Balkan Düşünce Okulu tarafından, T.C. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü desteğiyle yürütülen “Balkan Düşünce Kültür Projesi” kapsamındaki ikinci ders, “Macaristan Türkleri: Tarihsel Süreklilik ve Kültürel Kimliğin Modern Yansımaları” başlığıyla gerçekleştirildi.
Yürütme Kurulu Üyesi Mesut ÇAÇA tarafından verilen ders, tarihsel bağlardan kültürel etkileşimlere, dilbilimsel yakınlıklardan güncel diplomatik ilişkilere uzanan geniş bir çerçevede ele alındı.
Dersin ilk bölümünde, Macaristan’daki Türk topluluklarının tarihsel kökenleri ve kültürel kimliklerinin yüzyıllar içinde nasıl bir süreklilik gösterdiği aktarıldı. Osmanlı döneminden modern Macaristan’a uzanan süreçte Türk izlerinin toplumsal ve kültürel hafızadaki yeri örneklerle değerlendirildi. Macaristan ile Türkiye arasında tarihsel yakınlığın yalnızca siyasi veya askerî düzlemle sınırlı olmadığı; kültür, toplum ve eğitim alanlarında da karşılıklı etkileşimin güçlü bir miras oluşturduğu vurgulandı.
Sunumun dikkat çeken bölümlerinden biri, Türkçe ile Macarca arasındaki dilsel benzerlikler oldu. Her iki dilin uzun yıllar boyunca Ural-Altay Dil Ailesi kapsamında birlikte sınıflandırılmış olmasına değinildi; modern dilbilimde bu yaklaşımın tartışmalı olduğu vurgulansa da Türk ve Macar halkları arasında dil üzerinden kurulan tarihsel temasın önemine işaret edildi. Katılımcılara, iki dil arasındaki ortak kelimeler ve kültürel etkileşim kaynaklı benzerlikler örneklendirildi.
Dersin bir diğer önemli başlığı ise Ankara’nın başkent ilan edilmesinin ardından yürütülen şehir planlamasında Macar mimar ve uzmanların oynadığı rol oldu. Özellikle 1920’li ve 1930’lu yıllarda Türkiye’nin modernleşme sürecine katkı sunan Macar mimarların, yeni başkentin imar ve planlama çalışmalarında aktif görev aldığı hatırlatıldı. Bu tarihsel iş birliğinin, Türk-Macar ilişkilerinin kültürel ve teknik alanlarda ne kadar erken ve güçlü bağlara sahip olduğunun somut bir göstergesi olduğu belirtildi.
Etkinlikte ayrıca iki ülke ilişkilerinin güncel boyutları ele alındı. Macaristan’ın Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması ve teşkilatın Avrupa’daki temsilcilik ofisinin Budapeşte’de bulunması, Macaristan’ın Türk dünyasıyla geliştirdiği stratejik yakınlığın önemli adımları olarak değerlendirildi. Bu bağlamda yürütülen kültürel ve diplomatik faaliyetlerin iki ülke ilişkilerini güçlendirdiği ifade edildi.
2024 yılının karşılıklı olarak “Türk-Macar Kültür Yılı” ilan edilmesi de dersin öne çıkan başlıkları arasındaydı. İki ülkenin diplomatik ilişkilerinin 100. yılı dolayısıyla gerçekleştirilen sergiler, kültürel etkinlikler, akademik programlar ve çeşitli sanat faaliyetlerinin, karşılıklı kültürel anlayışı derinleştirdiği belirtildi.
Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği program, Balkan coğrafyasının Orta Avrupa ile kurduğu tarihsel ve kültürel bağların farklı yönleriyle ele alınmasına olanak sağladı. Akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, öğrenciler ve araştırmacıların bir araya geldiği oturumda, Macaristan ve Balkanlar arasındaki etkileşim alanları çok boyutlu bir perspektifle incelendi.












