Şiirlerinde milli ve manevi duyguları ön plana çıkaran, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy doğumunun 143. yılında anılıyor.
Şiirlerinde milli ve manevi duyguları ön plana çıkaran, İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy doğumunun 143. yılında anılıyor.
“Vatan Şairi” ve “Milli Şair” olarak da bilinen Ersoy, Buhara’dan Anadolu’ya gelmiş bir ailenin kızı olan Emine Şerif Hanım ile Kosova doğumlu, Fatih Camisi medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi’nin çocuğu olarak 20 Aralık 1873’te dünyaya geldi.
Babası, İstanbul Fatih’te doğan milli şaire, ebced hesabıyla doğum tarihini ifade eden “Ragif” adını verdi ama telaffuz zorluğundan arkadaşları ve annesi ona “Akif” ismiyle seslendi ve zamanla bu ismi benimsedi.
İlk öğrenimine Fatih’te Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde başlayan Ersoy, iki yıl sonra ilkokul bölümüne geçti ve 1882’de Fatih Merkez Rüştiyesi’nde orta öğrenimine başladı. İlk Arapça derslerini babasından alan şair, aynı zamanda Fatih Camisi’nde Farsça derslerini takip etti. Ersoy, rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde hep birinci oldu.
Şiir merakı rüştiye yıllarında başlayan ve şiir kitaplarına yönelen Ersoy’un okuduğu ilk manzum eser ise Fuzuli’nin “Leyla ve Mecnun”u oldu.
Mehmet Akif Ersoy, rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885’te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi’ne kaydoldu. Babasını 1888’de kaybeden Ersoy’un ailesi, ertesi yıl büyük Fatih yangınında evlerinin yanmasıyla yoksulluğa düştü.
Ersoy, öncelikle meslek sahibi olmak ve yatılı okulda okumak istediği için Mülkiye İdadisi’ni bırakarak, o yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksekokulu olan “Ziraat ve Baytar Mektebi”ne başladı. Okul yıllarında spora büyük ilgi gösteren Ersoy, başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma yarışlarına katıldı.
Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilikle bitiren Mehmet Akif Ersoy’un şiire olan ilgisi, okulun son iki yılında arttı, çeşitli gazete ve dergilerde şiirleri yayımlandı. Ersoy’un, bilinen ilk matbu eseri “Hazine-i Fünun” mecmuasında 1893’te yayımlanan bir gazel oldu.
Şair, “Tophane-i Amire” veznedarı Mehmet Emin Bey’in kızı İsmet Hanım’la 1898 yılında evlendi. 3 kız, 3 erkek çocuğu olan Ersoy’un bir oğlu, henüz 1,5 yaşındayken vefat etti.
Öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sahasındaki çalışmalarına devam eden Ersoy’un neşriyat alemine girişi daha çok 1908’de “İkinci Meşrutiyet”in ilanıyla başladı. Bu tarihten sonra Ersoy, arkadaşları tarafından çıkarılan ve ilk sayısı 27 Ağustos 1908’de yayımlanan “Sırat-ı Müstakim” dergisinin başyazarı oldu.
Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçildi
Mehmet Akif Ersoy, 1920 yılında Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisi’ne seçildi ve 1921’de Ankara Taceddin Dergahı’na yerleşti.
Ersoy, 500 lira ödül konularak açılan İstiklal Marşı yarışmasına başta katılmadı, Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası ve arkadaşı Hasan Basri Beyin teşvikiyle ikna oldu. Onun orduya ithaf ettiği İstiklal Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hakimiyet-i Milliye’de yayımlandı. İstiklal Marşı, Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra, 12 Mart 1921’de Milli Marş olarak kabul edildi. Ersoy, ödül olarak verilen 500 lirayı hayır kurumuna bağışladı.
Kurtuluş Savaşı ve zafer sonrası uzunca bir süre Mısır’da yaşayan ve orada Türkçe dersleri veren Mehmet Akif Ersoy, 17 Haziran 1936’da tedavi için İstanbul’a döndü.
Şiirlerini “Safahat” eserinde toplayan şair, 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul’da, Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat etti.
Kaynak: AA