Eski Yugoslavya döneminde Türkiye’ye eğitim için giden Boşnak akademisyen Prof. Dr. Cazim Hadzimejlic, Türkiye’de öğrendiklerini ve deneyimlerini gelecek nesillere aktarabildiği için mutluluk duyduğunu söyledi.
İstanbul’da eğitimini tamamlayan ve bugün Bosna Hersek’in önemli eğitim kurumlarından Saraybosna Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisinde öğretim üyesi olarak görev yapan Hadzimejlic, Türkiye’deki eğitim süreci ve eğitiminin kariyerine etkisini AA muhabirine anlattı.
Hadzimejlic, köklü bir aileden geldiğini ifade ederek “Her zaman Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul’a karşı bir muhabbetim vardı. Aynı zamanda dedem de İstanbul’da darülfünun bitirdi. Hem hukuk hem de ilahiyat fakülteleri mezunudur.” dedi.
Dedesinin bir süre İstanbul’da görev yaptığını, ardından Saraybosna’ya döndüğünü anlatan Hadzimejlic, onun gidişinden yaklaşık 100 sene sonra Türkiye’de eğitim görmenin kendisine de kısmet olduğunu dile getirdi.
Hadzimejlic, Türkiye’ye eski Yugoslavya zamanında 1987’de gittiğini belirterek “İmtihanları kazandım. Mimar Sinan Üniversitesi Geleneksel Türk El Sanatları bölümünü bitirdim. Sonra yüksek lisansı da Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünde yaptım. Arkasından doktora eğitimimi de Mimar Sinan Üniversitesi İslam Sanatları ve Arkeoloji bölümünde tezimi vererek tamamladım.” diye konuştu.
“Türkiye’deki o samimiyeti özlüyorum”
Mimar Sinan Üniversitesinde 10 yıl görev yaptığını söyleyen Hadzimejlic, “Zamanın Yugoslavya döneminde birçok şeye hasrettik. Türkiye’de onları bulduk. Gençliğimiz orada geçti ve iyi ki öyle oldu. Boğaz, Mimar Sinan Üniversitesi, İstanbul’un o dönemlerdeki güzelliği çok farklıydı. Türkiye’deki o samimiyeti özlüyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Hadzimejlic, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Bosna Hersek’ten Türkiye’ye okumaya giden ilk öğrencilerden biri olduğunu belirterek “1992’de üniversiteyi bitirdim. Yüksek lisansa başladım. O dönem Bosna Hersek’te savaş başladı. Türkiye’de, Bosna Hersekli mültecilere yardım edebilmek için konsoloslukta çalıştım.” ifadelerini kullandı.
Eğitim hayatında başarılı bir öğrenci olması sebebiyle üniversitede asistan olarak görev yapmaya başladığını anlatan Hadzimejlic, Türkiye’de birçok önemli akademisyenle çalışma imkanı bulduğuna işaret etti.
Hadzimejlic, 2001’e kadar Mimar Sinan Üniversitesinde çalıştığını ifade ederek “Sonra aniden bir karar verdim. Bir sabah uyandım ve memleketime dönmem gerektiğini düşündüm. Saraybosna’ya döndüm. Burada sıfırdan bizim geleneğimizi ve sanatımızı canlandırmaya çalışıyoruz. Bu noktada da birçok faaliyet yaptık.” dedi.
Sanata her zaman meraklı olduğunu belirten Hadzimejlic, şöyle devam etti:
“Eski yazılar, kitaplar ilgimi çekerdi. Buna istinaden hat sanatı üzerine de İstanbul’da eğitim gördüm. Hem üniversitede hem dışarıdan icazet aldım. Hasan Çelebi, rahmetli Ali Alparslan’dan da icazet aldım. Bunun yanında diğer el sanatlarını da öğrendim.”
– “Türkiye’de öğrendiklerimi gelecek nesillere aktarabildiğim için mutluyum”
Hadzimejlic, Türkiye’de öğrendiklerini Saraybosna Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki öğrencilerine aktarmaya çalıştığına işaret ederek, “Burada bazı bölümlerimiz yoktu. Onları kurduk. Sanat Tarihi, Arkeoloji bölümlerini kurduk. İslam Sanatları ve Osmanlı Döneminde Bosna Sanatı derslerini ekledik.” diye konuştu.
Bosna Hersek’te hat sanatının da biraz zayıf olduğunu söyleyen Hadzimejlic, “Bugün artık bu durum biraz değişiyor. Öğrendiğimiz şeyleri burada da yaymaya çalışıyoruz. Ebru, kalem işi, tezyinat, minyatür gibi. Bunları hem akademi bünyesinde hem de kurslar aracılığıyla öğretmeye çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hadzimejlic, öğrencilerin eğitim gördükleri ülkeden mutlaka etkilendiğini vurgulayarak “Bunu da hayat boyu çalıştığı yerlerde yansıtacaklar. Türkiye’nin Balkanlar üzerinde büyük bir rolü var. Özellikle Türkiye’deki samimiyet. Orada eğitim gören öğrencilerin burada çok büyük faydaları oluyor.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’de okuyan öğrencilerin Bosna Hersek ile köprü oluşturduğunu belirten Hadzimejlic, “Türkiye’ye bana o dönem eğitim görme fırsatı verdiği için teşekkür etmek isterim. Orada öğrendiğim şeyleri ve edindiğim kazancı gelecek nesillere aktarabildiğim için de çok mutluyum.” dedi.
AA