Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gordana Siljanovska Davkova, Meclis’te yıllık olağan konuşmasını gerçekleştirdi.
Bugün Cumhurbaşkanı Gordana Siljanovska Davkova milletvekilleri, bakanlar ve başbakanın önünde Parlamentoya yıllık konuşmasını yaptı.
AB’ye doğru cesur bir adım atılması çağrısında bulunan Davkova, “Balkanlar coğrafi, tarihi ve kültürel olarak Avrupa’nın doğal bir parçasıdır. Avrupa fikri, bölgedeki tüm siyasi aktörler, partiler ve vatandaşlar tarafından desteklenen benzersiz bir siyaset felsefesidir. AB üyeliği, hayal kırıklığına uğramış milliyetçilerin tehditlerini ve istikrarsızlığını kalıcı olarak önleyecek ve kalıcı barışı garanti edecek olan bölgedeki demokratik değişimler için güçlü bir motivasyon olacaktır.” ifadelerini kullandı.
AB’nin Anayasa değişikliği istemesinin saçma olduğunu vurgulayan Davkova, “Bulgaristan’la ne konuşuyoruz? Tarih, kültür ve dil hakkında. Avrupa Temel Haklar Sözleşmesi de Lizbon Antlaşması ile eşit önemde olup, önsözde AB’nin Avrupa halklarının farklı kültür ve geleneklerine ve ulusal kimliklerine saygı duyacağını belirtmektedir. Madde 4 paragraf 2, üye devletlerin, kimliklerin ve anayasal yapıların eşitliğini desteklemektedir. Peki AB yetkilileri nasıl olur da müzakerelerin başlaması için Anayasayı değiştirmemizi talep ediyor?” değerlendirmesinde bulundu.
Kendisine Anayasa’nın değişip değişmeyeceği sorulduğunda alındığını söyleyen Davkova, “Bizim uyumlu, proaktif, yapıcı ve pro-avrupa Avrupa politikamız, potansiyelini gösteriyor. Başlangıçta, önceki yönetimlerden farklı olarak garip gelebiliriz. Şimdi aynı sorunlardan bahsediyoruz ve bunlar yeni, ortak çözümler gerektiriyor. Lizbon Antlaşması’nın 49. Maddesini okumam gerektiğini söylüyorum. Avrupa’daki her ülke üyelik için başvurabilir ve yeni üyelerin kabul şartları, AB ile başvuran ülke arasındaki bir anlaşmaya tabidir. Bu anlaşma, tüm ülkeler tarafından onaylanmalıdır. Anayasayı değiştirip değiştirmeyeceğimiz sorusu beni, hem profesör olarak hem de başkan olarak, hakaret etmektedir.” şeklinde konuştu.
Bölgeye yönelik bir stratejinin onlarca yıldır yokluğundan sonra cumhurbaşkanı, “Büyüme Planında, reform gündemlerinde ve özellikle de Reform Gündemimizde, stratejik bir yaklaşımın yanı sıra son teslim tarihleri ve finansmanı olan belirli reformları da kabul ettiğimi söyledi. süreci her iki taraftan da garanti eder ve teşvik eder.” diye konuştu.