IAI Direktörü Nathalie Tocci, 7 Ekim 2023 öncesi döneme işaret ederek, “Bence Orta Doğu’da çok açık olan bir şey var. Yıllardır tüm dünya hatta Orta Doğu bile İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını unutmuş gibiydi.” ifadelerini kullandı.
TRT’nin “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla İstanbul’da düzenlediği “TRT World Forum” etkinliğine katılan Tocci, İsrail’in Filistin’e saldırılarının hem yerel hem de küresel etkilerine ilişkin AA’ya konuştu.
Tocci, “İsrail ile özellikle Körfez ülkeleri arasındaki normalleşme sürecini düşünürseniz, Filistin meselesinin gerçekten ihmal edildiğini, bir nevi yokmuş gibi davranıldığını görebilirsiniz.” dedi.
Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi İsrail’in de dahil olduğu çok uluslu projelere değinen Tocci, “Bu projeler, Filistin’e yönelik saldırıların artık mevcut olmadığı varsayımı üzerine inşa edilmiş gibiydi. Ancak şimdi bu saldırıların hiçbir zaman sona ermediğini ve yeniden bölgedeki politik gündemin merkezine yerleştiğini görüyoruz.” diye konuştu.
Küresel boyutlar ve çifte standartlar
İsrail’in Filistin’e saldırılarının küresel düzeydeki yansımalarından bahseden Tocci, Filistin’deki saldırıların, Rusya-Ukrayna Savaşı gibi enerji sektörünü ve gıda güvenliğini etkilemese de Ukrayna savaşına kıyasla daha derinden hissedildiğini ifade etti.
Tocci, İsrail’in saldırılarının Ukrayna’daki savaşa kıyasla farklı bir yankı uyandırdığını belirterek, “Orta Doğu’daki durum, daha çok Kuzey ile Güney arasındaki ayrışmayı yansıtıyor. Filistin meselesi, özellikle Güney ülkelerinde Ukrayna savaşına kıyasla çok daha güçlü şekilde hissediliyor. Çünkü Filistin meselesi, geçmişte yaşanan sömürgecilik, adaletsizlik ve şiddet olaylarını hatırlatıyor.” dedi.
Uluslararası diplomasinin, uluslararası hukukun hizmetinde olması gerektiğini kaydeden Tocci, uluslararası hukukun ihlalinin ve özellikle de çifte standartların adalet açısından “gerçek bir risk” oluşturduğunun altını çizdi.
Tocci, çifte standartların, uluslararası hukuku zayıflatmakla kalmayıp, uluslararası mahkemelerin meşruiyetini de baltaladığını belirtti.
Uluslararası hukukun uygulanmasındaki çifte standartlara işaret eden Tocci, “Yani bir yandan (Rusya Devlet Başkanı ) Vladimir Putin’e karşı tutuklama kararını sürdürmemiz gerektiğini söylerken, diğer yandan (İsrail Başbakanı) Binyamin Netanyahu’ya karşı bunu yapmamayı vicdanınız nasıl kabul edebilir?” diye konuştu.
Orta Doğu’da barış
Orta Doğu’da yaşanan çatışmaları ele alan Tocci, İsrail’in 7 Ekim 2023 sonrası başlattığı saldırılara dikkati çekerek, “Bence Orta Doğu’da çok açık olan bir şey var. Yıllardır tüm dünya hatta Orta Doğu bile İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını unutmuş gibiydi.” dedi.
Lübnan’daki ateşkesin Orta Doğu’da uzun süreli barış ortamını sağlayacağına inanmakta zorlandığını ifade eden Tocci, “Gazze’de yakın zamanda bir ateşkesin gerçekleşeceğini sanmıyorum. Hatta Lübnan’daki ateşkes, Gazze’deki saldırıların devam etmesine katkıda bulunabilir. Çünkü İsrail tüm güçlerini güneye yönlendirebilir. Buradaki sorun çözüme kavuşmadığı için, bu durum İsrail’in İran ile doğrudan çatışmaya daha da odaklanmasını sağlayabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yine de Lübnan’daki ateşkese pozitif yaklaşılması gerektiğini dile getiren Tocci, “Hiç ateşkes olmamasından daha iyidir.” diye konuştu.
Avrupa’nın Orta Doğu’daki rolü ve imajı
Tocci, Avrupa Birliği’nin (AB) Orta Doğu’da çok fazla itibar kaybettiğini belirterek, “Evet, bugün Avrupa Birliği ateşkes çağrısında bulunuyor ve insani yardım erişiminin sağlanmasını istiyor ancak bölgede yaşananlara cevap vermedeki gecikme, özellikle Güney ülkelerinde AB’ye yönelik güveni büyük ölçüde zedeledi.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa’nın, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında verdiği tutuklama kararı konusunda kararsız kaldığını söyleyen Tocci, bu tavrı nedeniyle dünyanın geri kalanındaki Avrupa karşıtı ön yargıların pekiştiğini kaydetti.
AA