasını kaybetmektir. Onun dışında bizi hiçbir şey korkutamaz evelallah.”
“Bunların geleceği yoktur”
Terörün, çetelerin ülkeye ne kadar büyük zararlar vereceğinin görüldüğünü ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
“Doğrudan insanın canına kasteden bu acımasız alçaklar, bütün insani değerlerden yoksun olarak karanlık zihniyetlere hizmet ediyor. Bu insanlık dışı örgütlerin Türkiye’nin kalkınmasına, ilerlemesine, büyümesine nasıl engel olmaya çalıştıklarını çok iyi görüyoruz, hep beraber şahit oluyoruz. Bu terör çeteleri sadece bugünümüzü tehdit etmiyor, geleceğimizi de elimizden almak istiyor, karanlık hedef budur ama bunun farkında olan 80 milyon vatan evladı var ve bunun farkında olan sizin desteğinizle işbaşında olan hükümet vardır, Cumhurbaşkanımız vardır. Terörle mücadelemizi aynı kararlılıkla evelallah sürdüreceğiz. Hiçbir zaman bu terör örgütlerinin geleceğimizi karartmasına, birliğimizi, beraberliğimizi yok etmesine izin vermeyeceğiz. Buradaki kararlılığımız nettir. Zaten bu alanda ciddi anlamda mesafe aldığımız için bunların artık asimetrik, gelişigüzel, hiçbir kural tanımayan, kendilerin öldürmeyi bile göze alarak giriştikleri bu fedai eylemler bundandır ama bunlar ne yapmaya çalışırlarsa çalışsınlar bunların geleceği yoktur. Bu ülkenin istiklal yürüyüşünü, istikbal yürüyüşünü, muasır medeniyetler seviyesine gidişini asla durduramayacaklardır.”
Türkiye’nin geleceğini teminat altına almasının önemli bir dönemecinde olunduğunu vurgulayan Yıldırım, “Şimdi bir anayasa değişikliği gündemde var. ‘Anayasa değişikliğine ne hacet var?’ diyorlar. ‘Niye anayasa değişikliğiyle uğraşıyorsunuz, terör var vesaire’ Bunların hepsi tuzaktır. Tam da bugün anayasa değişikliği en büyük ihtiyaçtır.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin etrafı ateş çemberi”
“Bir düşünün, eğer 15 Temmuz’da bir koalisyon hükümeti olsaydı, bir zayıf iktidar olsaydı, ne olurdu bu ülkenin hali?” diyen Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Yeniden bir darbe, yeniden kaybedilen yıllar. Onun için Türkiye güçlü olmak mecburiyetinde. Çünkü Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Bir yandan oradaki ateşi söndüreceksiniz, bir yandan da dimdik ayakta kalacaksınız. Türkiye bugün bunu yapıyor. Bunu kalıcı hale getirmenin yolu, daima güçlü iktidardır. Nasıl olacak? İşte bu anayasa onu sağlıyor. Diyor ki, yüzde 51 alamazsan iktidar olamazsın. Bu kadar basit, kafa karıştırmaya lüzum yok. Tek başına iktidar olmak için yüzde 51 şartını arıyor. Temsilse temsil bu. Türkiye’de yüzde 20’yle de iktidarlar oldu.
AK Parti ilk seçimde yüzde 34 ile iktidar oldu hem de daha fazla milletvekiliyle. Diyoruz ki, milli iradenin en fazla Meclis’e yansıdığı, iktidara yansıdığı cumhurbaşkanlığı sistemi. İki tane görev veriyorsunuz. Vatandaş iki tane görev veriyor, aynı gün aynı seçimde. Diyor ki, ‘Ey cumhurbaşkanı ben seni 5 yıllığına bu ülkeyi yönetmek için seçtim. Ekibini kur, bize vadettiğin işleri yap, Türkiye’yi aldığın noktadan nereye götüreceksen oraya götür. Bahane istemiyorum, yok efendim muhalefet vardı da yapacaktım yapamadım, bürokrasi vardı da onun için yapamadım.’ Bir de ne diyor, aynı anda diyor ki, ‘Milletvekilleri sizi de seçtim kardeşim, gidin memleketin ihtiyacı olan kanunları çıkartın, bir de iktidarı denetleyin. Bakalım düzgün çalışıyorlar mı, verdiğimiz görevleri yapıyorlar mı, yapmıyorlar mı? Buna da bakın. Ama onların işlerine karışmayın, yanlış yapıyorlarsa o zaman anayasa size hak vermiş, bu hakkı kullanın uyarın. Uyanmıyorsa seçime götürün.’ Mevcut sistemde ne var? Mevcut sistemde bir tek Meclisi seçiyorsunuz değil mi? Hükümetin kim olacağını biliyor musunuz? Yok. Meclisi seçtiniz, Meclise girdi 4 tane parti. 7 Haziran’ı düşünün, hiçbiri iktidar değil tek başına. Ne oldu. Her kafadan bir ses. Birden bire istikrar kayboldu, millet ne yapacağını şaşırdı. Allah’tan 5,5 ay sürdü, millet gördü gerçeği.”
Kaynak: AA