Bulgaristan’ın en yüksek İslami eğitim kurumu olan Sofya Yüksek İslam Enstitüsü, bu yılki mezunlarını şehir merkezinde “Serdika” antik komplesinde yer alan “Largo” da düzenlenen törenle uğurladı.
Ülkemizdeki Müslüman toplumunun ihtiyaçlarına yönelik yüksek öğrenimli ilahiyatçı, müftüler, imamlar, vaizler gibi din adamları ve İslam dini dersi öğretmenleri yetiştiren okul, 90’lı yılların başında Sofya’da bir Yarı Yüksek İslam Enstitüsü olarak eğitime başladı.1998’de Yüksek İslam Enstitüsü’ne dönüştürüldü.
İyi başarı derecesi ile mezun olan öğrenciler Türkiye üniversitelerinde İlahiyat, Avusturya’nın Viyana Üniversitesi’nde de Din Eğitimi Metotları alanlarında yüksek lisans ve doktora öğrenimine devam edebilmektedirler. Öğrencilere ücretsiz eğitim, yurt, yemek ve burs gibi imkanlar sağlanmaktadır.
Mezuniyet törenine Başmüftü Dr. Mustafa Hacı, Başmüftü Yardımcıları Beyhan Mehmed, Ahmed Hasanov, Murat Pingov, Yüksek İslam Enstitüsü Rektörü Kadir Muhammed, Türkiye Cumhuriyeti’nin Bulgaristan Büyükelçisi Aylin Sekizkök, Büyükelçilik Müsteşarı Mustafa Kara, Sosyal İşler Müsteşarı Erdal Atalay, Büyükelçilik Birinci Katibi Ahmet Gazi, diplomatlar, Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Ali Öztürk, Haskovo müftüsü Erhan Receb, Momçilgrad İlahiyat Lisesi Müdür Yardımcısı Nurettin Çakar iştirak ettiler.
Yüksek İslam Enstitüsü Rektörü Dr. Kadir Muhammed, yaptığı konuşmada mezunlardan okul ile bağlarını koparmamalarını ve okulu en iyi şekilde temsil etmelerini istedi.
Dr. Kadir Muhammed, “Biliyorsunuz ki ilim, insanı değerli kılan bir değerdir. Akıl, bilgeliğin anahtarıdır, güzel ahlak ise Allahü teâlâ tarafından sevilme sebebidir. Yüksek İslam Enstitüsü’nün misyonu öğrencilere bilgi vermenin yanı sıra, bu bilgilerle dinin daha iyi anlamalarını sağlamaktır. Ancak bu da yeterli değildir, güzel bir ahlaka da sahip olmalıdır” diye vurguladı.
Bu yıl mezun olan Mehmet Mehmedov ise bizlere şunları paylaştı: “Buarda 4 yıl öğrenim gördükten sonra bugün mezun oluyorum. Eğitimim süresince şunu anladım ki, eğitim önemli, ancak öğrenmek için ne kadar çaba sarfettiğin ve başarılı olduğun daha önemlidir. Okul aynı zamanda bize hayatı öğretiyor. Biz öğenci olarak zorluklara karşı pes etmemeyi öğrendik. Yapamam, edemem deyip vazgeçmemeli insan, tam aksine devam etmelidir. Kendisine ve Allah’a güvenip küçük küçük adımlarla hedeflerine doğru yürümelidir. Her mezun olan genç gibi benim de önümde hayatımda önemli değişiklikler getirebilecek kararlar var.”
Razgrad bölgesinde Şeremet köyünde 2,5 yıl imam olarak görevde bulunan Ertan Muharrem, Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğrenim serüvenini şöyle anlattı: “Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğrenime başladım, 4 buçuk yıl devam ettim, ancak pandemi nedeniyle geri dönmek zorunda kaldım. Yüksek İslam Enstitüsü’ne kaydımı yaptırdım ve eğitimimi burada tamamlamış oldum. Demek istediğin şudur ki, gençler eğitimde asla yılmasınlar, vazgeçmesinler. Yarım kalmış olsa da tamamına erdirmeye gayret göstersinler.”
Yüksek İslam Enstitüsü’nde 3 sınıf öğrencisi Kraişte’den Hüseyin Hüseyin herşeyden önce insanın dinini çok iyi tanıması gerektiğini düşündüğü için bu okulu seçtiğini söyledi. “Bir Müslümanın dinini iyi tanıdığında, hayatı kolaylaşır. Bundan sonra hayatında hangi yolu seçerse seçsin o dinin prensiplerine göre yaşayacaktır. Bu bağlamda Hz. Ömeri’in “İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız” sözleriyle hareket ediyorum.”
bnr
