FETÖ’nün din istismarı Arnavutluk’ta anlatıldı

Arnavutluk’un başkenti Tiran’da, Geleceğin Alternatifi Vakfı tarafından “Dinin istismarı: Türkiye Örneği Sempozyumu” düzenlendi.

ALSAR Vakfı Başkanı Mehdi Gurra, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, dini istismarın kabul edilemez, bunun dinler arası uyum ve bir arada yaşama kültürüne karşı bir tehdit olduğunu söyledi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’da Türkiye’de kalkıştığı darbe girişiminin, tüm halkı komplocu askerlere ve sözde dini bir gruba karşı seferber ettiğine dikkati çeken Gurra, Türkiye’deki kadar olmasa da Arnavutluk’un da benzer bir tehditle karşı karşıya olduğunu, söz konusu grubun Arnavutluk’taki basın, kültür, siyaset, eğitim ve din alanında etkisi olduğunu aktardı.

Sempozyum kapsamında sunum yapan Şenocak da Fetullah Gülen’in Türk halkını ve dini manipüle ettiğini vurguladı.

Türkiye’nin Afrika’da büyükelçilik açmakta zorlandığını ancak Gülen’in Afrika’nın birçok yerinde okul açtığını kaydeden Şenocak, “Okul açmak daha tehlikelidir, çünkü okul açınca oradakilerin çocuklarına kendi anlayışını, inancınızı anlatacaksınız.” dedi.

Şenocak, Gülen’in Türkiye’deki Müslümanların zekat ve fitrelerinin yüzde 80’ini topladığına dikkati çekerek, “Türkiye’de vakıflar küçüldü, hizmet yapamaz hale geldi. Bunu Fetullah Gülen’in emriyle onun etrafında olanlar Türkiye’de yaptı.” diye konuştu.

“Gülen, küresel güçlere hizmet ediyor”

Şenocak, Gülen’in küresel güçlere hizmet ettiğini ve bu şekilde İslam’a büyük zararlar verdiğini vurgulayarak, “Bu öyle bir dereceye kadar gitti ki orduya sızanların alkol alması, eşlerinin başörtüsünü çekmesine kadar emir verdi. Bir şeytan bundan daha fazla ne yapabilir ki?” ifadesini kullandı.

Bu kimselerin, nihayetinde 15 Temmuz’da halkın üzerine ateş açtıklarını anımsatan Şenocak, “Bu, Gülen’in İslam’ı içeriden yıkmak için her yere adam sokmasından sonra gerçekleşti. Tabii biz bunu anlayamadık. Çünkü kiliseden değil, camiden konuşuyordu. Gülen’in küresel bir planı varsa Allah’ın da kendi strateji ve planının olduğunu bilmeli.” diye konuştu.

Prof. Dr. Bardhi de sunumunda, insanın tanrı gibi imkansızlıklarla uğraşmaya devam ettiği sürece suçlu olduğunu vurgularken, Kalkandelen Devlet Üniversitesinden Prof. Dr. İzeti ise Kuran-ı Kerim’den örnekler vererek, “çağdaş tüketiciliğin sonucu olarak dini topluluklarda dindarlığın kaybı” konusuna değindi.

 

AA

Read Previous

Halep’teki sivil katliamının 6 günlük bilançosu: 322 ölü, bin 150 yaralı

Read Next

Afganistan demiryoluyla Avrupa’ya bağlanıyor

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *