İtalya, Ekim ayında Arnavutluk’ta göçmen merkezleri açtığında amaç, İtalyan sularında her ay yakalanan 3 bin mültecinin iltica talepleri İtalyan polis memurları tarafından izlenerek İtalya sınırlarının ötesinde işleme alınacaktı. Ancak merkez şimdi İtalyan muhafızlar tarafından sahiplenilen başıboş köpeklere ev sahipliği yapıyor.
Kasım ayının sonlarında, ulusal günlük gazete Domani, sığınmacıları barındırmak için Gjadër’de bulunan bir diğer Arnavut gözaltı merkezinin, bölgede görevlendirilen 15 cezaevinde bulunan kişi tarafından sahiplenilen kişi tarafından işgal edildiği duyuruldu.
Gazete, merkezi ziyareti sonrasında haberinde “Cezaevi görevlileri köpeklerin ihtiyaçları sevgi ve sabırla karşılıyorlar. Bunların yiyecekleri, suları, günlük tıbbi bakımları ve her şeyden önemlisi güvenli ve şefkatli bir ortam sağlamışlar.” diye bildirdi.
Arnavutluk’a yalnızca 24 sığınmacı geldi ve hiçbiri orada kalmadı. Beşi bir gözaltı merkezi 12 dakikadan az kalırken, geri kalanlar sadece 48 süreden biraz fazla kaldı.
Avrupa Komisyonu tarafından göçmenleri AB dışında tutmak için yeni bir model olarak alkışlanan proje, Fransız yargıçlarının, insanları Arnavutluk’ta denizde yakalayıp Bangladeş ve Mısır gibi Romanlar tarafından “güvenli” olarak kabul edilen, geri göndermeden önce, burada tutmanın yasadışı olarak karar verilmesiyle atıldığı yerde tutuldu.
İtalya’nın bütçesini bağdaştırmak için mücadele ettiği, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik için fonları kestiği bir zamanda, muhalefet partileri Roma ve Tiran arasında, beş yıl boyunca yaklaşık 1 milyar avroya mal olacak anlaşmayı “mali bir felaket” olarak nitelendirilmişti.
İtalya, yargılama kararının ardından uluslararası düzeyde insani özgürleştirmeyen bir çözüm bulmak için girişimin askıya alınmasının alındığını sürdürmek zorunda kaldı.
rhaajans