Endülüs 2 Ocak 1492’de düşmüştü

İspanya’daki son İslam toprağı olan Gırnata Emirliği, 10 yıllık bir savaşın ardından 2 Ocak 1492’de düşmüş, böylece Avrupa’daki İslam varlığı sona ermişti.

İspanya’da Müslümanların elinde bulunan son devlet olan Gırnata Emirliği, 10 yıllık bir savaştan sonra 2 Ocak 1492’de düşmüş, böylece Avrupa’daki İslam hakimiyeti sona ermişti.

İspanya’daki son Müslüman devlet olan Gırnata, 1232’de kurulmuştu. Aragan Kralı II. Ferdinand, Ekim 1469 tarihinde Kastilya Kraliçesi I. Isabel ile evlenerek bu iki krallığın güçlerini birleştirmişti. II. Ferdinand, 1482 tarihinde Gırnata Emirliği’ne karşı bir mücadele başlattı. Gırnata Emiri Ebu Abdullah Muhammed’den 1490 yılında Gırnata’nın teslimini istedi fakat bu isteği geri çevirildi. 1491 yılında Gırnata yakınlarındaki Santa Fe’ye karargah kurdu. 2 Ocak 1492 tarihinde Gırnata düştü ve Gırnata Emirliği yıkıldı. Böylece Endülüs’teki İslam hakimiyeti sona erdi.

OSMANLI NEDEN YARDIM ETMEDİ?

Müslüman Arap tarihçiler, 1492’de İspanyolların katliamına uğrayan Endülüslü Müslümanlara yardım edilmediğini ileri sürerler. Başta İsmail Hakkı Uzunçarşılı olmak üzere Türk tarihçileri de Cem Sultan Meselesi nedeniyle yardımın yapılamadığını belirtirler.

II. Beyazıt dönemi detaylı bir şekilde incelendiğinde, padişahın izlediği siyasetin babası Fatih döneminden oldukça farklı olduğu görülecektir. Devrin önemli tarihçilerinden Kemal Paşazade II. Beyazıt dönemi politikalarının Fatih devrinde yapılmış fetihleri teşkilatlandırma ve böylelikle devletin yapısını güçlendirme, adalet ve hakka dayalı bir yönetim kurma olarak açıklar. Babası gibi dış siyasete öncelik vermeyen padişah, sulh yolu ile hakimiyet tesis etme anlayışını benimser.

Bu dönemde Osmanlı donanması Akdeniz’in en büyük deniz gücü değildir. Akdeniz Venediklilerin hakimiyeti altındadır. Deniz yoluyla gerçekleşecek fetihler, sadece Ege ve Adriyatik’le sınırlı tutularak Malta’nın batısına bilinçli bir şekilde geçilmek istenmemiştir.

Memluklular ve Venediklilerle yapılan yıpratıcı savaşlar Osmanlı’nın kendi sınırları içerisinde kalmasını sağlıyordu. Fransa kralı Charles’in Osmanlı’ya karşı İspanya ile ittifak kurabileceğini söylemesi II. Beyazıt’ı Venedik ve Napoli krallığı hatta Papalığa yakınlaştırmıştı.

Gırnata Krallığının Osmanlı Devleti’nden yardım istemesi İstanbul’un fethi ile birlikte gelen bir gücün yansımasıydı. Benzer bir yardım talebi Memluklu sultanına da iletilmiş, Memluk sultanı da iç sorunları bahane göstererek yapamayacağını belirtmişti.

Akdeniz’de korsanlık yapan birçok Türk denizcisi olmasına rağmen bunların çok azı devlete bağlıydı. Bu korsanların çoğu -Endülüs Müslümanlarına yardıma giden Kemal Reis dahil- Osmanlı hizmetinde değillerdi.

Osmanlı Devleti’nin bir deniz devleti durumuna gelmedikçe yapılacak yardımın büyük bir anlam taşımadığı görülecekti. Ünlü Alman tarihçi L. Von Ranke Osmanlı- İspanyol ilişkilerini kaleme aldığı çalışmasında, İstanbul yönetiminin henüz Batı Akdeniz’e yönelik bir hâkimiyet politikasının bulunmadığını, Kastilya ve Aragan krallıklarının birleşmesiyle Akdeniz’in en büyük donamasını oluşturan İspanyollar karşısında herhangi bir şey yapamayacağını belirtir.

Kaynak: Dünya Bülteni

Read Previous

Bulgaristan, 10 yıl önce AB üyesi oldu

Read Next

Haftanın Karikatürü

9 Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *