Avrupa Birliği’nin Rus gazını tamamen terk etme hedefi doğrultusunda Polonya ve Yunanistan, denize kıyısı olmayan Doğu Avrupa ülkeleri için kritik ikmal merkezlerine dönüşüyor. ABD ve Katar kaynaklı sıvılaştırılmış doğalgaz sevkiyatındaki artışla birlikte Varşova ve Atina, terminaller ve boru hatları üzerinden kıtanın enerji haritasını yeniden şekillendiriyor.
Avrupa’nın kuzeyinde ve güneyinde denize çıkışı bulunan Polonya ve Yunanistan, iki ülke arasında kalan kara devletlerine ithal sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sağlamak üzere büyük ikmal merkezlerine dönüşüyor.
Avrupa Birliği, Rusya’dan doğalgaz alımını Kasım 2027 itibarıyla tamamen durdurmayı hedefliyor. Kuzey Amerika, Katar ve diğer bölgelerden gelecek LNG sevkiyatında 2026-2027 yıllarında beklenen ciddi artış, bu geçiş sürecini kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Denize kıyısı olmayan Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ise daha karmaşık bir durumla karşı karşıya.
Polonya ve Yunanistan, gaz kabul ve nakil altyapılarını geliştirerek, gaz ambargosuna itirazlarını sürdüren Macaristan ve Slovakya’dan Ukrayna’ya kadar kıta içindeki ülkelere gaz tedarik etmeye hazırlanıyor.
Polonyalı doğalgaz iletim operatörü Gaz-System, Baltık Denizi’nde yeni bir yüzer LNG terminali inşa edilip edilmeyeceğine dair kararı gelecek yılın ilk yarısında verecek.
Bloomberg haber kuruluşuna konuşan Gaz-System Genel Müdürü Slawomir Hinc, bu süreci “hem Polonya’da hem de bölgemizdeki diğer ülkelerde LNG’ye yönelik ilginin gözle görülür şekilde artması” ile açıkladı.
Yunanistan Başbakan Yardımcısı Kostis Hacidakis ise verdiği demeçte, Yunan şirketlerinin ABD’den büyük hacimli LNG ithal ederek bunu Orta ve Doğu Avrupa’ya ihraç etmek üzere imzaladığı anlaşmaların kıtanın enerji geleceğini değiştirdiğini belirtti.
Hacidakis, bu anlaşmaların “Yunanistan’ın jeopolitik önemini güçlendirmekle kalmayıp Avrupa’nın enerji haritasını da büyük ölçüde değiştirdiğini” vurguladı.
Polonya, enerji kaynaklarını çeşitlendirme konusunda geçmişte başarılı adımlar attı. Varşova yönetimi 2018 yılında, 2022’de sona erecek Gazprom sözleşmesini uzatmayacağını duyurarak ABD’den uzun vadeli LNG tedariki için anlaşma sağladı.
Sözleşmenin mali şartları açıklanmasa da dönemin hesaplamaları Amerikan gazının Rus gazından belirgin şekilde daha pahalı olacağını gösteriyordu.
Polonya’nın 2016’da faaliyete geçirdiği yıllık 8,3 milyar metreküp kapasiteli Swinoujscie terminalini de kapsayan bu stratejisi dört yıl sonra sonuç verdi.
Rusya’ya dönük ambargo nedeniyle Avrupa’da gaz fiyatları katlanarak artarken, Gazprom’un sevkiyatı 2022 boyunca sert düşüş kaydetti.
Polonya bölgesel dağıtım merkezi konumuna yükseliyor
Gemi hareketliliği verilerine dayanan Bloomberg hesaplamalarına göre Polonya’ya LNG ithalatı, 2017’de 1,18 milyon ton seviyesindeyken 4 Aralık itibarıyla 2025 yılında 5,71 milyon tona yükseldi. Bu artış hacim bazında yaklaşık 1,7 milyar metreküpten 8 milyar metreküpe denk geliyor.
Varşova ayrıca 2028 yılında tamamlanması planlanan 6,1 milyar metreküp kapasiteli bir yüzer terminal daha inşa ediyor.
İlk iki terminalin kapasitesi, devlete ait petrol ve doğalgaz şirketi Orlen tarafından tamamen kiralanmış durumda.
İnşasına kesin karar verilmesi halinde ek terminal, sadece Polonya’nın değil diğer ülkelerin de ihtiyacını karşılayacak ve ülkeyi gaz taşımacılığında bölgesel bir merkez haline getirecek.
Polonya’nın Avrupa gaz şebekesindeki merkezi konumu, ülkeye birçok kilit güzergâhı birleştirme imkânı tanıyor.
Bu sayede ABD’den ithal edilen yakıt, Ukrayna’daki devasa yeraltı depolarına gönderilebiliyor veya Çekya, Slovakya ve Macaristan gibi denize kıyısı olmayan komşu ülkelere ulaştırılabiliyor.
Kiev merkezli veri analiz şirketi ExPro Consulting analisti Mihail Svişço, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:
“Polonya’nın gerçekten de bir dizi yapısal avantajı var ve bunların en önemlisi denize çıkışının olması. Onlarca yıl boyunca neredeyse tüm bölge Rus boru gazına bağımlı kaldı ve çeşitlendirmeye çok az yöneldi. Polonya ise tam aksine kendi altyapısını geliştirmeye devam etti ve diğerlerinden önce harekete geçerek şimdi çok daha güçlü bir konuma ulaştı.”
Küresel arz kapasitesinde büyük artış bekleniyor
Polonya halihazırda Ukrayna’ya Amerikan LNG’si sevk ediyor. Orlen şirketi, transit hacmini 2025’teki 600 milyon metreküp seviyesinden 2026’da 1 milyar metreküpün üzerine çıkarmaya hazır olduğunu açıkladı. Ukrayna ayrıca Litvanya üzerinden de LNG ithal ediyor.
Polonya ve Yunanistan’ın elinde Avrupa’nın iç bölgelerine tedarik sağlamak için fazlasıyla gaz bulunacak. Kuzey Amerika’dan Orta Doğu’ya kadar uzanan bölgede önümüzdeki iki yıl içinde yaklaşık 25 yeni LNG projesinin devreye alınması planlanıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) tahminlerine göre bu yatırımlar, küresel ihracat kapasitesini 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında artıracak. Söz konusu kapasite 2020-2024 döneminde sadece yüzde 8 büyüme kaydetmişti.






