Mahkeme, İtalya hükümetinin Arnavutluk planına bir kez daha ‘dur’ dedi

İtalya’daki Roma Mahkemesi, Arnavutluk’ta kurduğu mülteci merkezlerine götürülen ikinci mülteci grubunun da burada tutulmaması ve konuya Avrupa Adalet Divanı’nın bakması yönünde karar aldı.

İtalya ve Arnavutluk arasında varılan ve İtalya’nın mültecileri Arnavutluk’ta inşa edilen iki merkeze göndermesini öngören anlaşma hakkında bir mahkeme kararı daha verildi. Daha önce de bu anlaşma kapsamında Arnavutluk’a gönderilen mültecilerin orada tutulamayacağına hükmeden başkentteki Roma Mahkemesi, İtalya’nın Arnavutluk’ta kurduğu mülteci merkezlerine götürülen ikinci mülteci grubunun da burada tutulmaması ve konuya Avrupa Adalet Divanı’nın bakması yönünde karar aldı.

AA’nın aktardığına göre, mahkemenin göçmenlik biriminden yapılan açıklamada, İtalya donanmasına ait Libra karakol gemisi tarafından 8 Kasım’da Arnavutluk’un Şingin (Shengjin) Limanı’na getirilen mültecilerin dosyasına Avrupa Adalet Divanı’nın bakmasına ve bu süre zarfında mültecilerin Arnavutluk’taki merkezlerde tutulmamasına karar verildiği bildirildi. Mahkemenin aldığı kararın gerekçesinde, ‘bir devletin güvenli menşe ülke olarak tanımlanmasına ilişkin kriterlerin Avrupa Birliği (AB) hukuku tarafından belirlendiği ve yargıçların, Birlik hukukunun doğru uygulanmasını sağlama görevine sahip olduğu’ belirtildi.

‘HERHANGİ BİR UYUMSUZLUK OLDUĞUNUDA AB HUKUKU ÜSTÜN’

Roma Mahkemesi’nin dünkü kararında, İtalya Anayasası’na atıf yapılarak, herhangi bir uyumsuzluk olduğunda AB hukukunun ulusal hukuka üstün geldiği de hatırlatıldı.

İtalyan Libra karakol gemisi, Orta Akdeniz’de kurtarılan sekiz kişiden oluşan ikinci grup mültecileri, 8 Kasım’da Şingin Limanı’na getirmiş, bu kişilerden biri durumunun kötü olması sebebiyle aynı gün İtalya’ya geri gönderilmişti. ANSA ajansının haberinde, halihazırda Arnavutluk’taki mülteci merkezinde bulunan Mısır ve Bangladeşli yedi mültecinin ilerleyen saatlerde İtalya’ya geri taşınmasının beklendiği ifade edildi.

Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma-Altyapı Bakanı ve aynı zamanda göç karşıtlığıyla bilinen aşırı sağcı Lig Partisi’nin lideri Matteo Salvini, X (eski adıyla Twitter) sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bir başka siyasi bir karar ama İtalyanlara ve onların güvenliğine karşı bir karar. Hükümet ve parlamentonun, vatandaşlarını korumaya yönelik hareket etme hakkı vardır ve bunu yapacaklardır” ifadelerini kullandı.

Ne olmuştu?

Roma ile Tiran arasındaki anlaşma uyarınca Arnavutluk’taki iki mülteci merkezine ilk olarak 16 Ekim’de İtalyan donanma gemisi Libra tarafından 16 mülteci getirilmişti. Bu kişilerden ikisi reşit olmamaları, ikisi de sağlık sorunları sebebiyle İtalya’ya geri gönderilmişti.

Mısır ve Bangladeş vatandaşlarında oluşan diğer 12 kişi için Roma Mahkemesi, 18 Ekim’de bu mültecilerin iltica taleplerinin reddedilmesi halinde geri gönderilmeleri gereken menşe ülkelerinin, Avrupa Adalet Divanı’nın 4 Ekim tarihli (Mısır ve Bangladeş’in tamamen güvenli kabul edilemeyeceği yönündeki) kararına dayanarak, Arnavutluk’taki merkezde tutulamayacağına karar vermişti. Bunun üzerine söz konusu mülteciler, 19 Ekim’de İtalyan sahil güvenlik botuyla İtalya’ya geri getirilmişti. Roma Mahkemesi’nin bu kararı sonrası, Meloni liderliğindeki sağ koalisyon hükümeti, 21 Ekim’de Arnavutluk’taki mülteci merkezlerinin işlevselliğini korumak amacıyla içinde Mısır ve Bangladeş’in de bulunduğu 19 ülkeyi ‘güvenli ülke’ statüsüne alan yeni bir kararname kabul etmişti.

Buna karşılık konuyla ilgili başka bir davaya bakan Bologna Mahkemesi, geri gönderme için güvenli ülkeler listesini belirleyen yeni hükümet kararnamesini, 29 Ekim’de Avrupa Adalet Divanı’na taşımıştı. Bologna Mahkemesi, güvenliğin belirlenmesinde hangi ölçütlerin kullanılmasının gerektiğini ve İtalyan mevzuatıyla bir ihtilaf ortaya çıkarsa AB hukukunun önceliği ilkesinin geçerli olup olmadığını sormuştu. Hükümet ise mahkemelerin, 21 Ekim’de çıkardığı kararnameye göre hareket etmesi gerektiği görüşünü savunuyor.


gazeteduvar

Read Previous

Üsküp’te “Ortak Bir Geleceğe Bakış: Kuzey Makedonya’nın Katılım Süreci ve AB-Türkiye İlişkileri” paneli

Read Next

İsrail’in Lübnan’a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 287’ye yükseldi