Yunanistan’da mahkeme, kaçak mültecileri taşıyan gemi kazasında en az 500 kişinin ölümüne neden olmakla suçlanan 9 Mısırlı hakkındaki davayı reddetti.
Yunanistan’da mahkeme, en az 500 kişinin öldüğüne inanılan gemi kazasına neden olmakla suçlanan 9 Mısırlı hakkındaki davayı reddetti.
Mahkeme Başkanı Eftichia Kontaratou, savcı Ekaterini Tsironi’nin mahkemeye Yunanistan’ın yargı yetkisi olmadığını söylemesinin ardından bu karara imza attı.
Tsironi, “Gemi kazası açıkça uluslararası sularda meydana gelmiştir ve Yunan mahkemelerinin yargı yetkisi tesis edilemez. Suçsuz olduklarının ilan edilmesini öneriyorum.” dedi
Kontaratou’nun kararı, Yunanistan’ın güneyindeki Kalamata kentinde açılan davanın başlamasından kısa bir süre sonra geldi.
Karar, mahkeme salonunda sanıkların destekçileri tarafından tezahürat ve alkışlarla karşılandı.
Libya’dan İtalya’ya seyahat ederken Akdeniz’in en derin bölgelerinden birinde batan Adriana gemisinde 500’den fazla kişinin öldüğüne inanılıyor.
Aşırı kalabalık balıkçı teknesinden sadece 104 kişi kurtarıldı. Kazada, tamamı erkek, büyük çoğunluğu Suriye, Pakistan ve Mısırlı 82 ceset çıkarıldı.
Savcılar, çoğu 20’li yaşlarda olan sanıkları 14 Haziran 2023’te teknenin alabora olup batmasına yol açtığını savunduğu aşırı kalabalık koşullardan sorumlu olmakla suçladı.
Dokuz kişinin, insan kaçakçılığı dahil çok sayıda suçtan ömür boyu hapis cezası alması bekleniyordu.
Dokuz kişi hakkındaki iddianameler, kurtulan diğer dokuz kişinin ifadelerine dayandırıldı.
Gemi kazasından bu yana tutuklu yargılanan dokuz kişinin, işlemlerinin tamamlanmasının ardından hapisten çıkarılmaları bekleniyor.
Gemi kazasından Yunanistan mı sorumlu?
Gemi alabora olup battığında uluslararası sularda seyrediyordu ancak Yunanistan’ın arama ve kurtarma operasyon alanı içindeydi. Bir sahil güvenlik devriye botu ve yoldan geçen ticari gemiler saatlerce geminin yakınında bulunmuş ancak büyük can kaybını engellemeyi başaramamıştı.
Hayatta kalanlardan bazıları alaboranın Yunan sahil güvenliğinin gemiyi çekmeye çalışmasının ardından meydana geldiğini söylerken, Yunan makamları bu suçlamayı reddetti.
Savunma ekibindeki avukatlardan Dimitris Choulis, dikkatlerin artık Adriana’nın nasıl battığına çevrilmesi gerektiğini söyledi.
Choulis, “Mahkeme bugün bu kararı vermek ve bu insanların kaçakçı olmadığını söylemek için çok cesur olmalıydı. Yani artık kötü kaçakçılar anlatısı yok, dolayısıyla gemi kazasına kimin sebep olduğunu bulmamız gerekiyor.” dedi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Avrupa ve Orta Asya direktör yardımcısı Judith Sunderland, “Hayatta kalanların çilesi sona erdiğine göre, Deniz Mahkemesi’nin Pylos gemi kazasındaki muazzam can kaybından Yunan Sahil Güvenliği’nin sorumluluklarını belirlemek için soruşturmasını tamamladığını görmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu’nun Yunan üyesi Stelios Kouloglou, “Adalet galip geldi. Bu insanlar masum oldukları halde bir yıl boyunca hapiste kaldılar ve bu bir daha yaşanmamalı. Yunan hapishanelerinde kaçakçılıkla suçlanan ya da kaçakçılıktan hüküm giyen 2,000 masum insan var. Bunların büyük çoğunluğu masum.” dedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres geçtiğimiz yıl gemi kazasını “korkunç” olarak nitelendirmişti.
Akdeniz üzerinden yasadışı yollarla seyahat edenlerin sayısı her yıl artmaya devam ediyor.
Avrupa sınır koruma ajansı Frontex, AB sınırlarındaki yasadışı sınır tespitlerinin 2023’e kadar üç yıl üst üste arttığını ve 2015-2016 göç krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını kaydetti.
euronews