Erdoğan: Şu anda bildiklerimi söyleyemeyecek durumdayım

FETÖ ile mücadele ile ilgili konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda bildiklerimi tabii söyleyemeyecek durumdayım ama günü geldiğinde inşallah onlar da belki kaleme dökülecektir. Çünkü her doğruyu her yerde, her zaman söylemek doğru değil. Onun için sabır gerekiyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de Öğretmenler Günü programında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Kutsal olduğu kadar, mesuliyeti ağır bir mesleği icra ediyorsunuz. Sizler ailelerimizin şahsınıza emanet ettiği çocukları adeta bir nakkaş titizliğiyle işliyor, bilginizle birlikte kişiliğinizi de katıyorsunuz. Öğretmenlik tecrübe ve irfanla çocuklarımızı geleceğe hazırlama mesleğidir.

BÜYÜK BEDELLER ÖDEMEYİ GÖZE ALMAMIZ GEREKİR

Medeniyetlere beşiklik yapmış, her bir şehri açık hava müzesi olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu topraklarda bırakın devlet olarak gelişmeyi, mevcudiyetinizi korumak için bile büyük bedeller ödemeyi göze almanız gerekir.

MAZİSİNİ KAVRAYAMAYAN İSTİKBALE YÜRÜYEMEZ

Bizim tarihimizde kılıç ve kalem birlikte yol almıştır. Anadoluyu bize vatan kılan sadece seferler değil alim ve ariflerin ilim seferberliğidir. Mazisini kavrayamayan istikbale yürüyemez. Bu coğrafyada nasıl ayakta kaldığımızı öğrencilere iyi anlatmanız gerekir. Gerilememiz hangi alanda başlamışsa yükselişimizde oradan olacaktır.

EKSİĞİMİZ TABİKİ VAR

Eğitimi dört ana önceliklerimizden biri yaparak hedefimizi belirledik. Birinci sıraya eğitim iki sağlık üç adalet dört emniyet. Onun için atamalarda en az yüzde 50 Milli Eğitime atama yapacağız dedik. Bütçe payında aslan payını eğitime vereceğiz dedik bunu başardık. 346 bin dersliğe 270 bin derslik ilave ettik. 506 bin öğretmen hizmet verirken 560 bin öğretmen ataması yaptık. Eksiğimiz var mı tabi ki var. Ama bunları peyderpey aşacağız.

FİKİR İŞÇİLERİ YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ

Bizler Batıya öykünen kendi ülkesinden tiksinen sömürge ajanları değil tarihini bilen fikir işçileri yetiştirmek istiyoruz. Milli ve manevi değerlere yabancı evrensel olmaktan uzak bir eğitim anlayışının toplumumuzda ne tür sıkıntılara neden olduğuna hepimiz çok yakından şahit olduk. Terör örgütlerinin en büyük istismar alanı eğitim alanlarındaki açıklardır.

KOPYA, KOPYACILIK BUNLARDA VAR

12 Eylül darbesinden sonra milletimizin zeki çocukları adeta bu örgütün kollarına zorla itilmiştir. Kopya kopyacılık bunlarda var. Bunların hepsi şimdi tek tek ortaya çıkıyor. Bunlar bir kopyacı nesli devletin içine yerleştirerek böyle bir hareketi gerçekleştirdi.

ŞU ANDA BİLDİKLERİMİ SÖYLEYEMEYECEK DURUMDAYIM

Şu Külliyeyi bombalayanlar bunun eğitimini mi aldı? Şu külliye çevresin de 29 şehit 36 yaralımız var. ÖZel Harekat’ta 56 şehidimiz var. TBMM’yi bunlar bombaladı. Boğaz Köprüsünü bunlar bombaladı. Zerre kadar Müslümanın bunu yapması mümkün değil. Bunu kendi vatanında kendi insanlarına karşı yaptılar. TSK’nın içine sızmış olanlar bunu yaptı. Mümkün olduğunca da istiyoruz ki at izi it izine karışmasın ama bu tür şeyler de olur mu, tabii o kadar da olur. Çünkü A’dan Z’ye kendilerini acayip saklıyorlar. ‘Ağlarım ağlatamam, hissederim söyleyemem, dili yok yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım.’ diyor şair. Şu anda bildiklerimi tabii söyleyemeyecek durumdayım ama günü geldiğinde inşallah onlar da belki kaleme dökülecektir. Çünkü her doğruyu her yerde, her zaman söylemek doğru değil. Onun için sabır gerekiyor.

ÖĞRETMENLERİMİZ MÜCADELENİN ÖN SAFLARINDA YER ALMALI

Şu gerçeğin farkına hep birlikte varmalıyız, teröristle mücadele güvenlik birimlerinin, terörle mücadele tüm toplumunun görevidir. Hiçbir evladımızın kaybolmasına, vatanına, milletine ihanet etmesine gönlümüz razı değil. Bu şer odaklarına karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Öğretmenlerimiz, bu mücadelenin en ön saflarında yer almalıdır, zaten alıyorlar.

HER YERİN PROFESÖR OLSA NE OLUR

Bu ülkenin yüzlerce yıllık tarihi ve kültürel birikimine yabancı eğitim-öğretim politikaları, maalesef çatışmacı, hastalıklı, çift kişilikli nesillerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Özellikle FETÖ, zamanın gerisinde kalan, toplumun temel değerlerinden uzak, jakoben, baskıcı bir eğitim politikasının ürünüdür. Sorgulayan bir nesil değil, acze düşen ve çok enterasandır, sıfatı profesör ‘O bize şahdamarından daha yakın.’ Her yerin profesör olsa ne olur? Sen bir ilim erbabı olamazsın, bitmişsin, tükenmişsin. 12 Eylül darbesinden sonra, özellikle 28 Şubat müdahalesinin ardından milletimizin zeki ve başarılı evlatları bu örgütün kollarına zorla itilmiştir. Sınav kazandırma, başarılı eğitim gibi sloganlarla ailelere nüfuz eden FETÖ nedeniyle kayıp bir nesil oluştu.

Kaynak: A Haber

Read Previous

Bosna-Hersek’in ‘deli gömleği’: Dayton Antlaşması

Read Next

AP’den ‘Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri geçici süre dondurulsun’ tavsiyesi

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *