Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından pek çok ülke savaşta taraf olmak zorunda kaldı.
Batılı ülkeler, Rusya’ya karşı çeşitli yaptırımlar açıklarken, bir Avrupa ülkesi için seçim zorlu oldu.
Sırbistan, Rusya’nın baş müttefiki Belarus ile birlikte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik yaptırım uygulamayan tek Avrupa ülkesi konumunda.
Uzun süredir Batı ile Doğu arasında denge politikası izlemiş Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, şimdilerde ülkesinin AB üyeliği hedefi ile uzun süredir müttefiki olan Rusya arasında tercih yapmak zorunda kalıyor.
Rusya ile bağlarını koruma konusunda kararlı olan Sırbistan’ın milliyetçi kanadı, savaşın başlamasından bu yana seslerini giderek yükseltmeye başladı.
Ultra-milliyetçiler
Damjan Knezevic, Rus birliklerinin Ukrayna’yı işgal etmesinden sadece birkaç gün sonra, binlerce kişiyi Sırbistan’ın başkentinde Rusya’nın savaşına destek için bir araya getirerek uluslararası toplumun dikkatini çekti.
Bu, o dönemde Avrupa’da yapılan en büyük Rusya yanlısı gösterilerden biriydi.
Rus bayrakları sallayan protestocular, savaş yanlısı ‘Z’ işaretleri ve Rus liderin posterlerini taşıdı. Hatta içlerinden bazıları “Vladimir Putin bizim başkanımız” diye bağırdı.
BBC’ye konuşan Knezevic, “Ukrayna’da bir savaşımız var. Biz vatanseveriz, kardeşlerimizi desteklemeliyiz. Bu bizim politikamız, bu bizim tarihimiz,” dedi ve devam etti:
“Gerçekten de bu savaştan sonra yeni bir Avrupa ve muhtemelen yeni bir dünya görüyorum.”
Knezevic ve “Halkın Devriyesi” isimli örgütü, Müslüman göçmen karşıtı radikal görüşleri ve şiddeti teşvik etmeleriyle biliniyor.
Wagner bağlantısı
Kasım 2022’de, Ukrayna’daki savaşın başlamasından sekiz ay sonra Knezevic, Suriye, Afrika ve Ukrayna’da savaş suçları işlemekle suçlanan Rusya’nın ünlü paramiliter Wagner Grubu’ndan gelen ziyaret davetini kabul etti.
Knezevic, St. Petersburg’daki yeni açılan medya merkezini ziyaret etti ve ardından BBC’ye “Wagner’ın yaptığı her şeyi kesinlikle destekliyorum” dedi.
Rusya gezisinden haftalar sonra Knezevic, Kosova sınırında bir hayli gergin bir ortamda Wagner işaretlerini taşır halde görüldü.
Knezevic, Wagner’den para aldığı yönündeki iddiaları reddediyor. Şayet bu doğruysa, Rusya’nın Knezevic gibi milliyetçileri Balkanlar’da gerginlik yaratmak için kullandığı iddiaları da söz konusu olabilir.
“Halkın Devriyesi”, Sırbistan’da resmi kayıtları olan bir örgüt değil. Bu sebeple BBC’nin inceleyebileceği bir banka hesabı da yok.
Knezevic, Sırbistan şirket sicillerinde başka birkaç örgütle ilişkilendirilse de bu yılki yıllık finansal raporlar, Rusya ile herhangi bir bağlantısını göstermiyor.
University College London’daki Slav ve Doğu Avrupa Çalışmaları Bölümü’nde görevli Prof. Eric Gordy BBC’ye yaptığı değerlendirmede, Rusya’nın bu tür gruplara sağladığı yardımın, devlet kurumları üzerinden değil, gayriresmi örgütler aracılığıyla yapıldığına işaret ediyor ve şöyle devam ediyor:
“Büyük etkiye sahip bir şeyler yapmaları olası. Çok fazla propaganda yapabilirler, hatta bu küresel ölçekte de olabilir ve bunu çok az para ile yaparlar. Hepsi de herhangi bir ciddi durumda, bu işin içinde olmadıklarını söylerlerse anında ellerini çekerler.”
Sırp milliyetçileri, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in Avrupa Birliği anlaşmasını değerlendirdiğini öğrendiğinde daha da öfkelendi. Çünkü Sırbistan’ın Kosova üzerindeki iddiasından vazgeçmesine yol açacağından korktular.
Knezevic, 15 Şubat’ta Belgrad’da bir gösteri düzenledi ve “Sana geliyorum, Vucic” diye tehditler savurdu. Ardından beraberindeki kalabalığı Cumhurbaşkanlığı sarayına doğru yönlendirdi.
O gece, Cumhurbaşkanı Vucic televizyona çıkarak Sırbistan siyasetine yabancı müdahaleye karşı müsamaha göstermeyeceğini söyledi.
“Bana Wagner’den birinin omzuma vurup ne yapıp ne yapmayacağımı söylemesine ihtiyacım yok” dedi.
Knezevic daha sonra hükümeti şiddet yoluyla devirmeyi teşvik etmekle suçlandı.
İki ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı ancak davası devam ediyor.
Kosova sorunu
Knezevic gibi pek çok Sırp, Kosova’yı Sırp devletinin ve Ortodoks dininin beşiği olarak görüyor.
1990’ların başına kadar, Sırbistan da Kosova da Yugoslavya’nın bir parçasıydı. Ancak ülke parçalandığında, Sırbistan Kosova’yı elinde tutmaya çalıştı.
Kosova’da çoğunluğa sahip Arnavut nüfus bağımsızlık istedi. Sırp azınlık ise Sırbistan’a daha yakın bağlar için mücadele etti.
Etnik gerginlikler her iki tarafta da mezalimlere yol açtı. Ancak Sırp güçleri Kosova’nın bazı bölgelerinden Arnavut nüfusunu etnik temizlik yaparak uzaklaştırmaya başladığında NATO olaya müdahale etti. NATO’nun 11 hafta boyunca Kosova ve Sırbistan’daki Sırp mevzilerini hedef alması şiddet olaylarını sona erdirdi.
Kosova 2008 yılında bağımsızlık ilan etti ve Batılı güçler tarafından desteklendi. Sırbistan ise bu adımı hiçbir zaman kabul etmedi.
Rusya, Sırbistan’ın pozisyonunu destekledi ve Kosova’nın BM Güvenlik Konseyi’nde tanınmasını engelledi. Knezevic gibi Sırp milliyetçileri bu yüzden Rusya’yı bir müttefik olarak görüyor.
Knezevic BBC’ye yaptığı açıklamada, “Rusya olmasaydı, kutsal topraklarımızın bir kısmını uzun zaman önce kaybederdik” diye konuştu.
Büyüyen milliyetçi ittifak
Knezevic’in Sırbistan’da sokaktaki milliyetçi hareket için bir temsili söz konusu. Ama ülkede yeni bir milliyetçi siyasi partiler ittifakı da yakın zamanda kuruldu.
Parlamentodaki en büyük muhalefet bloklarından biri olan ve yaklaşık yüzde 15’lik koltuğu temsil eden bu blok, Kosova’yı Sırbistan kontrolü altına getirmek için Rusya’nın desteğini arıyor.
Dveri partisinin lideri Bosko Obradovic, Rusya ile uzun bir geçmişe sahip.
Birçok Sırp milliyetçisi gibi, BBC ile konuşmaktan çekiniyordu. Ancak aylar süren taleplerin ardından, nihayet röportaj vermeyi kabul etti.
Obradovic, bu röportajında “Rusya, dost ve müttefik bir ülke. Bizi asla bombalamadı, Kosova’yı Sırbistan’dan da almadı. Kosova’nın bağımsızlığını tanımadı. Uluslararası platformlarda Sırbistan’ın yanında bile yer alıyor” dedi.
Milliyetçiler, Amerika ve Avrupa tarafından Sırbistan’a yönelik Kosova’yı tanıma konusundaki baskıyı reddederken içeride yaşanan olaylar da tartışmayı değiştirdi.
Mayıs başında, biri okulda olmak üzere, birbirinden sadece birkaç saat arayla gerçekleşen iki kitlesel saldırıda, 19 kişi öldü.
Can kayıpları, şiddete karşı büyük bir taban hareketini de tetikledi. Eskiden güçlü olan Rusya yanlısı milliyetçi sesler şimdi kısık kalıyor.
Ancak Knezevic, hapis cezası bile olsa vazgeçmiyor. Hala Rusya ve Wagner’i desteklediğini belirtiyor.
“[Ukrayna’da] şehirleri özgürleştirenler Rusya’nın kahramanları, onlar Wagner’in savaşçılarıydı”.
BBC