Kuzey Makedonya’da 8 Mayıs’ta düzenlenen seçimlerin ardından Demokratik Bütünleşme Birliği (BDİ) öncülüğündeki Avrupa Cephesi İttifakı, Kalkandelen’de düzenlediği toplantı ile etnik seçim meşruiyetine ilişkin siyasi deklarasyonu oybirliğiyle onayladı.
Kalkandelen’de, Avrupa Cephesi’ne bağlı siyasi partilerin tüm parti organlarının yanı sıra merkezi, yasama ve yerel yönetimdeki temsilciler, etnik seçim meşruiyetine ilişkin siyasi deklarasyonu oybirliğiyle onayladı ve ardından imzaladı.
Avrupa Cephesi İttifakı’ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada, bildirgenin yerel ve uluslararası tüm kurumlara gönderileceği belirtildi.
Ülkenin 2001’den bugüne pek çok zorlukla karşılaştığı kaydedilen açıklamada ancak bunların hepsinin yerel siyasi güçlerin uluslararası toplumla kararlılığı ve samimi ortaklığıyla aşıldığı ifade edildi.
Açıklamada, “Ancak 8 Mayıs 2024’teki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan gelişmeler ve adımlar, Ohri Anlaşması’nın ruhunu sorgulatıyor ve bunun sonucunda, meşhur “böl ve yönet” politikasına geri dönüyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Ohri Anlaşmasının ruhuna ve Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Anayasasına uygun olarak uzlaşmaya dayalı demokrasinin uygulanmasının gerekliliğini belirtilen bildiride, “Hükümet koalisyon ortaklarının, ülkedeki en büyük iki topluluk olan Arnavutlar ve Makedonların yanı sıra diğer toplulukların meşru temsilcilerinin özgür, adil ve demokratik seçimlerle ifade edilen siyasi iradesi tarafından belirlenmesi gerektiğini tekrarlıyoruz: Ülkemizde uygulanan ve karar alma süreçlerinde meşruiyet, işlevsel demokrasi, toplumsal uyum, fikir birliği ve adil temsili sağlayan örf ve adet hukukudur.” denildi.
Bildiride, “Bu nedenle ülkemizde demokrasi ancak çoğunluk toplumunun Arnavut, Türk, Roman, Boşnak ve diğer toplulukların siyasi iradesinin meşru temsilcilerine saygı duyması durumunda işlevsel ve istikrarlı olabilir.” açıklamasına yer verildi.
Toplantıya katılan Avrupa Cephesi’nde yer alan diğer siyasi parti liderlerinin yanı sıra Türk Demokratik Partisi (TDP) Genel Başkanı Beycan İlyas ve Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden Salih Murat da bildiriyi imzaladı.